Deniz Feneri bugün de ışık saçıyor

1996 yılında başlayan iyilik hareketinin yayılmaya devam ettiğini ifade eden İbrahim Uğurlu, ilk yardımı o gün ömründe ilk defa oruç tutan bir marketçinin yaptığını söyledi. Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz ve Şehir ve Ramazan Programı´nın Ramazan Ağabeyi İbrahim Uğurlu bu iyilik hareketiyle ilgili Yeni Haber’e özel açıklamalarda bulundu.

1996 yılının Ramazan ayında yayınlanan "Şehir ve Ramazan" isimli bir televizyon programıyla başlayan iyilik hareketi, önce "Deniz Feneri " kimliğine bürünerek önce haftalık yayınlanan bir programa dönüşmüş, sonrasında ise1998 yılında kurulan aynı isimdeki dernek olarak iyiliklerine ve yardımlarına devam ediyor.  Kurulduğu günde bu yana artan bağışçı ve gönülleriyle Türkiye ve dünyada yüz binlerce aileye gıda, barınma, sağlık ve para yardımı ulaştırmış ve ulaştırmaya devam ediyor.

 İNSANLARA YENİDEN İYİLİĞİ, YARDIMI ÖĞRETTİ

Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz ve Şehir ve Ramazan Programı´nın Ramazan Ağabeyi İbrahim Uğurlu bu iyilik hareketiyle ilgili Yeni Haber’e özel açıklamalarda bulundu. Konya’nın Seydişehir İlçesine bağlı Çavuşlu köylü olan İbrahim Uğurlu, Deniz Feneri Derneği yardım işlerinin unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde yeniden iyiliği, yardımlaşmayı, dayanışmayı birbirine güvenmeyi öğrettiğini söyledi.

İNSANLAR DAHA RAHAT ORUÇ TUTSUN

İnsanların orucunu kolay tutsun diye yola çıktıklarının altını çizen Uğurlu, “Yoksul ailelerimizde oruç tutuyor, zengin ailelerimizde oruç tutuyor. Gecekondularda yaşayan yoksul ailelerimiz kıt kanaat geçiniyor. Bir tek çorba içerek oruç tutuyorlar. Bizde onun yanına peynir, zeytin, sucuk koyalım ki hiç olmazsa bir ay rahat etsin, orucunu kolay tutsun diye yola çıktık biz. 21 sene önce yoksulluğun bu kadar fazla olduğunu bilmiyorduk. Engelli kardeşlerimizi, zincirlere bağlamışlar, tavuk kümeslerine koymuşlar, hor görmüşler. Bunları gördüğümüz zaman biz perişan oluyorduk. Ne yapacağız, nasıl yardım edeceğiz diye düşünüyorduk. İnsanlar bunu gördükçe bu kadar mı yoksulluk mu varmış diye düşündüler” diye konuştu.

İLK YARDIMI ÖMRÜNDE İLK DEFA ORUÇ TUTAN MARKETÇİ YAPTI

1996 yılında programın ilk ayağını aktaran Uğurlu, “1996 yılında, Ramazan ayında bir fakirin sofrasına ekmek koyalım diye bir program yapalım dedik. Şehir ve Ramazan programı ile aldık kamera ve mikrofonu ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kanalın arka mahallesinde küçük bir markete girdik. Derdimizi anlattık. Destek istedik. Adam ayağa kalktı ve ‘Ne istiyorsanız alın’ dedi. Öğrendik ki marketin sahibi hayatında oruç tutmamış bir adam. Tevafuk o gün oruç tutuyormuş. Oruç nedir bilmiyor. Orucun verdiği duygusallık adama vurmuş. Biz o sırada girmişiz. Biz torbaya bir şeyler koymaya çekinip bakkala zarar vermeyelim diye ucuz şeylerden alıyoruz. Daha sonra baktık ki bizim poşete koyamadıklarımızı poşete hazırlamış bekliyordu. Sonradan oğlundan o gün ilk defa oruç tuttuğunu öğrendik” şeklinde konuştu.

ÖKSÜZLÜĞÜM ,YETİMLİĞİM AKLIMA GELDİ

Uğurlu sözlerini şöyle sürdürdü “Oradan çıktıktan sonra karla kaplanmış bir gecekonduya gittik. Bir tek kapısı görünüyor. İlk kapıyı çalacağız. Birkaç defa kapıyı vurduk ses gelmedi. Sonra kapı açıldı. Bir anne çıktı. Güneş doğar gibi bir kadın çıktı karşımıza. Ramazan erzağı getirdik dedik. Kadıncağız hiç yardım görmemiş. Kadın duygulandı ve ağlamaya başladı. O ağlamayı duyan iki çocuk geldi. Anneme bir şey mi yapıyorlar diye çocuklarda ağlamaya başladı. Benimde öksüzlüğüm yetimliğim aklıma geldi. Çekildim kenara bende büküldüm ağlamaya başladım. Kameramanlar çekmiş. Kadın ‘Siz gelmeden önce biz ne yapacağımıza karar veriyorduk. Babaları 15 gün önce öldü. Evde hiçbir şey yok. Ben şimdi ne yapacağım diye düşünürken siz geldiniz’ dedi.”

DENİZ FENERİ YARDIMDA ÇIĞIR AÇTI

Deniz Feneri’nin yardımda çığır açtığını belirten Uğurlu, “Deniz Feneri Derneği yoksulluğu ortaya çıkardı. İnsanların sevincini anlayamazsınız. Bir ara 4 milyon insana ulaştık. Artık herkes biliyordu. Derneğin iki üç tane ambulansı vardı. Bizim hastamızı hastaneye yetiştirin diye bizi arıyorlardı. Deniz Feneri böyle bir yol izledi. Türkiye’nin köylerini, ilçelerini birkaç kere dolaştık” dedi.

DOĞRUDAN YARDIMLI KURULAN İLK DERNEK

Deniz Feneri Derneği’nin İnsani yardım alanında kurulan doğrudan yardımlı kurulan ilk dernek olduğunu ifade eden Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz, “Biz kurulduğumu zaman yardım derneği yoktu. 1996 yılında Türkiye çok yoksul bir ülke; ama yoksulu düşünecek ne mecali var ne de kafasında böyle bir şey var. Bir boşluk var. Ramazan ayında Ramazan abi ile arka sokaklara girince oradaki bilmediğimiz, görmediğimiz hayatlar ekrana döküldükçe Deniz Feneri oradan çıktı. Ailelere gıda ile gidiyorsun. Bakıyorsun ki engelli bir insan var. Bir yatağa ihtiyaç var. Yatağını alıyorsun. Hastaneye gitmesi gerekiyor. Sağlığıyla ilgileniyorsun. Damı akıyor, penceresi yok bu seferde evini yapıyorsunuz” dedi.

İNSANİ YARDIMI ÇEŞİTLENDİRDİK

Deniz Feneri Derneği ramazan poşeti yardımıyla girdiği insani yardımı çok çeşitlendirdiğini belirten Cengiz, “Derneğimiz, Güzel Evim diye proje ile 1000’e yakın insanı ev sahibi yaptı. Kimisi tamir edildi, kimisi yıkılıp tekrar yapıldı. Afetlerde Deniz Feneri oradaydı.  Deniz Feneri aslında bir Ramazan projesi. Ramazan ayı yardımlaşmanın, dayanışmanın arttığı bir ay. İnsanlara aç kalmayı ve aç olan insanları daha fazla düşünmeyi öğreten bir okul aslında. Bir Televizyon programında yoksul ve muhtaç olan insanlara bir takım yardım yapalım diyorlar. Şehir ve Ramazan programı bir ramazan yardımı programı olarak ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

MİLLETİN MERHAMETİNİ DÜNYAYA ULAŞTIRIYORUZ

Türkiye’de on binlerce aileye yurt dışında 45 ülkede on binlerce aileye ve yetime yardım yapıldığının altını çizen Başkan Cengiz, “15. Ramazan Dünya Yetimler günü olarak icra ediliyor. Biz de dernek olarak bunu fırsat bilerek yurt dışındaki mazlum kardeşlerimizle iftarlar açıyoruz yetim harçlıkları veriyoruz. Bayramlıklar alıyoruz. Ailelerine Ramazan gıda kolisi hazırlayıp erzak yardımları yapıyoruz. Bu milletin merhametini dünyanın birçok bölgesindeki mazlumlara ulaştırmaya gayret gösteriyoruz.  Ramazan ayı içerisinde en az 15 tane projemiz var. Yetim iftarları, kurumsal iftarlar, yoksul ailelere yönelik iftarlar yapıyoruz. Ramazan bayramına ciddi hazırlıklar yapıyoruz. Yetim harçlıkları dağıtıyoruz, bayramlıklar alıyoruz. Yoksul çocuklarda diğer çocuklar gibi güzel giyinsinler bayramın tadını yaşasınlar istiyoruz” diye konuştu.

İSMAİL POÇAN / YENİHABER GAZETESİ