Cemil Meriç diyor ki,

Öğretmen öğretir, “öğret-ir”…..Biraz tepeden bakar gibi.

Yine Meriç’in ifadesiyle soğuk ve haysiyetsiz.

Hoca aydınlatır, ruh verir, irfan verir ve ışık verir.

Öğrenci, “öğrenicidir” yani “öğrencilik” oynayan kişi gibi bir şey….

Veya “laikçi” gibi nesne….

Talebe ise talep eden, öğrenmek isteyen, arayan, susayan demektir.

Sormak gerek; Niye “hoca” kelimesinin yerine “öğretmen” kelimesi ikame edildi 1930’lu yıllarda?

1934 yılında “hoca” kelimesi niye yasaklandı?

“Hoca” kelimesinden kimler niye rahatsız oldu?

Hatırlar mısınız, on yıl önce bir televizyon kanalında “hocam, hocam” diyen bir talebeye “öğretmen” kılığında veya rolünde olan birisinin “hoca, camide, hoca camide” şeklindeki çemkirmesini……

Bir çemkirmeydi bu elbette….

Çemkirenlere Türk milletinin cevabı okkalı olur.

Ve olmuştur.....

PARMAK....

Türkiye'de marjinal bir siyasi partinin (galiba HDP) eş genel başkanı "Putine de parmak sallayın" demiş.

Kimin neyi "sallayacağını" parti eş başkanları mı tespit ediyor?

"Putine de" derken herhalde "ona parmak sallayamazsınız" demek istiyor.

Bu eş genel başkana daha önce "parmak sallanmış" olmalı ki, "Putine de parmak sallayın" diye efeleniyor devlete....

Bildiğimiz kadarıyla sınırımızı ihlal eden Rus uçağı düşürüldü. Bu gelişmeyi "parmak sallanmasını" isteyen bay eş başkan (bir de bayan eş başkan var) nasıl yorumlar, merak ediyoruz.

HDP'nin bay ve bayan eş başkanları, herhalde kendilerine milletin nasıl "parmak salladığını" seçimlerde fark etmiş olmalılar....

Bu marjinal partiye destek veren eski Pensilvanya ve yeni Kanada sakiniyle saz arkadaşları ümit ederiz Türk Milletinin Parmağını Görmüşlerdir.....

CV.

Selçuklu inşaat sistemi yalnız güzel olmakla kalmaz aynı zamanda muhteşem özelliklere de sahiptir.

Zira tuğlayı, ahşap malzeme gibi kullanmıştır.

Dörtgen tabanlardan sekizgen tavanlara geçebilirler.

Ki, Avrupa'nın Gotik'i bu aşamaya ancak bir kaç asır sonra gelebilmiştir....

Batı, batı diye takla atan Türk görünümlüler;

Biraz cv'nize baksanız diyorum.

GELENEK

İngiliz sanat tarihçisi, Godfrey Goodwin, Osmanlıların en çok hürmet ettiği mimarin "gelenek" olduğunu işaret eder.

Dışardan bir müşahede olan Goodwin'in bu tespiti çok önemlidir.

Geleneğin olmadığı yerde hiç bir şey olmaz.

Ne kültür olur, ne kavram olur ne de ilim olur....

Devrimlerin tepiştiği yerlerde Mimar Sinan olur mu?

Tarihden koparılan bir toplum Sultan Ahmet Camii'ni nasıl yapacak?

Selatin camiilerinin ahıra çevrildiği devirler fetret dönemidir Türk milletinin.

Kadim değerlerimizi taşıyan ananalere muhtacız....