Abdurrahman Dilipak: “Dünya beşten büyüktür” konseyi kurulacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeme getirdiği ‘Dünya 5’ten büyüktür’ felsefesinin tüm dünyada büyük yankı uyandırdığını ifade eden Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, bu yankının bir sonucu olarak BM’de “Dünya beşten büyüktür konseyi” kurulacağını söyledi.
Abdurrahman Dilipak: “Dünya beşten büyüktür” konseyi kurulacak

ABD ve terör örgütü PKK’nın niyetinin, Türkiye’nin güneyini de Kürt koridoruna dâhil etmek olduğunu söyleyen Abdurrahman Dilipak, ”Türkiye, Zeytin Dalı Operasyonu’nu yapmakta biraz daha gecikseydi, PKK ile mücadeleyi Hatay sınırları içinde sürdürmek zorunda kalacaktı. Çünkü Afrin koridoru aşılmış olsaydı, teröristler Akdeniz’e ulaşacaklardı. Hatta onların niyetleri Amanoslar’ın alt yakasından İskenderun’a kadar ilerlemekti. Türkiye’nin güneyini de kendi oluşturacakları Kürt koridoruna dâhil etmekti. Bu plana göre sadece Afrin değil; Hatay, Antep, Kilis, Maraş’ın ve Urfa’nın bir bölümü de bu yeni koridora dahil edilecekti. Afrin operasyonuyla bu koridor kapatıldı. Türkiye ise bundan sonraki aşamalarda Menbiç üzerinde yoğunlaşacak. Onun arkasından Irak bölgesinde bir takım kamplar var. Hem Menbiç hem de Irak koridoruna ilişkin operasyonlar kesintisiz devam ediyor. Biz 20 kilometrelik mesafede etkin vuruş yapıyoruz. 40 kilometrelik alanda Fırtına Topları ile vurabiliyoruz. Tayyip Bey 50 kilometreye kadar girebiliriz dedi. Bu da; İHA’lar, SİHA’lar, F16’lar ve yapay zekâlı başlıklarla 50 kilometrelik alanda Kürt koridoru diye söylenen yapıya etkili bir şekilde müdahale edeceğimiz anlamına geliyor. Kandil, Irak, Suriye ve Menbiç üzerinde ve Tel-Rıfat bölgesindeki operasyonlar devam edecek” dedi.

15-1-3-003.jpg

“IRAK’A NASIL DEMOKRASİ GETİRDİKLERİNİ GÖRDÜK”

Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı çok önceden tavrını ortaya koyduğunu söyleyen Abdurrahman Dilipak, “Hem PKK, PYD, FETÖ ve DHKPC ile öteden beri yakın işbirliği içindeler. Bugüne kadar Türkiye’den itiraz gelmiyordu. Sabancı suikastından sonra kaçtıkları yer, NATO’nun karargâhının bulunduğu yer. Batının çirkin yüzü bir kere daha ortaya çıktı. Kendi müttefiki olduğu bir ülkeye karşı terör örgütleriyle işbirliği yapıyorlar. Artık demokrasiden, insan haklarından ve hukuk devletinden söz etmiyorlar. Mısırda ve Filistin’de de gördük. Irak’a nasıl demokrasi getirdiklerini de gördük. Çıkarları söz konusu olduğunda ilkelerini görmezden geliyorlar” diye konuştu.

“DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR KONSEYİ KURULACAK”

NATO ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı politikalar yürüttüğünü vurgulayan Dilipak, “Onlar taahhütlerini yerine getirmiyorlar. Biz paramızla silah istiyoruz, bize vermiyorlar. Gidip terör örgütüne bunları bedava verebiliyorlar. Türkiye de kendi ihtiyaçlarını karşılamak için Rusya’dan füze alımı yapıp birçok konuda da işbirliği yapıyor. Özellikle Suriye operasyonunda NATO ve Avrupa Birliği bize destek vermedi. Bizde Rusya’dan destek alıyoruz. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür” felsefesi çok ses getirdi. Yakında BM’de “Dünya beşten büyüktür konseyi” kurulacak. Sykes Picot ve Balfour anlaşmaları da tartışmaya açılacak. Bu gidişle Avrupa Birliği ve NATO’da tartışılacak” dedi.

“SUUDİLER OLTAYI YUTMUŞ BALIK”

Suudi Arabistan ve İran arasında bir savaşın çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen Dilipak, “Bu Suudi’ler oltayı yutmuş balık. Milyarlarca dolarına el koydular ama bunlar seslerini çıkartamıyorlar. Oltayı yutan balıkta aynı böyle yem istemez artık. Amerika ve Batı daha önce Türkiye’ye uyguladığı politikaları şimdi Suudi Arabistan’a karşı uyguluyor. Arabistan’ı şamar oğlanına çevirdiler. Suudi Arabistan eskiden de bağımlıydı ama şimdi bu aşağılayıcı bir bağımlılığa dönüştü. Suudi Arabistan’ın geleceğinin de şimdiden ne olacağını kestirmek mümkün değil. Üçe ya da beşe bölünebilir. Yemen zaten tamamen Suriye’ye döndürüldü. Yemen üzerinden Husiler Suudi Arabistan’a füzeler fırlatıyorlar. Yarın Suudi Arabistan’la İran arasında sıcak çatışma çıkabilir. Gelecek günlerin nasıl gelişeceğini göreceğiz. Dünya yeni bir savaşa doğru sürüklenebilir” diye konuştu.

ÖNEMLİ OLAN NİTELİK

Türkiye’de okuma oranları yeterli değil ama gelişmeler doğru yönde ilerliyor. Uzun süreden beri gerileme söz konusuydu. Son zamanlarda bir hareketlenme var ama bu defa da okunan kitapların niteliği sorunu ortaya çıktı. Çünkü pembe diziler tarzında, çok farklı fantastik-kurgusal tarzda yayınlar çıktı. Başarı, sağlık gibi yayınlar revaçta. Dikkat etmek gerek. Sadece okur-yazar sayısına değil ne okuduklarına da bakmak lazım. Konya Kitap Günleri, kitaba dikkat çekmesi açısından önemli. Konferanslar veriliyor, imza günleri ve söyleşiler düzenleniyor. Türkiye’nin temel meseleleri hakkında olsun, eğitim politikaları konusunda olsun, okur-yazarlık konusunda olsun yoğunlaştırılmış bir süreç yaşanıyor. Daha ileri ve daha iyi şeyler de yapılabilir” dedi.

KAYNAK: YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER