Çocukluğunun arabasına gözü gibi bakıyor

İstanbul'da yaşayan Tuğrul Köselerden, babasının yıllar önce sattığı antika otomobili bulup satın aldı. Köselerden, tamir ettirdiği ilk arabalarına gözü gibi bakıyor.
Çocukluğunun arabasına gözü gibi bakıyor

İstanbul'da yaşayan Tuğrul Köselerden, babasının yıllar önce sattığı antika otomobili bulup satın aldı. Köselerden, tamir ettirdiği ilk arabalarına gözü gibi bakıyor.

Oğul Köselerden, babasının 1987 yılında maddi sıkıntılarından dolayı sattığı 1957 model Chevrolet Belair marka antika aracı, 12'nci sahibinde buldu.

Harap durumda olan aracı satın alan Köselerden, 100 bin dolar harcayarak aracı orijinal haline getirdi. Köselerden, ilk arabalarına artık gözü gibi bakıyor.

AA muhabirine açıklamada bulunan Köselerden, antika otomobili 1980 yılında alan babasının, maddi nedenlerle 7 yıl sonra sattığını söyledi.

Antika aracın kendisi için manevi değeri olduğunu belirten Köselerden, ''Benim içinde doğup büyüdüğüm bir arabaydı. Bu araçla doğum için hastaneye götürülmüşüm. İlk kez gördüğüm araç olduğu için satıldığında çok üzülmüştüm." dedi.

Otomobili uzun süre aradığını ancak bulamadığını anlatan Köselerden, şöyle devam etti:

''2009 yılı sonunda aracı buldum. Yaklaşık 12 el değiştirmiş araç ama hiç toplanmamış. Babam aracı nasıl sattıysa o şekilde duruyordu. Araba çok kötüydü, binilecek durumu yoktu. Aracın kaportası yok gibiydi. İçi zaten perişan durumdaydı. Motor kullanılacak durumda değildi. Aracı satın aldım ve 2010 yılında babama 57'nci yaş gününde ruhsatını hediye ettim. Sonra baba oğul, aracı 3-4 yılda ancak toparlayabildik. Birçok parçasını bulup getirdik. Uzun uğraşlar sonucunda aracı eski haline getirdim. Araca toplamda 100 bin dolar masraf yaptık.''

''Mahalledeki herkes bu araçla doğuma gitti''

Tuğrul Köselerden, otomobilin o dönemde mahalledeki tek araç olduğunu belirterek, ''Mahallemizdeki hamileler hep bu otomobille doğuma götürülmüş. Doğan bebekler de hep erkek olmuş. Mahallede erkek çocuğu olsun isteyenler özellikle bizim otomobille hastaneye gitmek isterdi. Böyle bir hikayesi de var." diye konuştu.

Antika aracı, çocuklarına ve torunlarına hediye olarak bırakmak istediğini vurgulayan Köselerden, otomobili satmak veya kiralamak istemediklerini dile getirdi.

Köselerden, "Aracı sadece koruma amaçlı tutuyorum. Ticari amaçla kullanmıyorum. Eğer araç kiraya giderse harcadığım emek ziyan olacak. Biz de manevi değeri olduğu için saklıyoruz ve bu şekilde korumaya devam edeceğiz. Yazları ailemizle binerek geziyoruz.'' ifadelerini kullandı.

'Aracı karşımda görünce çok duygulandım''

Baba Özcan Köselerden ise işlerini daha da büyütmek için, 1987 yılında antika arabayı sattığını belirtti.

Yıllar geçmesine rağmen aracı satmasından dolayı içinde ukde kaldığını dile getiren baba Köselerden, şunları söyledi:

''Oğlum bu aracı bulmuş ve tekrar satın almış. Benim haberim yoktu. Doğum günümde bana hediye etti. Aracı karşımda görünce çok duygulandım. Tekrar el ele verip 'adam gibi olsun' diye uğraştık ve arabayı eski haline getirdik. Bu aracı uzun yıllar kullandım. Motoruna kadar her şeyiyle uğraşmışımdır. İlk arabamdı. Bu araba oğlum, çocuğum gibiydi. Plakasını bile unutmadım. Aracı karşımda gördüğümde çok duygulandım. Bu araç beni eskiye götürüyor.''