Dünya İklim Günü

ANKARA (AA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretim için en üyük riskin küresel ısınma olduğunu belirterek, "İklim değişikliğinin etkilerinden erken ve en ağır biçimde etkilenecek olan yoksul kesimlerin ve küçük çiftçilerin korunması ve desteklenmesi için gerçekçi ve kalıcı politikalar geliştirilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.

Bayraktar, 15 Mayıs Dünya İklim Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, sanayideki hızlı gelişimin çevre sorunlarının artmasına neden olduğunu, atmosfere verilen sera gazlarındaki artışın küresel ısınmaya dayalı iklim değişikliğini gündeme getirdiğini bildirdi.

İklimde meydana gelen değişimlerin tarih boyunca uygarlıkları derinden etkilediğini anımsatan Bayraktar, "İklim değişikliği yalnızca coğrafyaları değil, insan yaşamını doğrudan etkilemektedir. Çok ciddi çevresel ve sosyoekonomik sonuçlara yol açmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, tarımsal üretimin tabiat şartlarına bağlı olarak gerçekleştirildiği için iklim değişikliğinin doğrudan etkisine maruz kaldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Tarımsal üretim için en büyük risk küresel ısınmadır. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden olan sıcaklığın artması, yağış rejimindeki düzensizlik, sel, fırtına, su kaynaklarında azalma, kuraklık, su ve toprak kalitesinin ve ekosistemlerin bozulması ve biyolojik çeşitliliğin azalması, hastalık ve zararlılarda artış gibi faktörler, tarımsal üretimde azalmaya sebep olmaktadır."

- "Yeni stratejiler oluşturulmalı"

Türkiye'de iklim değişikliğinin göstergesinin son yıllarda meydana gelen doğal afetlerdeki artış olduğunu vurgulayan Bayraktar, bunlarla mücadele için su yönetimi, tarım, arazi kullanımı, ormancılık, doğal kaynak yönetimi ve havza yönetimi konularında, sektörel, sektörler arası ve diğer ülkelerle iş birlikleri çerçevesinde adaptasyon çalışmalarının yapılması ve yeni stratejilerinin oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.

Bayraktar, iklim değişikliğinin etkilerinden erken ve en ağır biçimde etkilenecek yoksul kesimlerin ve küçük çiftçilerin korunması ve desteklenmesi için gerçekçi ve kalıcı politikalar geliştirilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"İklim politikalarının kalkınma politikalarına entegrasyonuyla bu politikaların uygulanabilirliği ve iklim değişikliğiyle mücadelede yaşanan zorlukların üstesinden gelmek kolaylaşacaktır. Gelişmekte olan ülkelerde yeni enerji altyapı yatırımlarının yapılması, sanayileşmiş ülkelerde ise enerji altyapılarının modernleştirilmesi ve enerji güvenliği teşvik politikalarının oluşturulması sera gazı emisyonunun azaltılmasına katkı sağlayacaktır. İklim değişikliğine adaptasyon için toplumda farkındalığın artırılması, çiftçilerin bilgilendirilmeleri, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, konuya ilişkin plan ve projelerin bir bütün olarak ele alınması önemlidir."