''Deprem ve Şehir Afetleri''

Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy: - "10 yıllık süre içerisinde Marmara'da 7'den büyük bir deprem mutlaka olabilir''
''Deprem ve Şehir Afetleri''

TEKİRDAĞ (AA) - Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof.Dr. Şükrü Ersoy, ''10 yıllık süre içerisinde Marmara'da 7'den büyük bir deprem mutlaka olabilir.'' dedi.

Çorlu Kent Konseyi tarafından Çorlu Belediyesi Atatürk Kent Enstitüsü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ''Deprem ve Şehir Afetleri'' konulu panele katılan Ersoy, şunları söyledi:

''Bize göre teorik olarak 10 yıllık bir süre kaldı. 10 yıllık süre içerisinde Marmara'da 7'den büyük bir deprem mutlaka olabilir. En kötü senaryo da 7,7. Bu da 3 tane Kocaeli depreminin aynı anda olması demek. Dolasıyla Marmara'nın çevresindeki 13 il, bundan etkilenebilir. Marmara Denizi'ne baktığımızda, 3 tane derin çukur olduğunu görüyoruz. Bunların hepsi de bin metreyi geçen ve hatta bin 200 metreye varan derinlikte. Bu çukurlar tesadüf değil, bunları fay kırıkları açmış. Dolayısıyla içinden de fay geçiyor.''

Depremin büyüklüğünün ve nasıl olacağının tahmin edilerek bilindiğini, ancak zamanının bilinemediğini aktaran Ersoy, deprem bölgesinde yaşayan insanların hazırlıklı ve bilinçli olması gerektiğini vurguladı.

Ersoy, beklenen büyük depremin Kuzey Anadolu Fayı'ndaki gerilimden kaynaklanacağını, 1939'da Erzincan'dan başlayan deprem silsilesi olduğunu ve bunun batıya doğru hareket ettiğini aktararak, şunları kaydetti:

"En son 1999'da yaşadık ve depremler bize şunu söyler; deprem olan yer rahatlar ve orada uzun süre deprem olmaz. Mesela 1999'da iki deprem oldu ve toplam 160 kilometre kırıldı. O 160 kilometre boyunca uzun süre deprem olmayacak. Ancak her iki ucunda gerilim birikti. Biri Bolu Dağı'nda tünelin içi bakın yerini de tam olarak söylüyorum, diğer tarafta da İzmit Körfezi'nin Hersek denilen yerinin batısında bitti. Bu iki uçta müthiş bir gerilim var. Biz isteriz ki, deprem dalgaları yerin içinden hızlıca gelsin gitsin. Hızlı geçerse işimize gelir çünkü hiç tutunmaz. Ama gevşek sulu bir zeminde geçemez, takılır ve o zaman dalgalar büyümeye başlar. Dalgalar büyüdükçe binalara aktardığı yükler de artar. Bu da, binanın daha çok zarar görmesi, sallanması ve hatta yıkılması anlamına gelir.''

Ersoy'un katılımcıların sorularını yanıtlamasıyla panel sona erdi.

Kaynak: