Dr.Mehmet Portakal:‘Harekette bereket var"

Dr. Portakal Yaşam Merkezi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Mehmet Portakal, hastalıklar ve uyguladıkları tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Koruyucu hekimliğe çok önem verdiğini söyleyen Dr. Portakal, “Herkes, önce kendisinin doktoru olsun. Her insan kendi sağlığının da hastalığının da başyazarıdır" dedi.
Dr.Mehmet Portakal:‘Harekette bereket var"

Dr. Portakal Yaşam Merkezi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Mehmet Portakal, hastalıklar ve uyguladıkları tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Koruyucu hekimliğe çok önem verdiğini söyleyen Dr. Portakal, “Herkes, önce kendisinin doktoru olsun. Her insan kendi sağlığının da hastalığının da başyazarıdır. O yüzden belki şehrimizde hareketi artırırsak birçok şeyi yenebiliriz” dedi.

mehmettt.jpg

2014 yılında kurulan Dr. Portakal Yaşam Merkezi, hem modern tedavi yöntemlerini hem de kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarını bir araya getirerek insanların hayat kalitesini artırmak için öncü oluyor.

‘HAREKETTE BEREKET VAR’

Konya’nın obezitede ilk ilk üç sırada olmasından dolayı yaşadığı üzüntüyü dile getiren Portakal, “Mutfağımızın güzel olması iyi bir şey ama hayatımıza hareket eklememiz gerekiyor. Harekette bereket var. Eklemlerimiz canlanır, fazla kilolar vücudumuza yağ olarak birikmez, daha sağlıklı yaşarız. Yani hem yiyelim hem de hareket edelim. Vücutta bir alınan kalori bir de harcanan kalori var. Eskiden insanlar çok çalıştıkları için alınan kilolar yağa dönmüyordu şimdi hareketsiz bir yaşam tarzımız var. Belediyelerimiz ne güzel paklar ve yürüme alanları yaptı. Ben akşamları mümkün oldukça Evliya Çelebi Pakında yürüyorum. Gelsinler beraber yürüyelim, gruplar yapalım, hafta sonları sağlıklı yaşam piknikleri, yürüyüşleri düzenleyelim. Yani bu alanda bir şeyler yaparsak Konya sağlık şehri diyebiliriz” diye vurguladı.

img-7988.jpg

FİZİKSEL ZİHİNSEL VE RUHSAL TEDAVİ

Hastalıkları, hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal olarak bir bütün halinde tedavi ettiklerinin altını çizen Portakal, “Günümüzde modern tıpta sadece şikayetlere yönelik tedaviler uygulanıyor. Halbuki bir hastalığın gerçek tedavisi sadece görünen şikayetleri gidermek değil, o hastalığı meydana getiren sebepleri ortaya koyarak kökten tedavi etmektir. Bu amaçla kliniğimiz; bitkilerle tedavi, hacamat, sülük tedavisi, oksijen, ozon tedavisi gibi konularda insanlara hizmet veriyor. Kliniğimizde, doktor, diyetisyen, psikolog, fizyoterapist, beden eğitimi antrenörleri, masaj uzmanları ile bir ekip halinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

img-7994.jpg

İNSANLAR EN ÇOK BAŞ BEL VE BOYUN AĞRILARINDAN ŞİKÂYET EDİYOR

Günümüzde, sağlık konusunda herkesin mutlaka bir şikayetinin olduğunu belirten Portakal, “Bir istatistik yapılmış. Baş ağrısı şikâyeti olanların oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşmış. İkincisi ise bel ve boyun ağrılarıymış. Biz bunların ağrı ve tedavilerine bakıyoruz. Diyelim ki kişinin baş ağrısı, migreni, gerilim tipi baş ağrısı gibi değişik sebepleri var. Buna bir hacamat uygulaması yapıyoruz. Buna bir bitkisel çay hazırlıyoruz. Ya da diyoruz ki çantanızda bir nane yağı bulundurun. Ağrı geleceği zaman parmakların ucuna damlatın ve şakaklarınıza bir masaj yapın. Gerçekten bir hacamatla böyle bir bitkisel öneri kişinin şikâyetlerini tamamen ortadan kaldırabiliyor. Yeter ki insanlar bu bilgileri doğru bir şekilde hayatlarına ilave edebilsinler” diye konuştu.

 

MERDİVEN ALTINA DİKKAT!

İnsanları, merdiven altı tedavilere dikkat etmesi konusunda uyaran Portakal şunları aktardı: “ Bir uygulama doğru şekilde doğru zamanda yapıldığı zaman değerlidir. Mesela hacamat, efendimizin sünnetidir. Önerdiği günler var. Hacamat yapmanın bir usulü var, sünnet olan noktaları var, hastalığa göre yapılacak şekiller var, hijyeni var zamanı var. Peygamber efendimizin önerdiği zamanlar var. Kameri ayın belli günlerine göre yapılacak günler var, yapılmayacak günler var ama insanlar bazen bunlara dikkat etmiyor. Bu bir sağlık uygulamasıdır, cerrahi bir işlemdir ve bu yüzden çok dikkat edilmesi gerekir. Çünkü vücut, dışarıdan gelen mikroplara kapı açıyor. O yüzden hijyene çok dikkat etmek lazım. Her konuda olduğu gibi bu konuda da sadece uzmanına güvensinler.”

portakalllll-888.jpg

KONYA’DA TEK: ROBOT TEDAVİSİ

Bel ve boyun fıtıklarında robot tedavisi uyguladıklarını kaydeden Portakal, “ Robot tedavisi, ilk kez uzayda kullanıldığı için NASA ve uzay tedavisi de denir. NASA’da mühendislerin iki tanesinin birinde bel birinde de boyun fıtığı varmış. Uzaya gittiklerinde ağrılarının azaldığı tespit edilmiş. Biyofizikçiler mühendisleri araştırmışlar. Yer çekiminin etkisini ortadan kaldırırsak fıtık tedavisine iyi gelecek diye düşünmüşler. Bu da onlar için hazırlanmış bir robot. Son 3-4 senedir bel ve boyun fıtığında tıbbın hizmetine sunuldu. Dünyanın her tarafında belli merkezlerde var. Konya’da da sadece bizde mevcut. şeklinde konuştu.

HASTALIKLAR VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Portakal, hastalıklar ve sadece kendilerinde olan tedavi yöntemleri hakkında bilgi vererek şunları söyledi: “Sadece bizde olan ve fizik tedavide kullanılan radyo frekans diye bir yöntem var. Dokuların hızlı bir şekilde güçlenmesi için özellikle omuzdaki lif zedelenmeleri, kuyruk sokumu ağrıları, bel boyun ağrıları, diz problemlerinde oldukça iyi gelen bir yöntem. GTOS dediğimiz tedavi yöntemi de kasların güçlenmesi, ödemin çözülmesi ve dokuların etrafını daha iyi sararak hastalıklara karşı korunması ve kökten tedavi için çok değerli bir yöntem. Yine bir başka bir yöntem Miha- Bodytec. Zamanı olmayanlar için haftada bir 25 dakika uygulanıyor. Özellikle skolyoz (omurga eğriliği) hastalığında çok fazla yarar görülüyor.”

sumeyraaa.jpg

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN GELİYORLAR

Dünyanın dört bir yanından gelen hastalarının olduğuna değinen Portakal, yurt dışından gelen hastaların sayısı gittikçe arttığı için “Konya Sağlık Turizm Derneğini” kurduklarını açıkladı. Hastaların, kamu ve özel hastanelerinin derneğin üyeleri arasında yer aldığını anlatan Portakal, Sağlık Müdürlüğü tarafından kendisine dernek yöneticiliğinin verildiğini, ellerinden geldiği kadar Konya’nın tanıtımı ve Türkiye’nin kazanması için çabaladıklarının altını çizdi.  Yurt dışından gelen hastaların ruhen, fiziken ve ruhen iyileşip dönmeleri noktasında çalışmalarının olduğundan söz eden Portakal, yurt dışından gelen hastaların sadece gurbetçiler olmadığını o ülkeni kendi vatandaşlarının da geldiğini ve bu yüzden Konya ekonomisine ciddi anlamda katkı sağladığını duyurdu. Yurt dışından gelen hastaların sayısının geçen seneye göre 10 kat arttığını dile getiren Portakal, “Konya aslında şehir olarak, sadece Mevlana haftasında değil, sağlık turizmi yönünden her gün aktiviteler yapacak ve birilerini ağırlayacak bir potansiyele sahip. Bunlar insanlara doğru ulaştırıldığında insanlar Konya’da sağlık var deyip geliyorlar” diyerek sözlerini tamamladı. 

SÜMEYRA KENESARI/ YENİ HABER GAZETESİ