Çalışma Bakanlığında 'PKK temizliği'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu, bakanlıktaki görevden uzaklaştırmalara ilişkin, "PKK terör örgütüyle ilgili çalışmalarımız var ve onu da önümüzdeki bir hafta içerisinde sonuçlandırmaya çalışıyoruz." dedi.
Çalışma Bakanlığında 'PKK temizliği'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bakanlıktaki görevden uzaklaştırmalara ilişkin, "PKK terör örgütüyle ilgili çalışmalarımız var ve onu da önümüzdeki bir hafta içerisinde sonuçlandırmaya çalışıyoruz." dedi.

Müezzinoğlu, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, gazetecilere çalışma hayatıyla ilgili değerlendirmelerde bulunup, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 

Kıdem tazminatıyla ilgili bir soru üzerine Müezzinoğlu, bunun Türkiye'deki çalışanın, işverenin ve çalışma hayatının en hayati konu başlıklarından birisi olduğunu söyledi. Müezzinoğlu, konunun paydaşlarının çok olduğunu belirterek, kıdem tazminatını "hakkaniyeti, adaleti ve sürdürülebilirliği içinde barındırması gereken" bir düzenleme olarak nitelendirdi. 

Tarafların vicdanlarının "evet" dediği, hakkaniyeti ve güveni güçlü tutacak bir ortak noktada buluşulması temennisinde bulunan Mehmet Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"65. Hükümet'in bu anlamda adil, hakkaniyetli, sürdürülebilir ve tarafların da büyük oranda, yüzde 100'ünü hep gönül ister, ama büyük oranda kabul ettiği bir kıdem tazminatı fonunun oluşturulmasıyla ilgili henüz daha taraflarla görüşmelere başlamadık. Önümüzdeki günlerde taraflarla, paydaşlarımızla görüşmelere başlayacağız. 

Burada temel bakışımız, işçinin alın terinin korunması, hakkının korunabilmesi. Bunu başarabilecek ve onların temsilcilerinin de 'Tamam, bu sistem hem işçinin hakkını korur hem sistem sürdürülebilir hem iş hayatını olumsuz etkilemez' diyebileceği bir yapının çalışmaları... Paydaşların vicdanının, adaletin ve sürdürülebilirliğin olduğu bir çerçeveyi henüz oluşturabilmiş değiliz. İnşallah bunun olumlu gelişmesine ve sonuçlanmasına katkı sağlayacağımız bir süreç olur diye temenni ediyorum."

"Hükümetin şu anda bakış açısına göre ben yol haritamı belirleyeceğim"

Müezzinoğlu, şu anda en çok mağdur kesimin de işçiler olduğuna işaret ederek, "Şu anda kıdem tazminatından istifade edebilen yani iş akdi sonlandırılan, SGK'ya gelen bildirimlere baktığımızda, 'kıdem tazminatından istifade etmiş olan oranı ile edememiş oran' arasında çalışanlar adına esasında bir kaybın olduğunu da görüyoruz. Süreç inşallah, arzu edilen ortak noktayı bulabileceğimiz süreç olur diye gayretimiz olacak." ifadesini kullandı.

Kamuda çalışan taşeronların kadroya alınmasıyla ilgili soruya Müezzinoğlu, bu konunun yalnız Bakanlık ve Hükümet için değil, Türkiye'nin kamu çalışanı hayatı bakımından çok önemli olduğunu vurguladı.

Bakan Müezzinoğlu, memur, işçi, geçici işçi, sözleşmeli işçi, alt hizmet alımları gibi karmaşık ve birbiri arasında uyumsuzluğu yoğun olan bir yapının bulunduğunun altını çizerek, mevcut yapının karmaşıklığını arttıran değil, sistemi yeniden kurgulayan bir yapıyla çalışıldığında, geleceğe sistematiği doğru kurgulanmış bir şekilde gidileceğini dile getirdi.

Şu anda sistemin çok farklı alanlarıyla çok farklı sıkıntılarının bulunduğunu bildiren Müezzinoğlu, "Bu anlamda bu yükü arttıran bir bakışı 'hızla bunu mu yapalım, yoksa hızla bir kamu personel reformunu başararak bütün hepsinin bunun içinde çözmek mi daha doğru?' İkinci söylediğim daha doğru ama daha zor. Onu hükümet olarak değerlendireceğiz, süreci ona göre şekillendireceğiz. Hükümetin şu anda bakış açısına göre ben yol haritamı belirleyeceğim." diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu, kredi kartı taksit sayılarının artmasıyla ilgili düzenlemenin hatırlatılarak, neden böyle bir karar alındığına ilişkin soruya, "Uzun süredir zaten bu anlamda kamuoyunun talebi vardı. Bir de buradaki taksitlendirmede büyük oranda yerli üretim alanlarının teşviki, değerlendirmesi de gündeme alındı. Ekonomik dinamiklerin sisteme pozitif katkı sağlanması adına bu değerlendirmeler, kararlar alındı." yanıtını verdi. 

"Son hamleyi Başbakanımıza bırakacağız"

Emeklilere promosyon verilmesine ilişkin soru üzerine Müezzinoğlu, önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'nun, bankalarla yaptığı görüşmelere işaret ederek, şu an gelinen bir nokta olduğunu söyledi. Müezzinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"O noktanın karara bağlanması Sayın Başbakanımızın bankalara vereceği talimata bağlıdır. Çünkü bankalar, bu düzeyde bir sonuca kendi yetkileri çerçevesinde imza atmayı kabul etmiyor. Hükümet veya Başbakanın talimatı gerekiyor. Ben henüz bu anlamda, Sayın Başbakanımızla bu çalışmaların çerçevesini paylaşmadım. Hazırlıkları ve değerlendirmeleri yaptıktan sonra önümüzdeki günlerde, belki ilave farklı çalışmalar da koyarak yapmaya gayret edeceğiz. Ama burada esasında bakanlık ve hükümet olarak bizim, 'Bunu şöyle sonuçlandıralım' diye bir gayretimiz, tamamen emeklimizin kendi bireysel hakkına bir katkımız olsun diye."

Müezzinoğlu, emeklilere promosyon verilmesi konusundaki görüşmelerin ne zaman sonuçlandırılacağına ilişkin soruya, "Sonuçlandırabiliriz ama vicdanımızın 'ideal' dediği bir sonuçlandırma değilse o zaman da kim kaybedecek. Son hamleyi Başbakanımıza bırakacağız." karşılığını verdi. 

"PKK'ya ilişkin çalışmalar yapılıyor"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün siyasi uzantılarına ilişkin bir soru üzerine Müezzinoğlu, FETÖ'nün "hamallık" olarak nitelendirilen hiçbir yerde olmadığını belirtti. AK Parti'de siyasetin hamallık olduğunu, gecenin gündüze katılarak, fedakarca çalışıldığını ifade eden Müezzinoğlu, milletvekili, meclis üyesi gibi makamlar için matematiğini yapmadığı hiçbir yere FETÖ'nün zaman ayırmadığını dile getirdi.

Kamuda görevden uzaklaştırmalara ilişkin bir soru üzerine Müezzinoğlu, bakanlıklarında FETÖ soruşturmaları kapsamında 785 personelin ihraç edildiğini ve 319 personel hakkında soruşturma sürecinin sürdüğünü, 383 çalışanın ise göreve iade edildiğini bildirdi.

Bakanlıklarında terör örgütü PKK'ya ilişkin çalışmalarda yapıldığını dile getiren Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"PKK terör örgütüyle ilgili çalışmalarımız var ve onu da önümüzdeki bir hafta içerisinde sonuçlandırmaya çalışıyoruz. İnşallah o anlamda da kamu görevlisinin millete ve devlete hizmet dışında ikinci bir adresi var o ikinci adresi seçmeli. Bir devlet memuru kamuda milletin parasıyla görev almış ve milletin hizmeti için orada görev alan kim varsa onun tek bir adresi vardır hizmet anlamında, sorumluluğu millettir, devlettir ve ülkedir. O ikinci bir adres benimsediyse bu birinci adresini ya terk edecek veya bu birinci adresten biz onları çıkartacağız. Bu ülkeye, bu millete ihanet etmeye kimsenin hakkı yok. Milletin imkanlarıyla millete veya devlete ihanet etmeye kimsenin hakkı yok."

"Kamuda görevden almalarda Eğitim-Sen ağırlıklı sendikaya yönelik yapıldığı yönünde iddialar oldu. Sizdeki tespitlerde böyle bir durum var mıdır?" şeklindeki bir soruya ilişkin Müezzinoğlu, sendikaların feveran etmesini doğru bulmadığını belirtti.

Sendikaların görevlerinin, üyelerinin memuriyetteki görevlerini yapıp yapmamak olduğunun altını çizen Müezzinoğlu, "Düşünün ki devletin imkanlarını PKK terör örgütüne kanalize ediyor veya devletin kadrosunda ama Twitter hesabına bakıyorsun PKK'nın mücadelesini destekliyor. Ülkenin bölünmesini veya farklı bölgelerde farklı yapıların kurulmasını destekliyor. Şimdi bunu herhangi bir sendikamız normal karşılıyorsa, esasında sendikamızın da yaptığı bir sendika görevinin ötesinde bir farklı alandır, buna hakkı yok. Bu anlamdaki sendikaların duruşuna da hak vermeyiz, doğru da bulmayız." değerlendirmesinde bulundu.

Müezzinoğlu, farklı bir devlet, farklı bir yapının savunuculuğunu yapan sivil toplum örgütünü Türkiye'nin meşru ve yasal sivil toplum örgütü olarak görmenin mümkün olmadığını söyledi.

Kamudaki görevden uzaklaştırılanların itirazlarda bulunarak, mağdur olduklarını belirtip geri dönmek istediklerinin hatırlatılması üzerine Müezzinoğlu, "Mağdur olabileceğini düşündüğümüz bir kitlenin var olduğunu kabul etmek lazım. Olabileceğini de kabul etmek lazım." ifadesini kullandı.

"Hain değilse ona sahip çıkacağız"

Bakanlıklarında 383 kişinin göreve iade edildiğini hatırlatan Müezzinoğlu, "Mağdurum diyene ne halin varsa gör." şeklinde bir anlayışın olmadığının altını çizdi.

Müezzinoğlu, "Kim mağdurum diyorsa benim başımın üstünde yeri var. Hemen inceleriz tekrar, o verileri, bunun içinde 'By Lock' mu vardır, himmet paralarının aklanması mı vardır, bunların hiçbirisi yok da biz dolaylı olarak herhangi bir dernekle ilgili falan bir kanaatle karar verdiysek, o kanaati bir daha değerlendiririz, 'Kusura bakma, vatan için, millet için, bu fedakarlığına da teşekkür ederiz' deriz, dün neyse görevine iade ederiz. Yaptığımızda da bu anlamda görünüyor rakamlar. Önümüzdeki iki ayın en önemli çalışması da bu olacak. Bizim 'ne kadar çok insan atmışız, ne güzel' diye sevinecek bir tarzımız olamaz. Bu insanlar da bizim insanımız. Hain değilse ona sahip çıkacağız. Hain ise ondan sonra o cezasını çekecek." diye konuştu.

Bakan Müezzinoğlu, basın toplantısının ardından basın mensuplarına kestane şekeri ikram etti.