Hakan Bahçeci

Hakan Bahçeci

En Talihsiz Okul Dizisi

En Talihsiz Okul Dizisi

Eğitimci olmam hasebiyle medyadaki eğitim öğretim haberlerini, programlarını takip etmeye çalışıyorum. Birçoğumuzun ilgisiz kalamadığı, zevkle izlediği okul, sınıf ve talebe konulu filmlerden, göz ucuyla olsa da haberdarım.

Hababam Sınıfı’nın tekrarlarının bile zevkle izlendiği bir zaman da, “ne yalan söyleyeyim, Kemal Sunal’ın kazanın içine oturup müfettişi zıvanadan çıkardığı o meşhur sahneyi izleyip de gülmediğim olmamıştır”   okul ve sınıf dizileri, özellikle günümüz yapımcılarının vazgeçemediği konulardan olmaya devam ediyor.

PAŞA DAİRESİ

Peki Paşam, sence milli içeceğimiz nedir? Bizi bilmem de dünyanın milli içeceği sudur vesselam.

 

Başlıkta “talihsiz” olarak nitelediğim dizi ise tahmin ettiğinizi düşündüğüm, isminden bile hazzetmediğim “Pis Yedili” isimli dizidir. Baştan sona herhangi bir bölümünü izlemediğimi hemen belirteyim, belki bu yüzden şimdiye dek konu edinmemiştim yazıma, bilgim olmadan yazmayayım diye. Lakin, rast geldiğim fragmanları bile rahatsızlık verici artık.

OLTANIN UCU

Beyaz Sarayın Siyahi başkanı, tarihsel Ermeni konusu için “soykırım” dememiş de “büyük felaket” demiş. Konu edinmesi bile diasporanın bir başarısı sayılmaz mı?

 

 

Özel ve lüks bir okulda geçiyor konu. Devlet lisesinden, bu liseye bir sebeple zorunlu olarak gelen kenar mahalleli yedi öğrencinin tutunma maceralarını anlatan bir tema üzerine kurgulanmış her şey. Adından da anlaşıldığı gibi bu öğrenciler okulun pis yedilisi; daha baştan öğrenciler “pis” olmakla yaftalanıyor. Bu ismi de çocuklar ve hatta öğretmenler bile kabullenmiş görünüyor. Henüz staj yapan bir öğretmen bile çocuğa takılacak olumsuz lakabın her şeyden önce çocuk psikolojisi ve pedagoji bakımından çok sakıncalı olduğunu bilir.

BİRKAÇ DİZE ŞİİR

Ne zaman ayrılık saati gelse

Bir fırtına çıkmışçasına, büyük

İçimdeki güllerin boynu bükük

Bir zaman kalakalırım öylece

Neden sonra gittiğini anlarım

İçimde güller ağlar, ben ağlarım...      

Ümit Yaşar

 

Tamam, dizideki kişi ve kurumların tamamen hayal ürünü olduğunu biliyorum ya da en azından dizi başlarken öyle yazıyor. Ancak, karakterlerin lise öğrencisi olduğu ve kurgulanan yapının bir lisede geçtiğini herkes bal gibi anlıyor.

 

SÖZÜN NAMUSU

Kahır hak edene, şükür layık olana edilse münasip olmaz mı?

 

Daha lise çağında gençler, kız erkek ilişkilerinin en ağırını, en karmaşık olanını çok doğalmış gibi yaşıyorlar. Aşk meşk işleri alabildiğine revaçta ve bunu öyle doğal öyle sıradan yapıyorlar ki, lisede bir gence bunun hayal olduğunu anlatmak imkansız hale geliyor. Giyimleri, kuşamları konuşmaları ve gündemleri tamamen gönül ilişkileri, karşı gruba yedirdikleri şakalar, dedi kodu.

Şimdi kalkıp birileri bana, “bunlar ilkokul çocuğu mu kardeşim, kocaman adam olmuşlar, ne var birlikteyseler, hangi çağdayız?” dese, ancak “yuh” diyesim gelir. Peki sormazlar mı, “madem bu kadar büyüdüler, bırak evlensinler, kabul edilir bir yolla birlikte olsunlar, daha doğru değil mi?” bu sefer, “bacak kadar çocuk” denecek.

 

Paşamın Türküleri

Ağam ağam

Ağam ağam öz ağam
Öz ağam fikrin sabit gez ağam
Muhabbet muhabbet ölümcedir
Deme gözden uzağam leylim

Di gel gözüm gel men sene gözüm demem
Tene düşer kör olur
Men sene gülüm demem
Gülüm ömrü kem olur

Billah men sana derviş demem
Post giyer abdal olur
Billah men sene reyhan demem
Yaprak döker dal olur

Men men sene begim diyerem
Daim begler beg olur leylim..

Tek sorun gençlerin daha bu yaşta böyle ulu orta gönül ilişkisi yaşamaları değil. Güya özel okulun bir müdiresi var, tam bir garabet. Bu “pis yediliyi” okulunda istemiyor, gitsinler diye yapmadığı numara, düzenlemediği desise kalmıyor. Okulun gözde ve zengin öğrencileri de en büyük yardımcıları. Al sana düşmanlığın daniskası.

Eğer bu oyuncular ve senaryo, bir okul çatısı altında değil de, başka bir mekanda çekilseydi bilmem ama dramatik bir dizi olurdu. Tabi o zaman komiklik de olmazdı. Sahi, hiç ders olmaz mı bu okulda, yada her özel okulda böyle serbest midir her şey? Öğretmenlerin hepsi kendi şahsına münhasır bir tuhaf mıdır oralarda? Hani herkes bilir, öğrencilik başkadır, haylazlık olur, yaramazlık olur da hepsinin bir sınırı vardır ya da “vardı bir zamanlar” misal en aksi çocuk bile öğretmene saygı duyar, sevdiği bir ders vardır, umursamaz görünse de yüksek bir not almayı düşünür bir kere olsa da.

KALEMİN SADAKASI

Rasûlullah (sav) buyurdular:

 “İçki, günahların her çeşidini bir araya toplayan bir haramdır.” (Vâkıdî, III, 1016)

Nitekim, talebe gördüğümüz çok film, dizi var da sanırım en talihsiz olanı pis yedili olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hakan Bahçeci Arşivi
SON YAZILAR