Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: (4) - "14 Aralık'taki telefon görüşmesi tarihi bir görüşmeydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın birçok kere söylediği hususun artık burada bir siyasi direktif ya da talimat haline gelmiş olması son derece önemli"- "Cumhurba
Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "14 Aralık'taki telefon görüşmesi tarihi bir görüşmeydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın birçok kere söylediği hususun artık burada bir siyasi direktif ya da talimat haline gelmiş olması son derece önemli." dedi.

Kalın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ABD'nin Suriye'den çekilme kararının ardından Türkiye ile arasındaki koordinasyonun sadece askeri anlamda olup olmayacağına yönelik sorusu üzerine Kalın, bu koordinasyonun sadece askeri birimlerle sınırlı olmadığını, Dışişleri, istihbarat ve kendi mevkidaşlarıyla da yapacakları koordinasyon toplantılarının da olacağını aktardı.

Kalın, iki ülke arasında ilk planlanan koordinasyonun ise askerler arasında yapılacak bir koordinasyon olduğunu belirterek, "Çekilme süreci artık başlıyor. Bunu koordine etmek için nereden ne şekilde çıkacakları detay çalışmaların yapılması önem arz ediyor. Bu çekilme devam ederken ki bu bizim desteklediğimiz bir siyasi karardır, bunun nasıl olacağı, geride ne bırakılacağı, verilen silahların ne yapılacağı toplanıp toplanmayacağı gibi konular da bu müzakerelerin birer konusu olacaktır." diye konuştu.

8 Ocak'ta ABD'nin başkenti Washington'da bir koordinasyon toplantısının yapılacağını hatırlatan Kalın, "Belki o tarihte Washington'dan buraya misafirlerimiz gelecek aynı koordinasyon çerçevesinde. Önümüzdeki haftalarda hepimiz yoğun bir trafik göreceğiz." ifadelerini kullandı.

- "14 Aralık tarihi görüşmeydi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon görüşmesine de değinen Kalın, şu değerlendirmede bulundu:

"14 Aralık'taki telefon görüşmesi tarihi bir görüşmeydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın birçok kere söylediği hususun artık burada bir siyasi direktif ya da talimat haline gelmiş olması son derece önemli. Cumhurbaşkanımız, şunu açık ve net şekilde iletti; DEAŞ'ı yenmek, bu bölgeden temizlemek için Türkiye ve ABD olarak bizim PYD/YPG terör örgütüne ihtiyacımız yok. Biz bunu Türkiye ve ABD olarak yapabiliriz, bölgeyi istikrara kavuşturabiliriz. Böylece hem Suriye'nin toprak bütünlüğü noktasında önemli bir adım atarız hem de ikili ilişkilerimizde bir sorun haline gelen PYD/YPG/PKK meselesini de çözmüş oluruz. Bu teklif, yeni değil daha önce de yapıldı ama ilk defa bu görüşmede bunun karşılık bulduğunu ve bir talimata dönüştürüldüğünü gördük.

En son geçtiğimiz çarşamba gün boyu bizim mevkidaşlarımızla görüşmelerimiz de devam etti. Bize çekilme kararının verildiğini, sistemin harekete geçirildiğini bildirdiler. Akşam vakti açıklamalar geldi. Bu mekanizmanın şimdi çalışmaya başlamış olması elbette 14 Aralık'taki telefon görüşmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın ikna edici argümanlarla Sayın (Donald) Trump'ı bu karara sevk etmesinin bir neticesi. Şimdi bundan sonra yoğun bir şekilde Suriye, terörle mücadele, Irak çekilme ve diğer bütün konularda koordinasyon halinde çalışmaya devam edeceğiz."

- Tek tip askerlik

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, tek tip askerlik konusundaki düzenlemeye ilişkin çalışmaların ne aşamada olduğunun sorulmasına üzerine bugün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nda bununla ilgili bir sunum yapılmadığını söyledi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüştüğünü aktaran Kalın, "Kendileri bütün ilgili kurumlarımızla en iyi modeli inşa etmek için çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyorlar. Bana da çok fazla tüyo vermedi. Açıkçası ben de çok kurcalamadım. Çalışma zaten tamamlandığında Cumhurbaşkanımıza arz edilecek. Ben eminim, bütün ilgili birimler bu konuyu ciddi bir şekilde ele alacak ve etraflı bir şekilde müzakere ettikleri için en uygun, en optimal askerlik modelini mutlaka üreteceklerdir. Onu da beraber takip edeceğiz." diye konuştu.

- Patriotların satışı

Patriotların satışı konusunda ABD'den olumlu yönde haberlerin gelmesinin Türkiye'nin S400 alımını etkileyip etkilemeyeceğine yönelik bir soruya karşılık Kalın, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Konu çok açık ve basit. Amerikan Savunma Bakanlığı'nın Türkiye'ye patriotların satılabileceğine dair bir tavsiye ya da bilgilendirmesi kongreye iletildi. Bu, şu anlama geliyor, Amerikan yönetimi Beyaz Saray patriotların Türkiye'ye satılması ile ilgili sürecin başlamasının önünde bir engel olmadığını ifade ediyor. Fakat belli bir miktarın üzerindeki silah satışları Amerika'da kongre onayına tabidir. Bu da büyük bir proje olduğu için bunun da kongreye onay için gitmesi gerekiyor.

Patriotların alınmasına biz kapıları kapatmış değiliz. Türkiye olarak bunu değerlendirebiliriz, gelecek teklifin mahiyeti ve muhtevası önemli. Ortak üretim, fiyat, teknoloji transferi, teslim süresi gibi başlıklar var. Bu 4-5 unsur etrafında yapılacak değerlendirmeler önemli. S400'lerle ilgili Türkiye en iyi teklifi Rusya'dan aldığı için bu yola başvurdu. Eğer Amerikan tarafından patriotlarla ilgili böyle bir Türkiye'yi tatmin edecek ve şartları yerine getirecek bir teklif oluşturulursa Türkiye buna olumlu bakacaktır. Amerikan yönetiminin, Trump yönetiminin bu konuyla ilgili olumlu bir kararının olduğunu kayda geçirmesi açısından bu karar tabii ki önemli. Teklif geldikten ve biz oturup anlaşmaya varmamız halinde bu karar yine kongreye gidecek. Bu kongre ayağı olacak."

Patriotlarla ilgili ABD'den gelecek bu kararın S400 sürecini hiçbir şekilde etkilemeyeceğinin altını çizen Kalın, S400'lerle ilgili sürecin tamamlandığını, ilk bataryaların tesliminin Ekim 2019 gibi beklendiğini, bunları birbirinin alternatifi olarak görmediklerini kaydetti.

İbrahim Kalın, Türkiye'nin sınırlarının son derece büyük olduğunu vurgulayarak, "Sadece S400'lerle yetinmek durumunda değiliz. Güvenlik ihtiyaçlarımız açısından biz patriotları da alıp kullanabiliriz. Bunlar birbirinin alternatifi değil. İki paralel süreç olarak bunlar yürüyecektir."

(Sürecek)

Kaynak: