Dağa-taşa ‘çare Sarıgül’ sloganları yazdırdığını bilmeyenimiz yok. Bazı dalgacılar da başına ‘bi’ takısı koyup ‘biçare’ yapıveriyorlardı hani.

Cenaze, düğün, doğum gibi fırsatları kaçırmayan yetenekli bir siyasetçidir kendisi.  ‘Düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısı’ diye boşuna adı çıkmadı ya. Yeri geldiğinde türbanı savunur, yeri geldiğinde laikliği. 10 numara Sosyal-Demokrat, 10 numara 10 numara Türkçü, 10 numara İmam-Hatipçi, 10 numara Amerikancıdır.

Sarıgül’ün CHP’ye dönüp İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı olup olmayacağının tartışıldığı bu günlerde, makamda, koltukta gözü olmadığını ama görev verirse kaçamayacağını söylüyor kendisi. Görev adamı!

İşin aslı başka;

Türkiye’deki paranın büyük bir kısmını kontrol eden sermeye çevrelerinin iktidarla papaz olduğunu bilmeyen var mı? Haliyle bu ağa babalar kendi alternatif senaryolarını hazırlamak için çok ciddi uğraş veriyorlar.

Belediye seçimlerinde, İstanbul AK Parti’den alınabilirse yepyeni bir dönem başlayacak hesaplarınca. Bu hamle için eldeki en uygun figür, iktidar için ne gerekiyorsa yapabilecek tıynetteki Sarıgül’den başkası değil tabii ki. İleride gerekirse CHP’nin de başına da getirilebilir.

Yani aslında medyanın bu adamı pohlaması seçimi kazanacağından falan değil. İBB başkanlığına CHP'den aday yapabilirlerse, kaybetse bile ilk genel seçimde CHP büyük ihtimalle kötü bir sonuç alacağı için Kılıçdaroğlu harcanıp yerine Sarıgül’ün getirilmesi planlanmaktadır.

Bir diğer yandan da kimi sol çevrelerde saf saf; “yok yüzü güven vermiyor da yok popülist falan” diyenler var. Sanki partinizin başkanının yüzü çok güven veriyor veya yıllardır CHP bütün reylere ambargo koydu kimselere seçim kaptırmıyor da, bu başarılı gidişatın sihri bozulacak!!!

Sarıgül olayı CHP'ni, Kılıçtaroğlu'nu ve yakın çevresini oldukça zor bir duruma düşürmüştür. Zira şu anda Sarıgül, santradaki top gibi. Gol olana kadar kimin kalesine gireceği belli değil.

Herkesin kendisini son kurtarıcı olarak kabullenmesini beklediğinden henüz CHP'ye katılmamıştır. Onlarca kez davet edilmesine rağmen  yine de başvuru yapmakta nazlanıyor. Aklınca yalvartıyor. K.Kılıçtaroğlu’nun boynunda sarı kaşkol ile televizyona çıkıp “Çare Sarıgül” diye slogan atmasını mı bekliyor? Ne istediği de belli değil, üfürüp üfürüp ipe diziyor.

Bana sorarsanız CHP’den İBB başkanlığına aday olmama ihtimali de yüksektir. Çünkü tanıdığımız kadarıyla Mustafa Sarıgül, cepteki bir kuş, daldaki üç kuştan iyidir düşüncesi uyarınca çeşmenin başından ayrılamaz. Ben gelmem siz çağırın, ısrar edin, tiyatrosunun arkasındaki gerçek de budur.

Hepsinden önemlisi, CHP de dahil AK Parti muarızlarının alayının son umut olarak böylesine bir adama bel bağlamaları ne hazin.