Dünya İnsani Eylem Forumu

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aziz milletin yardımseverlik, merhamet, şefkat ve dayanışma hasletlerinin sembolü olan Türk Kızılayı'nın ev sahipliğinde düzenlenen Dünya İnsani Eylem Forumu'nun, dünyada barışa, huzura, kardeşlik ve dostluğa önemli katkılarda bulunacağına inandığını bildirdi.

Türk Kızılay'ın ev sahipliğinde, insani yardım alanında faaliyet gösteren aktörler arasında ilişkileri geliştirmek ve iş birliği olanaklarını artırmak amacıyla "İnsanlıkta Onur" temasıyla düzenlenen Dünya İnsani Eylem Forumu'nun (World Humanitarian Action Forum) açılışında, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gönderdiği mesaj okundu.

Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

"Aziz milletimin yardımseverlik, merhamet, şefkat ve dayanışma hasletlerinin sembolü olan Türk Kızılayı'nın ev sahipliğinde düzenlenen forumun, dünyada barışa, huzura, kardeşlik ve dostluğa önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Dünyada yardım sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar arasında koordinasyonu güçlendirmek, ülkeler arasında iş birliği imkanlarını geliştirmek amacıyla ve insanlık onuru temasıyla düzenlenen forumun, verimli geçmesini temenni ediyorum. İnsanlığa hizmet amacıyla bir araya gelen tüm misafirlerinize hoşgeldiniz diyor, dünya insani eylem forumunun düzenlenmesinde emeğe geçenleri tebrik ediyorum."

- "Terörle mücadelenin en önemli yöntemi, uluslararası toplumun iş birliği yapması"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da konuşmasında, 2011'den bu yana 500 binden fazla insanın öldüğü, 6 milyondan fazla insanın yer değiştirmek zorunda kaldığı, 13 milyondan fazla insanın insani yardıma ihtiyaç duyduğu bir krizden kaçan 3,6 milyon Suriyeliye Türkiye'nin 8 yıldır ev sahipliği yaptığını anlattı.

Suriyeliler için hayata geçirilen modelin dünya tarafından yakından izlendiğini ve takdirle takip edildiğini dile getiren Kıran, şöyle devam etti:

"Takdir etmek yetmez, bu çabalara destek olunması çok önemli. Maalesef bu anlamda uluslararası kuruluşlar ve uluslararası toplumu meydana getiren ülkeler tarafından Türkiye'nin yeterli desteği göremediği aşikardır. Sınırına tek bir mülteci dayanmasın, felaketten kaçan insanlar kendilerine huzurlu bir yer bulamasın diye bütün imkanlarını seferber edenler, bugün Türkiye'nin 'daha fazla kriz yaşanmasın', 'daha fazla insan ölmesin', 'daha fazla insan kendini güvensiz hissetmesin' diye hayata geçirdiği adımları eleştirmeye hatta kınamaya kalkıyor."

Kıran, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin olarak da şunları söyledi:

"Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda ülkemize yönelen terör tehdidini bertaraf etmek üzere başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nın pek çok kesimce çarpıtılmaya çalışıldığını, dezenformasyon kampanyalarıyla Türkiye'nin mücadelesinin haklılığını gölgelemeye çalışanların varlığını da üzülerek müşahede ediyoruz. Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü yoktur. Türkiye'nin çok önemli bir meselesi vardır, aslında bu mesele dünyanın da ortak meselesidir. Yıllarca Suriye'de devam eden iç savaşa gözünü kapatanların, maalesef orada bir terör örgütünün açıkça palazlanmasına, bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle yok etme pahasına bir terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışmasına şahitlik ediyoruz. Bunun Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğunu, sadece Türkiye için değil bütün dünya için ne kadar büyük bir tehdit olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle asla yenilgiye uğratamazsınız.

Terörle mücadelenin en önemli yöntemi, uluslararası toplumun iş birliği yapması, dayanışma göstermesi ve bu belayı topyekun defetmesidir. Bir belayı defedeceğiz diye bir başka belayı palazlandırmanın, ona meşruiyet kazandırmanın hiçbir izahı olamaz. Türkiye'nin, adında dahi barış olan bu operasyonu, bölgeyi tamamen terörden arındırarak, oradan kaçan masum Suriyeli insanların yuvalarına, ana vatanlarına dönmesini sağlamanın, çatışmayla veya herhangi bir başka gayri meşru şeylerle nasıl bir ilgisi olabilir. Barış Pınarı Harekatı ile ihdas edeceğimiz güvenli bölgeye, orada zulümden kaçan 360 binden fazla Kürt kardeşimiz yeniden dönecek."