Malumunuz yerel seçimler yaklaştıkça tüm siyasi partiler de kazanlar kaynamaya başladı siyasi partiler yerel de oy kazandıracağına inandığı adayları belirlemek için mesai harcarken. Bu seçim diğer seçimler gibi önemini bir kat daha artırmaktadır çünkü haziran genel seçimleri kazanan cumhur ittifakı bunu yerel de de başarmak istemektedir diğer taraftan yine haziran genel seçimlerinde umduğunu bulamayan ana muhalefet CHP, İyi Parti, Saadet ve Hdp yerel seçimler de büyük bir başarı yakalamak istemektedir ki bunu başarırsa Cumhur ittifakını güvenoyu alamadı gerekçesi ve dolayısı ile Başkan Erdoğan’ı ve yürütmeyi köşeye sıkıştırıp çalışamaz hale getirmek istemektedir.

 

Bu seçimler ana muhalefet partisi CHP tabanın da ki CHP seçmenin de bazı belediye başkan adayları için kazan kaldırılırken seçime 3 aydan fazla bir zaman kalması daha nice sürtüşmelere sahne olacağını göstermektedir. Ak parti ile ittifak yapan MHP de sıkıntının kaynağı 31 mart yerel seçimlerin de genel de Ak Parti ile MHP’nin güçlü olduğu bölgelerin hemen hemen aynı bölgeler olması ve  her iki parti de de taban da  ittifakın sıkıntıya gireceğini göstermektedir ki bu sıkıntı özellikle seçmen sayısı fazla olan  büyük ilçeler ve seçmen sayısı daha az olan bölgeler de daha belirgin hale gelmektedir.

 

Kaldı ki halk tabanın da Ak parti ve MHP ittifakını bir elmanın iki yarısı olarak görmesi bu bölgelerde Ak parti tabanın dan MHP tabanına  kaymalara sebep olmaya başlamıştır bu da Ak Partinin 31 mart yerel seçimlerin de oy kaymasına yol açacağını göstermektedir. Bu nedenle yerel seçimler de hem Ak Parti hem de MHP ittifak için daha fazla mesai yapması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile Belediye Başkan Adaylarını açıklarken bu ittifak özel bir ihtimam gerektirmektedir ki Ak Parti ve Mhp Belediye Başkan Adayını belirlerken ortak bir çalışma yapması zor olmasa gerek çünkü bir İlçede Ak Parti ve MHP’nin adaylarının karşılıklı yarışması hem ittifaka zarar verir ve de tabanda sürtüşmelere sebebiyet verme ihtimali de ortaya çıkacağından seçimlerin kaybedilmesine sebebiyet vereceği kanaatindeyim.

 

Her iki parti yönetimlerine de “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma” sözünü hatırlatmak isterim. Çünkü böyle bir tehlike şu an için uzak gibi görünse de imkansız değil. Misal verecek olursak kadim şehrimiz Konya’nın büyük ilçelerinden Ereğli’de Ak Parti ve MHP ayrı ayrı belediye başkan adayı gösterirse seçmenin tercihini nasıl kullanacağını tahmin etmek zordur. 2014 yerel seçimlerinde Ak Parti %42.8 oy alırken MHP %39.8 oy alması bu büyük ilçede taban da oluşacak kırılmanın nasıl şekilleneceğini kestirmek zor olmasa gerek çünkü bu ilçemizde üçüncü parti olan CHP’nin oy artırmasının önüne geçemeyiz çünkü cumhur ittifakı bu ilçe de çok güçlü ve mutlak suretle küskünler ortaya çıkacaktır, yine bir diğer ilçemiz olan Ilgın İlçesinde Ak Parti %48,3 ve MHP % 42,9 oy alarak yarıştıkları seçimde yine aynı mantıkla Cumhur ittifakının lokomotifleri bir yarışa girecekler ve bundan İyi parti veya CHP’nin kazançlı çıkacağı ortaya çıkmaktadır.

 

Her ne kadar Yerel seçimler de adaylar ön plana çıksa da tabanda kırılmalara yol açacağı aşikardır. Düşüncem odur ki ittifak her yerde tam olmalı  konuşulup karara bağlanmadıkça 31 mart seçimleri Cumhur ittifakı için büyük  bir sınav olacağı aşikardır. Ak Parti ve Mhp aday adayları arasındaki yarış sonucu her iki parti içinde  ortaya çıkacak küskünlerin mensubu olduğu partiye tepki oylarının önüne geçmek ve tam bir ittifak ruhu ile hareket ederek Belediye başkan adayı belirlenmesine ortak aday ile başlanması gerektiği kanaatindeyim.  Yani vakit cumhur ittifakını oluşturan tabana sahip çıkma vaktidir.

 

SAYGILARIMLA