Darbeye karşı başkanlık şart

Darbeye karşı başkanlık şart

15 Temmuz darbe girişiminin Başkanlık sisteminin Türkiye için ne kadar önemli aynı zamanda da bir o kadar gerekli olduğunu tekrar gözler önüne serdiğini söyleyen Sabah.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yunus Göksu başkanlık sisteminin bu saatten sonra Türkiye için olmazsa olmaz bir konu olduğunu belirtti.

Yunus Göksu’nun “Başkanlık Sistemi Niçin Gerekli” adlı yeni kitabı okuyucuyla buluştu. Başkanlık Sisteminin ne olduğunu etraflıca inceleyen gazeteci yazar Yunus Göksu, kitabında Başkanlık Sisteminin niçin gerekli olduğunu da herkesin anlayacağı bir dil ile anlatıyor.

Türkiye’nin aslında hep başkanlık sitemi ile yönetildiğini kitabına da bu sisteminin Türkiye için neden gerekli olduğu sorusunu sorarak başladığını söyleyen Yunus Göksu,“ Bu kitap bir gazetecilik çalışmasıydı. Gazetecilik notlarının toplanmasıyla oluştu. Başkanlık sitemi üzerine bir akademik çalışma değil. Dünyadaki başkanlık sitemlerine bakarak bunların karşılaştırılmasının yapıldığı bir kitap.  Kitabın başında da Başkanlık sisteminin Türkiye için neden gerekli olduğu sorusunu sorarak başlıyoruz.  Aslında Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana Başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Bu ülkede kim güçlüyse kendi vesayetini kurmuş. Atatürk zamanında, Atatürk’ün istediği kararları İnönü çıkartmış. Hatta İnönü’yü dahi Atatürk atıyor. Bu aslında bir bakıma Başkanlık sistemidir.  Yeri gelmiş bazı dönemlerde asker güçlü olmuş ve vesayet kurmuş. Seçilmişin karşısında durarak başkanlık yapmış. 80’li yıllarda Kenan Evren döneminde yine aynı şeyler olmuş. Daha sonra koalisyon dönemleri yaşanmış. Cumhurbaşkanının hiçbir hükmü kalmamış. Başbakan 6 ayda bir değişir duruma gelmiş. Netice olarak da Türkiye’de karanlık bir tablo ortaya çıkıyordu. Bugün Başkanlık sistemi olmalı mı sorusunun cevabını tam olarak tartışamıyoruz. Bu konuyu ilk olarak gündeme getiren AK Parti oldu ama bu istemin ilk gündeme gelişi değildi. Alparslan Türkeş, Turgut Özal gibi liderler başkanlık sisteminin gelmesini istemişler ve bunu programlarına koymuşlardır. Fakat hiçbiri güçlü gelememiş.” ifadelerini kullandı.

erdogan--(2)-003.jpg

BAŞKANLIK SİTEMİNDE YANLIŞ KONULARI TARTIŞIYORUZ

Başkanlık sitemi ile ilgili olarak asıl konuşulması gerekenlerin konuşulmadığına dikkat çeken Göksu, “Başkanlık sisteminin nasıl olması gerektiği de tartışılan konular arasında yer alıyor. AK Parti başkanlık sitemi Türk tipi mi olsun, Türk tipi olursa bu nasıl olsun tartışmasını yapmak istiyor. Fakat muhalefet bunu konuşmak yerine Erdoğan’ı başkan yaptırmayacağız diyor. Diğeri çıkıp başkanlık diktatörlüktür diyor. Böyle sloganik ifadelerle başkanlık sistemiyle ilgili kötü bir algı oluşturmak isteniyor. Amerika ve Brezilya’da uygulanan başkanlık sitemlerinin alınıp ülkemizde uygulanmamasının sebebi, bu sistemlerin uygulamalarında bazı sıkıntılar yaşanıyor olmasıdır. Bu sıkıntıların yaşanmaması için de Türk tipi başkanlık sistemi isteniyor.  Oluşturulması düşünülen Türk tipi başkanlık sisteminde de pek tabi sıkıntılar yaşanabilir. Asıl bu konuların tartışılması gerekiyor ancak bizler bu konudan oldukça uzağız. Akademik bir şeyler söyleyenler de çok akademik konuştuğundan halkımız bir şey anlamıyor. Diğerleri de bu sloganlar üzerinden tartışma yapıyor.” dedi.

yunus-goksu--(4).jpg

VESAYETLERDEN KURTULMAK İÇİN BAŞKANLIK ŞART

Her partiden eşit temsilci alınarak masaya oturup da anayasa yapmayı başaramamış partilerden başkanlık sistemi ile ilgili ortak bir şeyler beklemek biraz da hayalcilik olacağını belirten Göksu, “Düşünün biz ne koalisyon dönemlerini yaşadık.  Koalisyon dönemlerinde insanımız hem ekonomik, hem sosyolojik, hem de psikolojik olarak etkilendi.  Bu dönemlerde yaşanan sıkıntıların tekrar yaşanmaması için Başkanlık sitemi şart. Türkiye’de yasama, yürütme ve yargı erkleri var.  Bunların tam çizgileri belli olmadığından özellikle yargı nerede duracağını bilmiyordu. Sabi Kanadoğlu döneminde bu ülke bir 367 krizi yaşadı. Bunların aslında hepsi birer vesayet ve darbedir. Bu vesayetlerden kurtulmak için de çizgilerin daha net belli olduğu, erklerin daha çok kendi alanlarına çekildiği bir sistemle beraber Başkanlık sisteminin Türkiye’ye gelmesinde büyük fayda var.” şeklinde konuştu.

kitap.jpg

SON OLAYLARLA BAŞKANLIK SİSTEMİNİN ÖNEMİNİ GÖRDÜK

15 Temmuz darbe kalkışması ile birlikte Başkanlık sistemin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıktığının altını çizen Göksu, “Ayrıca bu olayda Türkiye’de fiilen başkanlık sistemin uygulandığını da görmüş olduk. Başkomutan Facetime’dan televizyona bağlanarak sokağa çıkın dedi. Bu çağrı üzerine halk sokağa çıktı ve hala da evine girmiş değil. Buradan da anlaşılacağı üzere Recep Tayyip Erdoğan şu anda fiili olarak başkan.  Erdoğan’ı başkan olarak kabul ettikten sonra, Erdoğan sonrası ne olacak sorusu akıllara geliyor. Burada da Erdoğan’ın başkanlık sistemini kendisi için değil kendisinden sonrası için istediği de ortaya çıkıyor. Erdoğan Belediye Başkanlığı döneminden beri oylarını sürekli arttırmış bir isim ve buna ihtiyacı yok. Durum böyle olunca da başkanlık sisteminin yasamasının, yürütmesinin, yargısının nasıl olacağını yani isimleri değil sistemi tartışmamız gerekiyor. Ayrıca Cumhurbaşkanı iken diktatör olmak daha kolay. Hatta başbakan olarak da bu yapılabilir. Siz yeter ki diktatör olmak isteyin O nedenle de Başkanlık sitemi diktatörlüktür söylemine kesinlikle katılmıyorum.” dedi.

FEDERATİF SİSTEM ŞART DEĞİL

Başkanlık sisteminde en çok tartışılan konulardan biri olan federatif yönetim sistemi hakkında da konuşan Göksu,  “Bazı ülkelerin başkanlık sistemlerinde federal yönetimler var ancak her başkanlık sisteminde olacak diye de bir kaide yok.  Siz Türk tipi başkanlık sistemine federatif yapıyı koyacağım derseniz ki doğuda yaşanan olaylar ortadayken hoş karşılanmaz. Başkanlık sistemini de sadece federatif yapı üzerinden reddetmek de olmaz.  Halk başkanlık sisteminin içeriğinin ne olacağını merak ediyor. MHP Türkeş dönemindeki Başkanlık söylemlerini hatırlarsa Başkanlık sistemini getirmek çok zor değil. Fakat başkanlık sitemini getirirken bu içeriğin doldurulmasında 6-7 aylık bir süreç yeterli olmayabilir. Hatta bu süreç 4-5 seneyi de bulabilir. Yaşadığımız OHAL sürecinde kesinlikle başkanlık siteminin çok konuşulacağını zannetmiyorum. Darbe kalkışması Başkanlık sistemine ihtiyacın olduğunu gösteriyor ancak içinde bulunduğumuz şartlar bunları konuşmak için uygun değil.” diye konuştu.0

 İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ

Kaynak:YENİ HABER