CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İmam Hatiplerin kapatılmayacağını belirterek, "İmam hatip okullarını kuran biziz. Ben her imamın, her hatibin çok iyi eğitim almasını isterim"  dedi.

Kılıçdaroğlu, NTV'de yayımlanan "Liderler Konuşuyor" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Yıllar önce SSK Genel Müdürü iken katıldığınız bir televizyon programı çok konu oluyor. Keşke katılmasaydım diyor musunuz?" sorusu üzerine, "Hayır, asla" diye yanıt verdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'na televizyon programı için çağrıda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Gelin beraber, siz SSK ile ilgili soru sorun, ben size hepsinin cevabını vereyim. Gelin karşıma. Niye gelmiyorlar? Niye, hangi gerekçeyle iftira atıyorlar? Benim SSK Genel Müdürlüğünde neler yaptığımı bütün dünya biliyor" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, kendisine iftira atanları ciddiye almadığını vurgulayarak, "Gelirlerse karşıma bana sorsunlar. Sizin programınızda söz veriyorum. SSK'yla ilgili veya bir başka konuyla ilgili hiçbir soru sormayacağım onlara. Onlar sadece bana soru sorsun. Ben cevabını vereceğim" dedi.

CHP'nin seçim bildirgesinde yer alan 1+8+4'lük bir eğitim sisteminin öngörüldüğü ve iktidar partisinin, "Bu eğitim sisteminin imam hatipleri kapatmak anlamına geldiği" yönündeki söylemlerinin hatırlatılmasının ardından, "İmam hatipleri kapatacak mısınız" şeklindeki soruya karşılık şunları söyledi:

"Hayır. Onlar öyle bir paranoyayı kendilerine göre yaratıyorlar. İmam hatip okullarını kuran biziz. Ben her imamın, her hatibin çok iyi eğitim almasını isterim. Bir iki yabancı dil bilmesini isterim. Felsefe okumasını isterim. Toplumu daha iyi aydınlatmasını isterim. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu bilen birisiyim. Eğitimden neden korkacağız. Hangi gerekçeyle korkacağız? Eğitim sistemi Türkiye'yi geri götürüyor. Bütün dünyada yapılan araştırmalarda bu çok açık görülüyor. İmam hatipler kapatılmayacak."

Türkiye'yi bilgi toplumuna taşımak istediklerini, herkesin inancını, dinini öğrenmesi gerektiğini, burada hiçbir tereddütlerinin olmadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Niye karşı çıkalım? Hangi gerekçeyle karşı çıkalım? Aklımızı peynir ekmekle mi yedik? Yok öyle bir şey" dedi.

Hiç kimsenin yaşam tarzına, inancına da müdahale etmeyecekleri sözünü veren Kılıçdaroğlu, inanç siyasete bulaşmadığı sürece, her inancın kendileri açısından saygı görmesi gerektiğini kaydetti. 

- "Yoruldum diye bir kavramı asla kabul etmiyorum"

"(Milletçe alkışlıyoruz) sloganının halk tarafından tutulup tutulmadığı"na ilişkin soru üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, gayet güzel olduğunu, otobüste giderken vatandaşların alkışladığını, bunun da kendilerinin arzu ettiği bir durum olduğunu açıkladı.

 Kılıçdaroğlu,  "Eve gidince ne yapıyorsunuz? Nasıl rahatlatıyorsunuz kendinizi?" şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:

"Yoruldum, diye bir kavramı asla kabul etmiyorum, 7 Haziran akşamına kadar. Gün 24 saatse çalışacağız. Her vatandaşa ulaşmaya çalışacağız. Kendimizi anlatmaya çalışacağız. Onların oyuna talip olacağız. Geç saatlerde eve geliyorum çoğu kez. Geldiğim zaman divana uzanıyorum. Eşim arada bir takılıyor, 'Konuşmayacak mısın?' diye, 'Akşama kadar konuşuyorum. Hiç değilse biraz susayım' diyorum. Sabah ise yeni bir güne başlıyorsunuz. Halka hizmet etmenin çok önemli bir görev olduğunu hepimizin bilmesi lazım. Siz halk için çalışırsanız, emek harcıyorsanız, yorulmazsınız."

- "Ben ondan daha fazla kitap okudum"

"Sayın Başbakan size 'Kitap okuma özürlü' demişti" ifadeleri üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Ben onun kullandığı dili kullanmak istemiyorum ve yakıştıramadım ona. Akademisyen kimliği olan birisinin bu tür bir dil kullanmaması lazım. Ben şunu garanti edebilirim, ben ondan daha fazla kitap okudum. Benim kütüphanem onun kütüphanesinden daha zengindir. Kitap okumayı severim. Çocukluğumdan beri kitap okumayı severim. Kitap okumak güzel bir şeydir. İnsanı aydınlatır. Çok farklı kitaplar okudum. Sadece bir ideolojinin kitapları değil, bir şeyler kapmaya çalıştım. Piketty'nin kitabı kalın bir kitap, gerçekten kalın bir kitap. Özeti geldi, önce özetini okudum. Daha Türkiye'de yayınlanmadan önce özetini okudum. Belli bölümleri var, özellikle ana tema olarak işlediği gelir ve büyüme arasındaki dengeyi anlatan o bölümleri arkadaşlar daha iyi olur deyince o bölümleri okudum. Sadece o değil, Tony Blair'in bir kitabı var, o da çok kalın bir kitap. Ona da başladım ama yarım kaldı. Kim bilir, onun için ne söyleyecek? Ama şu bir gerçek, kitabı okutmalıyız. Kitabı sevdirmeliyiz. Kitap fiyatlarını ucuzlatmalıyız. Kültür Bakanlığı bu konuda önemli adımlar atmalı. Çocuklarımıza güzel kitaplar vermeliyiz."

Türkiye'deki tüm seçmenin 7 Haziran'da mutlaka sandığa gitmesini isteyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bütün yurttaşlarımın sandığa giderken şunu düşünmesini isterim, 17 milyon yoksulumuz var. 6 milyon 250 bin işsizimiz var. Bin liranın altında gelir elde eden, aylık alan 8 milyon emeklimiz var. İki milyon Suriyelimiz var. İki milyon Suriyeliye 5,5 milyar dolar para ödedik. Niçin? Bütün bunları sorgulasınlar. Bütün bunlar 13 yıldır tek başına iktidarda olan bir siyasal partinin sonuçları. Zaman zaman çıkıp meydanlara, 'Biz yol yaptık.' Yol yapmayan hiçbir iktidar yok. Her iktidar yol yapar. Her iktidar köprü yapar. İktidarların temel görevi, sosyal alanlardadır. İşsizliğin olmadığı, yoksulluğun olmadığı, gelirin hakça bölüşüldüğü bir Türkiye yaratmaktır. İktidarların varlık nedeni budur. Gidin Orta Çağ'da da yol yapıyorlardı ama Orta Çağ'da sosyal devlet yoktu. Şimdi 21. yüzyıldayız. Bilgi toplumundayız ve hukukun üstünlüğünü sağlamak durumundayız."