Çelik hurdasına dayalı vadeli işlem sözleşmeleri, VİOP'da işleme açıldı

Çelik hurdasına dayalı vadeli işlem sözleşmeleri, VİOP'da işleme açıldı
Çelik hurdasına dayalı vadeli işlem sözleşmeleri, VİOP'da işleme açıldı
Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Dönmez:
- "İşlemlerin olması için elimizden geleni yapacağız. Sektörle konuşmalarımız devam ediyor"
- "Demir çelik sektörüyle iştigal eden sektörler dışında bankalarımızın da katkıları önemli. Bunların da piyasaya likidite sağlamasını bekliyoruz"

İSTANBUL (AA) - Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP), emtia üzerine türev sözleşmelerine bir yenisini daha ekledi. Çelik hurdasına dayalı vadeli işlem sözleşmeleri, bugün Borsa İstanbul’da işleme açıldı.

Borsa İstanbul VİOP, emtia fiyatlarındaki dalgalanmaların yükseldiği ve reel sektör için belirsizliklerin arttığı bir dönemde çelik sektörüne fiyat riskini yönetme imkanı sunmaya başladı. Çelik hurdasına dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin işleme açılması, düzenlenen gong töreniyle gerçekleştirildi.

Burada konuşan Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, bu kontratın işleme açılmasında borsanın farklı birimlerinin beraber çalıştığını anlattı.

Sözleşmelerin 10 tonluk sözleşmelerden oluşacağı bilgisini veren Dönmez, hurda çelik sözleşmelerinin The Steel Index (TSI) tarafından yayınlanan endeks üzerine vadeli işlem göreceğini, sözleşmenin vade aylarının yılın 3, 6, 9 ve 12. aylar olduğunu söyledi.

Dönmez, sözleşmenin, içinde bulunan ay ve bir sonraki ayın da işlem hacmi olarak alınıp satılacağını belirterek, işlemlerin olması için ellerinden geleni yapacaklarını, sektörle konuşmalarının devam ettiğini dile getirdi.

Bu sözleşmede sektörün katkısının önemine işaret eden Dönmez, şöyle devam etti:

"Demir çelik sektörüyle iştigal eden sektörler dışında bankalarımızın da katkıları önemli. Bunların da piyasaya likidite sağlamasını bekliyoruz. Uluslararası arenada demir çelik ticareti yapan şirketlerle görüşmemiz devam ediyor. Bu sözleşmenin özelliklerini belirledik ama bütün değişiklik taleplerine, görüşlere açığız. Bu dinamik bir ortam. Borsa İstanbul hiçbir zaman bir sözleşmeyi açıp, 'Biz bunu böyle yaptık, böyle devam edelim' demedi. Her zaman ilgili sektörle görüşmelerimiz devam ediyor. Sözleşmeyle ilgili her tür iyileştirici talebe açığız. Yeni piyasa yapıcı talepleri gelirse onlarla da görüşmelere açığız."

Düzenlemelerde piyasa yapıcılara ilişkin bazı konular olduğuna dikkati çeken Dönmez, piyasa yapıcılardan yüzde 0, piyasa yapıcıların müşterilerinden ise yüzde 50 indirimli borsa payı alınacağını söyledi.

Dönmez, bütün bunları müzakere etmeye açık olduklarını, amaçlarının burada sözleşmenin likidite sağlaması ve sektöre faydalı olması olduğunu vurguladı.

Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Yılmaz da bugün işleme açılan ürünün uluslararası finansal piyasalar açısından çok kritik bir önem arzettiğini söyledi.

Son dönemde özellikle emtia piyasalarındaki dalgalanmaların bu ürünleri kullanan tedarikçi ve kullanıcılar açısından kritik bir önem arzettiğini anlatan Yılmaz, "Türkiye, çelik üretimi bakımından dünyada 8. ve Avrupa'da 2. sırada bulunurken, hurda ithalatının ise 5’te 1’ini gerçekleştiriyor. Dolayısıyla bu sektörde faaliyet gösteren tüm tedarikçi ve kullanıcıların maruz kaldığı fiyat risklerinden korunmak için önemli bir enstrüman niteliğinde. Bu sözleşmeyle birlikte Borsa İstanbul çelik vadeli işlemlerin göreceği 10. ve hurda vadeli sözleşmelerin işlem göreceği 2. borsa olacak" diye konuştu.

Yılmaz, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi vizyonu çerçevesinde bu ürünü ilk olarak kabul ettiklerinin altını çizerek, bunu gelecek dönemde alüminyum, çinko gibi baz metallerin üzerine vadeli işlem sözleşmelerinin takip etmesini istediklerini söyledi.

Bu konuda çalışmalarının başladığını vurgulayan Yılmaz, bu ürünün tüm piyasa katılımcıları, ekonomi ve borsa açısından hayırlı olmasını diledi.

 

- "Hurda fiyatları birkaç hafta içinde ton başına 100 dolara ulaşabilir"

 

The Steel Index Yönetici Direktörü Steven Randall ise buradaki ilk çelik anlaşmasında hurdadan daha önemli birşeyin olamayacağını dile getirdi.

Randall, Türkiye’deki çelik hurda ithalat fiyatının, sadece çelik endüstrisi için değil dünya çapında ekonomistlerce de izlenen küresel bir gösterge olduğunu söyledi.

Hurdanın, çelik yapımında en önemli hammadde olduğunu vurgulayan Randall, bunun dünyada yılda yaklaşık 600 milyon ton kullanılması sebebiyle fiyatının çok kritik olduğunu anlattı. Randall, Fed’in yaklaşık 20 yıl başkanlığını yapmış Alan Greenspan’ın ABD’deki çelik hurda fiyatlarını ekonominin ana göstergesi olarak takip ettiğini söylediğini hatırlattı.

Yılda 20 milyon ton ile küresel çelik ithalatının yüzde 20’sini gerçekleştiren Türkiye’nin, dünyadaki en büyük çelik ithalatçılarından biri olduğunu vurgulayan Randall, "Dolayısıyla Türkiye, küresel hurda pazarında fiyatlandırmanın merkezinde yer alıyor. Dünya çapında insanlara 'Türkiye denince aklınıza ne geliyor' diye sorulsa muhtemelen cevapları 'Türk Lokumu' olacaktır. Ancak, çelik endüstrisindeki kişilere soracak olursanız, evet onlar da 'Türk Lokumu' diyecektir. Ama ikinci cevapları kesinlikle hurda gösterge fiyatı olacaktır" ifadelerini kullandı.

Hurda fiyatlarının birkaç hafta içinde yüzde 30 daha fazla değerlenip ton başına 100 dolara ulaşabileceğini belirten Randall, bunun alışılmadık bir durum olmadığını, son 4-5 yılda hurda fiyatlarının ton başına 100 doların üzerini gördüğünü anımsattı. Randall, bu yüzden hurda piyasasıyla meşgul olanların diğer tüm emtia piyasalarıyla meşgul olanlara kıyasla en zorlu fiyat risklerine maruz kaldığını vurguladı.

Bu nedenle türev piyasalarının fiyatlandırmada doğacak riskleri azalttığı için çelik endüstrilerinde değerli bir rol üstlendiğine işaret eden Randall, "Hızla büyüyen, modern fikirli ve dinamik değişime sahip Borsa İstanbul da bu görevi üstlenmede müthiş bir konuma sahip. Son olarak Londra Borsası (LSE) ve Londra Metal Borsası (LME) ile gerçekleştirdiği işbirliği takdir edilmeli. Hurdanın, demir madeninin gittiği yolda müthiş bir geleceğe sahip olduğu fikrindeyim" diye konuştu.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Uğur Dalbeler de çeliğin dünyada en fazla ticareti yapılan emtia olduğunu ancak diğer emtialarla kıyaslandığında VİOP anlamında yaygın bir enstrümanının dünya üzerinde bulunmamasının önemli bir eksiklik olduğunu söyledi.

Bu başlangıcın Türkiye'de çelik sektörü için önemli bir adım olması temennisinde bulunan Dalbeler, şunları kaydetti:

"Türkiye çelik sektörü son 20 yıl içinde çok ciddi bir aşama kaydetti. Ülkemiz çelik sektörü, Çin, Kore gibi ülkelerle birlikte en iyi performans gösteren 3 ülke arasında girdi. Son 2 yılda büyüme biraz negatif yönde gelişmeye başladı. Önümüzdeki dönem de oldukça sıkıntılı bir resim çizmekte. Bu da tabi endişeleri artırıyor. O anlamda bugün itibariyle başlayacak vadeli işlem imkanları bence sektörün önünde ciddi imkan yaratacaktır. Londra Metal Borsası çelik kontratlarına ilk başladığı dönemde ben de çelik komitesi içinde yer aldım ama maalesef başarılı olamadık."