Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı medya temsilcileriyle buluştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- "Barış Pınarı Harekatı'na başlayıp kısa sürede birkaç noktadan 30 kilometre derinliğe ulaşınca bir anda Amerika ve Avrupa başta olma üzere, birtakım ülkelerin tavrı değişti"- "Sanıyorum ilk 1-2 gün Türkiye'nin böyl
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı medya temsilcileriyle buluştu

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'na başlayıp kısa sürede birkaç noktadan 30 kilometre derinliğe ulaşınca bir anda Amerika ve Avrupa başta olma üzere, birtakım ülkelerin tavrının değiştiğini belirterek, "Sanıyorum ilk 1-2 gün Türkiye'nin böyle bir başarı göstermeyeceğini düşündükleri için nispeten düşük tepki ortaya koymuşlardı. Türkiye'nin harekatı başarıyla tamamlayacağı anlaşılınca tepkiler akıl ve mantık sınırlarını zorlayan bir düzeye yükseldi. Biz buna rağmen harekatımıza kararlılıkla devam ettik." dedi.

Dolmabahçe Ofisi'nde yabancı medya temsilcileriyle bir araya gelen Erdoğan, daha önce güvenli hale getirilen toplam 4 bin kilometre karelik alana 365 bin mültecinin geri dönüşünü sağladıklarını hatırlattı.

Erdoğan, "Münbiç'ten Irak sınırına kadar olan 444 kilometre uzunluğunda, 30-35 kilometre derinliğindeki güvenli bölgeye de 1 ila 2 milyon arasında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü planlıyoruz." dedi.

Güvenli bölgede yapılacaklara ilişkin bilgi veren Erdoğan, "Suriye kaynaklı göç akınından şikayetçi olan Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin mali desteğiyle bu bölgede her biri beşer bin nüfuslu 140 köy ve otuzar bin nüfuslu 10 ilçe inşa etmek için planlarımızı yaptık. Tabii bu planın ilk şartı bölgenin teröristlerden temizlenerek güvenli hale getirilmesiydi. Çünkü rejimin denetimindeki yerler gibi, PKK/PYD'nin işgal ettiği yerlere de Suriyeli Kürtler başta olmak üzere, kimse dönmek istemiyordu. Hala ülkemizde 3,6 milyon Suriyeliden 350 bini PKK/YPG'nin işgali altındaki yerlerden gelen Kürtlerden oluşuyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenli bölge projelerini 2016'da Türkiye'de yapılan G-20 toplantısında liderlere teklif ettiğini anımsatarak, hepsinin de projeyi prensipte olumlu bulmasına rağmen kimsenin bu konuda somut adım atmaya yanaşmadığını hatırlattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"O zaman tabii Amerika'nın başında da Sayın Obama vardı. Onunla da konuştuk. Zeytindalı Harekatı'ndan sonra bu konuyu yeniden gündeme getirdik. Amerikalılarla birtakım çalışmalar da yürüttük. Ancak maalesef istediğimiz ilerlemeyi bir türlü sağlayamadık. Bunun üzerine 9 Ekim saat 16.00'da Barış Pınarı Harekatını başlattık. Yani bununla neyi ifade etmek istiyorum? Yani Barış Pınarı Harekatı bir anlık oluşum değildir. Bir günlük, iki günlük bir oluşum asla değildir. Bunun hazırlığı şöyle geriye doğru gittiğimizde 3, 4, 5 yılı bulmaktadır. Çünkü gelişmeler anlık olmadı. Bu gelişmelerin ne yazık ki bizi tacizi, tehdidi uzun yıllara sarih."

- "Etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı da 750'yi buldu"

Harekattan önce 6 Ekim Pazar akşamı ABD Başkanı Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde kendisine harekata başlayacaklarını söylediğini aktaran Erdoğan, bu görüşmenin ardından Beyaz Saray'dan yapılan resmi açıklamada Amerika'nın Suriye'nin kuzeyindeki askerlerini çekeceğinin ilan edildiğini aktardı.

Böylece Türkiye'nin operasyonu önünde herhangi bir engel kalmamış olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Barış Pınarı Harekatı'na başlayıp kısa sürede birkaç noktadan 30 kilometre derinliğe ulaşınca bir anda Amerika ve Avrupa başta olma üzere, birtakım ülkelerin tavrı değişti. Hatırlayın, hatta Amerika'nın 20 mil meselesi bir hafta içerisinde yapılmış bir açıklama değildi. Sanıyorum ilk 1-2 gün Türkiye'nin böyle bir başarı göstermeyeceğini düşündükleri için nispeten düşük tepki ortaya koymuşlardı. Türkiye'nin harekatı başarıyla tamamlayacağı anlaşılınca tepkiler akıl ve mantık sınırlarını zorlayan bir düzeye yükseldi. Biz buna rağmen harekatımıza kararlılıkla devam ettik. Bugüne kadar 1.360 kilometre alan ile aralarında Tel Abyad ve Rasulayn şehir merkezlerinin de bulunduğu 65 yerleşim birimini kontrol altına aldık. Harekat boyunca 4 askerimiz ile 74 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit düştü. Etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı da 750'yi buldu. Terör örgütü tarafından sınıra yakın yerleşim yerlerimize yapılan 1.081 havan ve füze saldırısında 20 sivil vatandaşımızı ayrıca şehit verdik. 181 de yaralımız var. Harekatın 9 günlük sürecinde sivil kayıplarımız için bizi arayan ve üzüntülerini dile getiren hiç kimse olmadı. Buna karşılık teröristleri korumak amacıyla harekatı durdurmamızı isteyen pek çok Batılı liderle konuştuk. Bu ikiyüzlülüğü tarihe kara bir not olarak düştüğümüzün bilinmesini istiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti bir NATO devletidir ama bu terör örgütleri ne zaman NATO'ya üye oldular doğrusu ben bunu bilmiyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin en başından beri Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine olan saygısını her fırsatta ifade eden bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, Cenevre sürecinin başarısı için en çok Türkiye'nin çalıştığını, fedakarlıkta bulunduğunu kaydetti.

Erdoğan, 30 Ekim'de Cenevre'de toplanacak Anayasa Komitesinin, Suriye'deki siyasi çözüm sürecinin bir miladı olmasını temenni ederek, "Barış Pınarı Harekatı'nı da mecbur kaldığımız için yaptık. Şayet PKK/YPG terör örgütü konusunda ikazlarımıza kulak verilmiş olsaydı, şimdi böyle bir sorunla uğraşmayacaktık. Türkiye'ye karşı ısrarla, inatla ve küstahça PKK/YPG terör örgütünü destekleyenler bu harekatın ve yaşanan kayıpların asıl sorumlusudur. Bu harekat sebebiyle DEAŞ'ın yeniden canlanacağı, yüz binlerce kişilik göç yaşandığı, sivil katliamların yapıldığı gibi iddialar tamamen terör örgütünün ve yandaşlarının yalanlarından ibarettir." değerlendirmesini yaptı.

(Sürecek)

Kaynak: