CHP TBMM Grup toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (1)- "Cübbelerinize iki tane delik açınız. İki tane de düğme. Düğmelerin üzerindeki kabartma, sarayın kabartması olsun. Önünüze geldiği zaman sadece ayağa kalkmayın, iki düğmeyi de ilikleyin. Birisi yasama, birisi yürütme. Siz,
CHP TBMM Grup toplantısı

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü kura çekiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın salona girişinde ayağa kalkan hakim ve savcı adaylarını eleştirerek, "Cübbelerinize iki tane delik açınız. İki tane de düğme. Düğmelerin üzerindeki kabartma, sarayın kabartması olsun. Önünüze geldiği zaman sadece ayağa kalkmayın, iki düğmeyi de ilikleyin. Birisi yasama, birisi yürütme. Siz, üçüncü güç olmaya layık değilsiniz." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her zamankinden daha fazla birliğe, beraber olmaya, kardeşçe bir arada yaşamaya ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Düşünceler, kimlikler, yaşam tarzları farklı olsa da al bayrağın altında hep beraber huzur içinde yaşamak istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bizi ayrıştırmak, bölmek istiyorlar, kavga ettirmek istiyorlar. Hiçbir zaman bu oyuna gelmeyeceğiz. Kim olursa olsun herkesin düşüncesine, inancına, kimliğine saygı göstereceğiz. Birlikte, huzur izinde yaşayacağız. Komşumuz açken biz tok yatmayacağız." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, kahraman Türk ordusuna her zaman güvendiklerini belirterek, terör örgütleriyle mücadele eden, hayatını feda eden ordunun, Türkiye'nin bekasının en büyük güvencesi olduğunu, Gazi Mustafa Kemal'in Mehmetçiklerinden oluştuğunu vurguladı.

Bu sırada salonda bulunanların "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atması üzerine Kılıçdaroğlu, "Şimdi siz, Mustafa Kemal'den söz ettiğiniz zaman birileri gece yatağında rahat uyumuyor. Gerekirse uyutmayacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, onun ilkelerine, yurtseverliğine, vatanseverliğine sonuna kadar sahip çıkacağız. Mustafa Kemal Atatürk, 80 milyonun gönlünde, kalbinde yer eden bir kişidir. 3-5 kişi farklı düşünebilir ama 80 milyonun yüreğinde Mustafa Kemal'in Kuvayımilliyesi atar. O ruh atar bizim yüreklerimizde." dedi.

Kılıçdaroğlu, defalarca "Orta Doğu bataklığına girmeyin" dediklerini hatırlatarak, şunları belirtti:

"Suriye'de demokrasi yokmuş. Sende de yok. Yani birisi gelip müdahale mi etsin, sen bunu mu istiyorsun? Oraya müdahale ettiler, tırlarla silah gönderdiler, kardeşi kardeşe öldürttüler. Yani Müslümanı Müslümana öldürttüler. Silahları kim verdi? Bir kısmını Amerika, bir kısmını Rusya verdi. Onlar parayı kazandılar, canını feda eden, ölüme giden oradaki Müslümanlar oldu. Ve Türkiye de onların maşası oldu. Hükümet onların maşası oldu. Müslümanı Müslümana kırdırdılar, silahları da buradan gönderdiler. 'Yapmayın, etmeyin' dedik. PYD çıktı, PKK, IŞİD, El-Nusra çıktı, adını bilemediğim bir sürü terör örgütü çıktı. Şimdi onlarla mücadeleyi canını feda eden ordumuz yapıyor. Ordumuz, hükümetin yaptığı hataları düzeltmeye çalışıyor. Ne uğruna? Vatan uğruna. Canını feda ederek vatan uğruna mücadele ediyor."

- "18 Mart'ın ne olduğunu bilmezsin"

Kılıçdaroğlu, Binbaşı Mithat Dunca'nın 17 Mart'ta Afrin'de şehit olduğunu anımsatarak, şehidin ailesine, yakınlarına ve Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı diledi.

18 Mart'ın, Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 103. yıldönümü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, Çanakkale'nin her karışında onlarca şehidin olduğunu, Gelibolu'nun her karışının askerlerin kanıyla sulandığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, burada olağanüstü bir mücadelenin verildiğini söyleyerek, şunları ifade etti:

"18 Mart kutlamalarına Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat gidiyor ama bizim belediye başkanının konuşmasına yasak getiriyor. Bir de kalkıp diyor ki 'Biz, millete güveniyoruz.' Milletin seçtiği belediye başkanını niye dışlıyorsun? Sanıyor ki bunu yapınca 18 Mart'ı anacağız? Sen, 18 Mart'ın da ne olduğunu bilmezsin, şehitlerin de ne olduğunu bilmezsin, Çanakkale'nin de ne olduğunu bilmezsin. Sen ancak ve ancak Man Adası'nı bilirsin. Man Adası'nda tezgahlar kuracaksın, 'Vatan, millet, bayrak' diye konuşacaksın, vergi vermemek için her türlü dümeni çevireceksin, 'Ben, yerliyim ve milliyim' diyeceksin. Zaten bir adam, 'Ben yerliyim ve milliyim.' diyorsa, bilin ki ne yerlidir ne de millidir. İlla Rabia'yı çevirecek. Sen, Rabia'nın hayranısın, sen İhvan'ın yoldaşısın. Biz de Anadolu Müslümanlığını savunuyoruz. Senin gibi değil, Hacı Bektaş'ı, Mevlana'yı savunuyoruz biz."

- "Savaş tarihinin en önemli emri"

Çanakkale Savaşı'nın aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal'in milli Kurtuluş Savaşı'nın önsözünü yazdığı, bir lider olarak dünya sahnesine çıktığı bir savaş olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün 57. Piyade Tugayı'na verdiği "Ben size taarruzu değil, ölümü emrediyorum." emrinin, dünya savaş tarihinin en önemli emri olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, geçen cuma günü camilerde 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitler Günü konusundaki hutbede Atatürk'ün adının geçmediğini anlatarak, "Atatürk sadece bizim değil, 80 milyonun Atatürk'üdür. Hepimizin onuru, gururudur." dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün bütün mal varlığını millete bağışladığını, Cumhurbaşkanlığı sarayının dahi onun mal varlığının üzerine yapıldığını söyledi.

Atatürk'ün, düşmanın bile saygı gösterdiği kahramanlıklarının bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Sormak isterim, o Çanakkale savaşlarında en üstteki komutan kimdir? Liman Von Sanders. Bir Alman. Osmanlı hayranlarına seslenmek isterim, Osmanlı'nın paşası yok muydu, bir Almanı getirip paşa diye koydular? Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, Çanakkale zaferi olmazdı." diye konuştu.

- "Herkesin saygı göstermesi lazım"

Kılıçdaroğlu, 1 Mart 1924'te Diyanet İşleri Başkanlığı ile Genelkurmay Başkanlığının aynı tarihteki bir kanunla kurulduğunu hatırlatarak, bunun Atatürk'ün Diyanet İşleri Başkanlığına verdiği önemi gösterdiğini belirtti.

Atatürk'ün 1 Mart 1924'teki Meclis konuşmasında "dinin, siyasetin etkisinden korunması gerektiğine" işaret ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Diyanet İşleri Başkanlığına sormak isterim, sizin kurucunuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü neden anmıyorsunuz? Milli Kurtuluş Savaşı'nın kahramanını neden anmıyorsunuz? 1920'lerde, 1930'larda harabeye dönmüş camiler için devletin bütçesinden ödenek ayırıp, bütün o camileri tamir ettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adını neden anmıyorsunuz? Bir fesli Kadir soytarısı var biliyorsunuz. Bu soytarıya saraydaki zat gidiyor, ziyaret ediyor. Siz Gazi Mustafa Kemal'in adını anmadığınız zaman, bu soytarıyla aynı paralele, izdüşümüne düşüyorsunuz. Diyanete, bütün din adamlarına saygılıyız, herkesin başımızın üstünde yeri var ama bu ülkenin kurtarıcısına da saygılıyız. Herkesin saygı göstermesi lazım. Hele hele Çanakkale'yi Atatürk'süz kabul etmek mümkün değildir. Siz, nasıl kalkarsınız da Gazi Mustafa Kemal'i anmazsınız, bir rahmet, Fatiha okumazsınız? Bu memlekete yazıktır, günahtır. İnsanda biraz vicdan, ahlak, inanç olur. Yapmayın, etmeyin. Bu memlekete kötülük yapıyorsunuz. 80 milyonun kalbini kırıyorsunuz. Umuyorum Diyanet İşleri Başkanlığı birilerinin etkisinde kalmaz. Siyasetin etkisinde kalmaz. "

- "Altanlar kararını bekliyoruz"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin kültürüne, inancına uygun düşenin geçmişte bu ülke için mücedele edip, bugün olmayanlara rahmet okumak olduğunu dile getirerek, "Bu bizi küçültmez, yüceltir. Bu, geçmişe duyduğumuz saygının bir gereğidir. Bunu yaptığımız zaman büyük ölçüde barış ve huzur içinde yaşarız. Diyanetin görevlerinden birisi de zaten bu ülkede dini gerçek anlamıyla halka anlatmaktır." dedi.

Geçmişte FETÖ'nün dini kullanarak neler yaptığının herkes tarafından bilindiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının da bundan ders çıkarması, özeleştiri yapması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Şahin Alpay'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararıyla serbest bırakılmasına da değinerek, "AYM nihayet kararını verdi, alt mahkemeyi de uyardı. Peki Altanlar için niçin bir karar vermedi AYM? Onu da bekliyoruz. Bir yerde haksızlık varsa, o haksızlığı gidermek yargının görevidir. Yargı bu görevini yerine getirdiği zaman hepimizin gönlünde de gözünde de yücelmiş olur." diye konuştu.

- "Bütün hakimler ayakta"

Yargının bir yerlerden talimat alması durumunda orada hukukun çalışmayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, Hitler Almanyası'nın benzerini Türkiye'de yaşamak istemediklerini kaydetti.

Anayasa Mahkemesinin yerel mahkemeye ders vererek, "Benim kararlarıma uyacaksınız" demesinin güzel bir olay olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, AYM'yi kutladı ve geciken adaletin, adalet olmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün katıldığı toplantıda hakim ve savcıların kura çektiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"İçeriye girerken bütün hakimler ayakta. Hakimlere söylemek istiyorum, niye ayağa kalktınız? Her partinin genel başkanı geldiğinde ayağa mı kalkacaksınız? Zaten adalet diye bir şey kalmadı. Bir partinin genel başkanı gelmiş, yanında Başbakan, hepsi ayağa kalkıyorlar ve alkışlıyorlar. Şimdi bunlar yarın senin önüne geldiği zaman ne diyeceksin? 'Efendim bu benim kuramı çekti, isterse 20 adam öldürsün, ben bunu beraat ettireceğim.' Böyle mi diyeceksin?"

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin notunu düşürdüğünü anımsatan Kılıçdaroğlu, yargının çürüdüğünü kaydetti.

- "Cübbenize iki delik açın"

Dürüst, düzeyli, namuslu hakim ve savcı sayısının az kaldığını, onların yüzü suyu hürmetine kısmen de olsa yargının çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "sarayın avukatlarınca yargıya talimat verildiğini" savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir konuşmasında, "Devletler ve milletler adalet üstünde yükselir veya adaletsizlik batağında boğulur. Mazlumun ahının arşı titrettiğini asla unutmayacağız" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Doğrudur, hangi arşı? 7 kat arşı titretti kardeşim. Harp Okulu öğrencilerini görmüyor musun sen kardeşim? Boğaz köprüsünde boğazı kesilen gencecik askerleri görmüyor musun? Tedavi edilmesi gerekirken ilaçları zamanında verilmediği için hapishanede ölen kişiyi görmüyor musun? Kuddusi Okkır'ın 'Ergenekon'un, Balyoz'un kasası' diye ölüme mahkum edildiğini görmüyor musun sen? Bu ülkede adalet bitmiş zaten. Adaleti savunsaydın, hakimleri ayağına çağırmazdın, sen onların ayağına giderdin."

Ayağa kalkan hakimlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Cübbelerinize iki tane delik açınız. İki tane de düğme. Düğmelerin üzerindeki kabartma, sarayın kabartması olsun. Önünüze geldiği zaman sadece ayağa kalkmayın, iki düğmeyi de ilikleyin. Birisi yasama, birisi yürütme. Onların önünde ilikleyin. Siz, üçüncü güç olmaya layık değilsiniz." dedi.

(Sürecek)


Kaynak: