Tanınmış din adamlarını dinleyin. Samimi olanlarını tenzih ediyorum. Hepsi en iyi ben bilirim havasındadırlar ve kendilerini dinleyenlere hava atmaktadırlar. Tanıdığım İlahiyat mezunlarının çoğunda da bu duruma vakıf oldum maalesef. Herşeyi sadece onlar bilirler. Ve sanki alçak dağları kendileri yaratmışlar havasındalar. Ayrıca dinini yaşamayan insanları acımasızca ve sert bir üslupla eleştirmekte hatta hakaret etmektedirler.

Din adamları böyle yapmaya devam ederler ve mütevazı olmazlarsa, yumuşak davranmazlarsa elbette kimse İslama yanaşmayacaktır. Hatta İslamdan uzaklaşmalar başlayacaktır.

Son yıllarda gençlerimiz arasında pek çok Sapık düşünce yaygınlaşmıştır. Müslümanım demelerine rağmen Allah ve Peygamberi eleştirmeye ve sorgulamaya başlayan gençlerimiz var. Ve İslamdan çıkıp ateist, deist, mason, vb. Akımların peşinden gitmektedirler. Hatta ekonomik gelirleri yükseldikçe yetişkin insanlarımız arasında da bu durum oluşmaya başlamıştır.

Diyanet İşleri başkanlığımız bu durumla mücadele için gerekirse gençlerimizin evlerine kadar gidip onlara gerçek İslamı anlatmalıdırlar. Oturdukları yerden bu işin içinden çıkamazlar ve sorumludurlar. Ama öncelikle kendileri örnek yaşantıya sahip olmalıdırlar. Tabii ki bu eğitimden Milli Eğitim Bakanlığı da sorumludur. Din eğitimi ile ilgili öğretmenlerin çok daha özverili ve kültürlü olmaları, davranışlarıyla da model olmaları gerekir.

Saygılarımla

NOT: Amacım birilerini suçlamak değil, ülkemizin insanlarının huzuru bulmasıdır. Çünkü ben bir eğitimciyim.