"En sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahibiz"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1)- "Bugün ülkemiz her bakımdan dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir"- "Türkiye ismini kapatıp ekonomik verilerimizi, yerli yabancı, dost düşman kime gösterirseniz gösterin bir gariplik
"En sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahibiz"

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün ülkemiz her bakımdan dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir." dedi.

Başkan Erdoğan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen "Kuruluşundan Bugüne AK Parti Sempozyumu"na katıldı.

ATO Congresium'da düzenlenen sempozyumda konuşan Erdoğan, AK Parti'yi ve AK Parti dönemini anlamanın bugünlerde çok daha önemli olduğunu belirtti. Erdoğan, siyasetten dış politikaya, ekonomiden toplumsal hayata kadar her alanda AK Parti'nin Türkiye'de gerçekleştirdiği büyük dönüşümün konuşulacak, tartışılacak, değerlendirilecek olmasını çok çok önemli gördüğünü söyledi.

SETA'nın dört ayrı kitapla, bugünkü sempozyumun tartışma zeminini oluşturduğunu aktaran Erdoğan, katılımcıların geleceğe ışık tutacak yeni yaklaşımları, stratejileri ortaya koyacağını bildirdi.

- "AK Parti'yi anlamak için önce Türkiye'yi anlamak gerekiyor"

Erdoğan, AK Parti'nin nevzuhur bir siyasi oluşum olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Biz en başından beri AK Parti'yi milletimizin partisi olarak gördük ve öyle tanımladık. AK Parti'nin tarihi, milletimizin tarihi kadar eskidir. Cumartesi günü yapacağımız büyük kongremizde bu konuyu enine boyuna kamuoyumuzla paylaşacağız. AK Parti'yi anlamak için önce Türkiye'yi ve Türk milletini anlamak gerekiyor. Tarihiyle, kültürüyle, sevinciyle, hüznüyle bu milleti anlamayan hiç kimse AK Parti'nin ne olduğunu, nereden geldiğini, ne yaptığını, nereye gittiğini çözemez."

AK Parti'nin 2001 Ağustos'unda kurulduktan sonra 2002 Kasım'ında iktidar olmasına ve girdiği her seçimden birinci çıkmasına akıl erdiremeyenlerin bakış açısını değiştirmeleri gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bizimle girdikleri her yarışı kaybedenlerden bazılarının, işi millete hakaret etmeye kadar vardırmalarını aslında hiç de şuursuz bir tepki değildir. Bunlar, geçmişte hem devletin imkanlarını tepe tepe kullanmış hem de milletimizin değerlerine, inancına, kültürüne savaş açmış faşist bir zihniyetin önümüzdeki temsilcileridir. Seçimler sonrasında sergiledikleri tavırlar da AK Parti'yi değil, milleti yenememiş olmanın hırsından kaynaklanıyor. Bu kesim, artık ülkemize ve milletimize olan düşmanlıklarını AK Parti'ye muhalefet örtüsü altında gizleyemez hale geldi. Esasen tüm bunları hayırlı gelişmeler olarak görüyorum. Türkiye tartışmaların, kodlar, şifreler, semboller değil, açık yüreklilikle yapılabildiği bir ülke olmalıdır. Son günlerde yaşanan hadiseleri de bu çerçevede değerlendiriyorum."

Erdoğan, Türkiye'ye yönelik açık bir ekonomik saldırının varlığına dikkati çeken Erdoğan, "Eskiden bu işler, daha sofistike, daha örtülü, daha dolaylı yollardan yapılıyordu. Şimdi bodoslama bir şekilde üzerimize geliyorlar." dedi.

Buna karşı yapılacak iki şey olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlardan biri ekonomik, diğeri siyasi tavırdır. Ekonominin gerektirdiği tedbirleri aldık alıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile tüm ilgili kurumlarımız bu konuda gece gündüz çalışıyorlar, çalışacaklar. Biz de tüm süreci yakından takip ediyoruz. Yapabileceğiniz ikinci ve bana göre asıl önemli olan husus, siyasi duruşumuzu sağlam tutmaktır. Madem maruz kaldığımız saldırıların ekonomimizin gerçek durumuyla bir ilgisi yoktur, işin arkasında başka niyetler vardır, öyleyse bizim de kendimizi buna göre konumlandırmamız gerekiyor. Ekonomi alanında cari açık, faizler, enflasyon başta olmak üzere çözmemiz gereken bazı sorunlar olduğu gerçeğini elbette gözden ırak tutmuyoruz. Ama aynı zamanda ülkemizin uzun süredir uluslararası alanda gerçek ekonomik gücüyle ve potansiyeliyle mütenasip bir konuma yerleştirilmeye çalışıldığını da biliyoruz. Son saldırı, bu haksızlığın üzerine adeta dikenle gelinerek, cilalı sözleri, fiyakalı raporları, cafcaflı klasikleri anlamsız hale getirmiştir."

Başkan Erdoğan, "Türkiye ismini kapatıp ülkemizin ekonomik verilerini yerli yabancı, dost düşman kime gösterirseniz gösterin ortada bir gariplik olduğunu fark edecektir." dedi.

- "Huzurun, güvenin, istikrarın teminatı bir ülke durumundayız"

Son döviz kurunda yaşananlara bakılmasını isteyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dolar, ülkemizin parası karşısında nasıl oldu da bir anda 4,8 seviyesinde nasıl oldu da 7'lere fırladı. 15 Temmuz sabahı 2,8 seviyesinde olan kurun iki yılda 4,8 seviyesine çıkmış olması dahi anlamsızken bu durumu nasıl izah edeceğiz. Ortada buna sebep olacak bir fevkaladelik, anormallik var mı diye baktığımızda gördüğümüz manzara şudur; Türkiye'nin 1994 ve 2001 krizinde veya 10 yıl önceki mortgage krizinde, Avrupa ve Asya'da olduğu gibi bankaları mı battı, hayır. Bugün ülkemiz her bakımdan dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir. Borçlarımızı tıkır tıkır ödediğimiz gibi..."

Başkan Erdoğan, Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranında Avrupa'nın en iyi ülkesi olduğunu belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye çok büyük bir felaket yaşayıp, üretemez, ticaret yapamaz bir konuma mı düştü? Hayır. Hamd olsun ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor. İhracatta, turizmde, istihdamda rekorlar kırdığımız bir dönemden geçiyoruz. Dünyada örnek gösterilen, turizmde adeta patlama yaşayan bir ülke konumundayız. Bir savaşa mı girdik, işgale mi uğradık, siyasi veya sosyal bir kaos mu yaşıyoruz? Hayır. Tam tersine kendi topraklarımızda da bölgemizde de huzurun, güvenin, istikrarın teminatı bir ülke durumundayız. Öyleyse bu soruna her zamanki klasik yaklaşım dışında bir bakış açısıyla bakmak, ona göre bir hareket tarzı belirlemek zorundayız. Bizim yaptığımız şu anda budur."

(Sürecek)

Kaynak: