Cezaevindeki "çekiç sesleri" geleceklerine umut oluyor

Cezaevindeki "çekiç sesleri" geleceklerine umut oluyor

Kahramanmaraş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başlatılan Topluma Kazandırma Projesi kapsamında, unutulmaya yüz tutmuş bakırcılık mesleğini öğrenen mahkumlar, geleceklerine de şekil veriyor. 

Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İşyurtlarına bağlı olarak oluşturulan bakır atölyesinde eğitimin ardından üretime başlayan mahkumlar, "bakırın anavatanı" olarak bilinen Kahramanmaraş'ta bakıra hayat veriyor. 

Bakırcılığı gelecek kuşaklara aktarma ve cüzi de olsa ekonomik kazanç sağlama imkanı bulan mahkumlar, levhalar halinde aldıkları bakıra, kesme, çekiçleme tekniklerini özel makine ve el ile şekil veriyor. Yapılan 50 çeşit bakır ürün, atölyedeki kumlama ve yakma ocağından geçtikten sonra satışa sunuluyor.

Kahramanmaraş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Metin Akkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahkumların topluma kazandırılması amacıyla Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı bünyesinde cezaevinde çeşitli iş kolları oluşturduklarını söyledi.

Hizmete 2016 yılında açılan bakır atölyesinde 2 personel ve 10 hükümlünün görev yaptığını dile getiren Akkaya, Çıraklık Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile bakırcılık mesleğini cezaevinde büyütme kararı aldıklarını belirtti.

Kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları arasında yer alan bakırcılığın Kahramanmaraş ile özdeşleşen bir sanat olduğunu da düşünerek cezaevinde bakır atölyesi açtıklarını vurgulayan Akkaya, şöyle dedi:

"Burada kar ve zarardan ziyade hükümlü tutuklularımızın yeniden topluma kazandırılması, kaybolmaya yüz tutmuş bakırcılık sanatımızın tekrar faal hale getirilmesine destek vermek istiyoruz. Biz özellikle sattığımız ürünlerde, "Bu ürünün değerini biliniz" diye not düşeriz. Çünkü atalarımız bu bakır kaplardan yemek yemiştir. Şimdi bakırın değeri yavaş yavaş anlaşılmaya başlamıştır."

Ürünlerin Türkiye'nin farklı kentlerindeki sergilerde beğeniye sunulduğunu ve ilgi gördüğünü dile getiren Akkaya, bakır atölyesine hükümlü ile tutuklu seçerken el becerisini ön planda tuttuklarını söyledi.

Akkaya, cezaevinde meslek kazandırdıkları mahkumların, dışarıda da bakırcılığa devam edeceklerine işaret etti.

Mahkumların hem altın bilezik sahibi olduklarını hem de bakırcılık mesleğini gelecek kuşaklara aktaracaklarını vurgulayan Akkaya, "Bakır atölyesinde çalışan hükümlü ve tutuklularımıza, çekicin o 'tık tık' sesi geleceklerine umut olmaktadır. Ayrıca cüzi de olsa bunlara ücret ödemekteyiz. Bakırcılar çarşısında yaşanan bakırın günümüze yansıması cezaevimiz aracılığıyla tekrar artarak yansıyacaktır." sözlerine yer verdi. 

Mahkumlar da topluma kazandırma anlamında kendilerine sağladığı olanaklardan ötürü Akkaya'ya teşekkür etti.