"Denemeler okuyucuya yazarla yüzleşme imkanı verir"

Yazar Elif Sönmezışık:- "Denemeler, yazarın kendiyle yüzleşme imkanı bulabilmesi gibi okuyucuya da yazarla yüzleşme imkanı verir"- Yazar ve şair Dr. Ahmet Murat:- "Deneme, düşünme için yazmanın en kestirme yolu benim açımdan. 'Niçin böyle yazıyorsun?', 'D
"Denemeler okuyucuya yazarla yüzleşme imkanı verir"

İSTANBUL (AA) - Yazar Elif Sönmezışık, denemelerin birçok edebi türe nispetle yazma disiplinini yazara bırakabilen belki de en özgür tür olduğunu ifade ederek, "Denemeler, yazarın kendiyle yüzleşme imkanı bulabilmesi gibi okuyucuya da yazarla yüzleşme imkanı verir." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesinin iş birliğiyle düzenlenen, "10. İstanbul Edebiyat Festivali" kapsamında "Deneme Yazmak" başlıklı panel düzenlendi.

- "Deneme yazmak bir anlamda amatörce felsefe yapmaktır"

Yöneticiliğini Yusuf Dinç'in üstlendiği Kızlarağa Medresesi'nde gerçekleştirilen oturumda, "Niçin Deneme?" başlıklı konuşma yapan yazar ve şair Dr. Ahmet Murat, deneme yazmaya geç bir dönemde başladığını dile getirerek, "Olgunluk bakımından kendimi yeterli görmediğim için erken dönemde yazdığım denemelerimi çok önemsememiştim. Şiirle meşgul birisiydim ve bu meşguliyet adanma seviyesinde falandı." dedi.

Murat, zaman için deneme yazma ihtiyacı hissettiğini belirterek, "Bu deneme yazma ihtiyacının arka planı da şöyledir ki, bizler 1990 kuşağı olarak çok yoğun siyasi, ideolojik ve felsefi bir arka plandan edebiyata giriş yaptık. Bizim kuşağımızdaki çoğu yazar ve şairin arka planı da böyledir. O dönemdeki ideolojik kavgalar, İslam dünyasındaki hareketliliklerle çok yoğun ideolojik bir okumadan geçtik. Dolayısıyla o süreçte ideolojik alanda kurmacalardan daha ziyade kuramsal metinler, denemeler okumayı tercih ettik." açıklamasında bulundu.

Denemenin bir anlamda amatörce felsefe yolu gibi göründüğünü ifade eden Murat, şunları anlattı:

"Deneme, düşünme için yazmanın en kestirme yolu benim açımdan. 'Niçin böyle yazıyorsun?', 'Düşünmek için yazıyorum' diyebileceğim bir şey. Biz aslında düşünmek için düşünürken bunu titizlikle devam ettirmeyi başaramayız. Başka şeyleri düşünmeye başlarız. Felsefi, düşünsel ve mantıksal bir soruşturmayı düşünmenin bir zorluğudur bu. Deneme yazmak, düşünme için, düşüncemizi biçimlendirmek, takip edebilmek için benim açımdan en elverişli tür. Amatör felsefecilik derken biraz da bunu kastetmiştim."

- "Denemede sergilenen konu bizzat yazarın kendisidir"

"Tecrübe-i Kalemiyye'den Denemeye" başlıklı konuşma yapan Ali Ayçil de denemenin Türk edebiyatındaki ilk örneklerine "tecrübe-i kalemiyye (kalem tecrübesi)" ya da "musahabe" denildiğini aktararak, "Bu isimlendirmeler, etkilenmenin bir taklide dönüştürülemediğinin ve Osmanlı yazarlar kuşağının batıdaki edebiyat türlerini kendi anlam dünyalarında bir yere oturtmayı önemsediğinin bir işaretidir." dedi.

Ayçil, Türk deneme edebiyatının gazetecilik alanına borçlu olduğunun altını çizerek, şu bilgileri verdi:

"18. yüzyılın ilk çeyreğinde yayına başlayan gazeteler, yazı dilinin sadeleşmesini hızlandırmakla kalmadı, fikirlerini okuyucularla paylaşmak isteyen yeni bir aydın, yazar da vitrini oldular. Bütünüyle deneme diyemeyeceğimiz ama yer yer deneme özelliği gösteren ilk metinler bu gazeteler okuyucuyla buluştu. Bu ağır aksak bir yolculuktu. Denemenin, muharrir yazılarının içinde bir ton olmaktan kurtulup bağımsız bir edebiyat türü olarak ortaya çıkması için Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk yıllarını beklemek gerekecekti."

Edebiyatın diğer türleriyle kıyaslandığında denemenin cesur bir tür olduğuna dikkati çeken Ayçil, "Çünkü denemede sergilenen, bizzat yazarın kendisidir. Bir deneme metni, yazarıyla okuru arasında çoğunlukla dolaysız bir kanal açar ve sayfalar boyunca hayattan, düşüncelerden bahsederken aslında sürekli kendinden bahseder." değerlendirmesinde bulundu.

- "Denemeler okuyucuya yazarla yüzleşme imkanı verir"

Yazar Elif Sönmezışık da "Denemenin İmkanları" başlıklı konuşmasında, denemeyi kuramsal açıdan değerlendirmenin doğru olmayacağı yorumunda bulundu.

"Daima inandığım gibi deneme türü, hayatın şahsi merceğinizden birebir yansıması ya da hayatı dolduranların izdüşümlerini taşıyan yazılardır." diyen Sönmezışık, denemenin bir neticeye varmak ya da kesin yargılar elde etmek gibi bir kaygısı olmadığına işaret etti.

Sönmezışık, "Bir yerde hayatı ve bilgiyi dengeleyen damıtılmış yazılardır, denemeler. Yazarın bilinç akışını en gerçekçi ve katıksız haliyle ortaya koymasını, okuyucunun da bunu kurgu, karakter, olay ve mekan olmadan aracısız, direkt algılamasını sağlar. Birçok edebi türe nispetle yazma disiplinini yazara bırakabilen belki de en özgür tür. Ayrıca denemeler, yazarın kendiyle yüzleşme imkanı bulabilmesi gibi okuyucuya da yazarla yüzleşme imkanı verir." diye konuştu.

Kaynak: