Hakan Bahçeci

Hakan Bahçeci

CANA GELECEĞİNE…

CANA GELECEĞİNE…

İnsanoğlu kaderine koşar. Tüm sebepler, tüm adımlar bir sonraki kaderin tecellisi için halk olunur. “İki dakika önce hareket edeydim böyle olmazdı” cümlesini kurmak bile kaderde var ise bu cümleyi söyletecek bir vakıa gerçekleşmeli nihayetinde.

Serlevhada kullandığımız “cana geleceğine” atasözü malum “mala gelsin” tesellisi ve teslimiyeti ile devam eder. Can kıymetli, can tatlı ve elbet insan hayatı en mühim hazine…

Bu girizgahı neden yaptığımıza gelince; şu bir haftada kime sorsam başına ya da bir yakınının başına buna benzer bir olay gelmiş. Geçen hafta cuma günü öğleden sonra memleketim Beyşehir’e bir vesile ile aracımızla yola çıktık. Çocuklar, kayınvalide arabada.

Severim Beyşehir yolunu, hafif virajlı sağı solu yeşillik keyifli bir yoldur. Arada söyleyivereyim şu Konya-Beyşehir yolu için bir mazlumun ahı tutmuş sanırım. Ne bitmedi arkadaş…

Beyşehir’e ulaştıktan sonra şehir içindeki işler için yeni hastane tarafına çıktık dönüşte söylediğim söz “şu Beyşehir’in trafiği Konya’dan zor” oldu. Şehrin en güzel ve en merkezi diyebileceğimiz yeri malum Köprübaşı… Işık yandı kırmızı, durduk. Yanımızda başka bir araç, yeşil yanınca geçiş sırası bizde diyerek hareket ettik lakin kendine kırmızı yanan, durması gereken bir başka araç, değil yavaşlamak daha da asılarak gaza gelip vurdu bizim araca.

Kazadır olur, Allah beterinden saklasın, cana gelmesin diyebileceğimiz bir kaza. Çok değil iki karış sağa vursa bulunduğumuz kapıdan vuracak o zaman ne olurdu Allah bilir… Kaza anı zor ve şok edici, ilk baktığımız kayınvalide, yaşlı hasta, hanım da ilk görünüşte iyi gibi şükür. Kendimize bakmadık bile, o an ne yapılır ne edilir, kızıp bağırcan mı susup bekliycen mi?

Her neyse indik araçtan gençten bir arkadaş Emre imiş ismi, soy ismini vermeyelim. O da üzülmüştür elbet diyelim. Ya hu geçilir mi kırmızıda bu ne hız diye bağırdım gayri ihtiyari. İlk cümlesi “yetişirim sandım abi, bastım” oldu. Bir an sessizlik ve sonrası karmaşa… Ambulans, polisler meraklı adamlar ellerinde cep telefonu ile çekim yapanlar…

Ambulans kayınvalideyi, hanımı aldı hastaneye, biz emniyete, gören geçmiş olsun diyor, aynı cümleler duyuyorum şaşkın ve yarı baygın, ucuz atlatmışsınız, geçmiş olsun, arabadır yapılır… Kimisi de meraklı nasıl oldu deyip duruyor. Velhasıl o gece sabaha kadar, hastanede, emniyette geçirdik vakti, yorgun, stres dolu, öfkeli ve ne yaptığını ne olacağını kestiremez halde.

Asıl diyeceğim ne; tamam kaza oldu, bizim araçta hasar çok, muhtemelen o araca tekrar binemeyeceğim. Şükür iyiyiz diyelim. Peki, şimdi bu hasar kimin kusuru ile oldu. Ben kendimden eminim gel velakin kanun, nizam, rapor, trafik böyle demiyor daha doğrusu demiyormuş. Başa gelince biliyorsun.

Durum şu ki MOBESE denen ve çalışması beklenen kameralar var yani görüntüde var. Neymiş aktif değilmiş. Şehir kameraları kayıtta değilmiş. E diyorlar şahit yok mu? Kimi bulursun o şok anında, diğer taraftan kamera kaydı ara diyenler… E ben dedektif miyim? Arka Sokaklar dizisi değil ki bu. Bu durumda kusur oranı tespit edilememiş. Bu araba nasıl bu hale geldi o zaman? Yani top taca gitti.

Kendimden eminim, yeşildi diyorum. İspat et diyorlar. Hem kaza geçirmişim, günüm heder olmuş, o kadar yıl biriktirmiş ikinci el bir araba almışım, haşat olmuş. Hak kaybına uğrayan, mazlum olan taraf kendimce elbet benim, bu zarar da yine bana kalacakmış.

Sigorta mı? Yalan... Kusur tespit olmadığından ödemezmiş. E ben yirmi yıldır her sene tam ödüyorum primleri. Kasko yaptır diyor gören. Yani parayı ver, lazım oldu mu ispat edemezsen ceza da keserim, sonraki yıl primin fazla olur. Mahkeme işi mi hem uzun hem meşakkatli hem sonu belirsiz.

Kime sorsam farklı bir yol farklı bir tavsiye. Dedim demek ki bu ülkede hız yapmak, kırmızıda geçmek yakalanmadığın sürece suç değil. Haydi yaptın, karıştın bir kazaya, kamera kaydı filan da yoksa yırttın gitti. Devam et hayatına vicdan şurada dursun. Nedir misal, karşı taraf ilk cümlesinde “ben hızlıydım, geçerim sandım, bastım” diyor. Böyle bir durumda gelenek görenek inanç ne der; zararı tazmin edelim, helallik dileyelim. O da yok…

Evet cana geleceğine mala gelsin dedik. Rabbim beterinden korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hakan Bahçeci Arşivi
SON YAZILAR