Ülkemize, devletimize, vatanımıza, milletimize her zaman ve zeminde sahip çıkacağız !

Dünya Lideri Reisimize, ülkemizi yönetenlere, devlet ricaline, fakir-fukaraya, garip-gurebaya, mazlumlara, göçmenlere, aç-susuz, naçar hayvanata bile de…

Sanki bazen biraz, sizin de mideniz bulanıyor mu ?

Bu hafta yine ortalık kırıldı döküldü, tabi yine bir garabet yaşanıyor !

Adamın Kkim olduğuna bakıldığı kadar, reel duruma da bakılmalı mı?

Yoksa, maalesef birçoğumuzun yaptığı gibi “Bizden mi değil mi” yerine, ortada bir haksızlık mı var, buna mı bakılmalı? 

Sosyal medya her zaman olduğu gibi yine elimizde patladı, peki tüm bunlar doğru mu?

İşin bir yönü “Bizden” olunca hemen gardımızı alıp savunmaya geçiyoruz, diğer tarafı da sanki böyle hiç kimse yokmuş gibi evreka diye diye ortalığı şenlendiriyoruz…

Ülkemizi kaçınılmaz şekilde ve sanki biraz da doğal olarak iki cenaha ayırdığımızdan bu yana, derbiler artık “Reis/AK Parti ve CHP/PKK/Sol” arasında oynanıyor !

Buna itiraz eden olmaz sanırım, çünkü reel durum budur!

Fakat bu ara biz biraz 'yeşil' lendik sanki…

Eski Bakan Hilmi Güler…

Hilmi Güler açısından, geçmişi genel olarak başarılarla dolu olsa da birkaç yerli-yersiz nakısa olmuş olabilir…

AK Parti'nin hataları-sevaplarında bir dönem imzası vardı…

Neyse 31 Mart seçimlerinde Ordu Belediye Başkanı olmuştu ya!

Belediye Başkanı doğal olarak bir maaş alıyor!

Adam emekli olmuş bir de buradan maaş alıyor!

Çin'in ve dünyanın en büyük bankası olan ICBC kendisini Yönetim Kurulu üyeliğine layık görmüş-seçmiş, yani Çin'li ona bir maaş bağlamış, özel sektörden maaş alıyor!

Bu arada adını duymamış olabilirsiniz, bu ICBC var ya millet; üçbuçuk trilyon dolarcık sermayesiyle arkasına Çin devletini almış bir bankadır ki bu fakir yirmi-yirmibeş kere Çin’e gittiği için oralarda çok aşinalığım vardır ama ne yazık ki ICBC’de bir hesabım bile yok…

Ama olsun kedilerim var!

Neyse, Turkcell/Superonline Yönetim kurulu üyeliğine de seçilmiş, yine bir özel bir şirket kendisine maaş veriyor!

Şimdi burada şu sorulmalı; adam bir üçkağıt mı yapıyor, haksız kazanç mı elde ediyor, devleti mi soyuyor, belediyeyi mi soyuyor?

Aldığı 2 maaş zaten normal bu sorgulanamaz!

Çünkü hem Belediye Başkanı hem de emekli. E diğerleri de zaten devletle ilgili değil özel şirketler ki bir tanesi de zaten yabancı bir şirket.

O halde neyi niye konuşuyoruz?…

Ama hatırlıyorum da bizler yıllarca bu ve benzer göreve getirilen eski gazetecileri, YÖK üyelerini, eski paşaları, eski bakan ve bürokratları belli nedenlerle suçlamadık mı?

Yakın ve bariz örnek olduğu için, CHP’nin seçtiği İş Bankası Yönetim Kurulu Üyelerini şunlarla suçlamadık mı;

Havadan para kazanıyorlar!

Haketmedikleri paraları kazanıyorlar!

Neden-Nasıl o göreve getirilebiliyorlar?

Ha şimdi bir saniye, şuna karar vermemiz lazım!

Görevi mi gereksiz diye suçlayacağız?

Göreve getirilen kişiyi mi bizden değil diye suçlayacağız?

Göreve getirenleri adam kayırmacılıkla mı suçlayacağız?

Ulan bu kadar maaş olur mu, vatandaş ayda bir kez et yiyor, Allah’tan korkun diye bu dolgun maaşları alanların hepsini mi, verenleri mi, kimi suçlayacağız ?

Yoksa, ayda bin beşyüz TL alan emekli vatandaş ikinci bir işte çalışınca maaşı kesiliyorken, bir kısım zevata sanki yirmi ikibin ikiyüz TL milletvekili maaşı yetmiyormuş ve ülkedeki en yüksek emekli maaşı olarak onüçbin dörtyüz on TL almıyormuş gibi “Sen işe girersen” senden kesinti de yapmam diyen “Bizim“ devletimizi mi suçlayacağız?

E iyi tamam da şunlar n’olacak;

Hazreti Ömer birgün …….

Ya Ali karnımız aç …….

Sabret ya Aişe …….

Resulullah Sav. bir keresinde ……………………hatırlayan var mı bunları ?

Tabi ki helalinden kazanılan her kuruşun zekatını verenler için sadece şu söylenebilir “Allah daha çok arttırsın” ama sorulması ve cevaplanması gerekenlere gelirsek sadece SoLcular ve CHP’liler sınıfta kalmayacak haberiniz ola!

Sayın Cumhur Reisimizin deyimiyle;

“Bunu da böyle bilesin”

Ve bir de “bunların konuşulduğu bir ortamda” lütfen birileri çıkıp konuyu vatan savunmasına, darbelere, vesayetçilere, PKK ve FETÖ’ye, yedi düvele karşı savaştığımıza falan getirmesin, bunlara müsaade etmeyin!

Hiç ama hiçkimsenin, aklınızla alay etmesine izin vermeyin!

Hem ülkeyi hem de yanınızdakileri, onlar değil siz düzelteceksiniz UNUTMAYIN !