Erdoğan, soruları yanıtladı (4)

Cumhurbaşkanı Erdoğan:- "Darbe girişimine yönelik şu ana kadar 285 dava açıldı. 137 davada karar verildi. 1433 sanığa hapis cezası verildi. Bunlardan 1433 sanığın 530'u müebbet, 399'u ağırlaştırılmış müebbet, 504'ü ise 1 yıl 2 ay ile 20 yıl arasında değiş
Erdoğan, soruları yanıtladı (4)

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişimine yönelik şu ana kadar 285 dava açıldığını ve 137 davada karar verildiğini belirterek, "1433 sanığa hapis cezası verildi. Bunlardan 1433 sanığın 530'u müebbet, 399'u ağırlaştırılmış müebbet, 504'ü ise 1 yıl 2 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV'de Siyasi İşler Özel programı canlı yayınında 28 Şubat davası kararlarına ilişkin değerlendirmeler yaptı.

"Sembol dava olmanın yanında tabii yaş meselesi de bunlarla ilgili önemli. Bu yaş durumundan bu konularla ilgili de yargı nihai kararını verecek." diyen Erdoğan, sürecin devam edeceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne kadar daha sürer bunu bilemeyiz. Bu kararların bitişi ve bu sanıkların yaşlarının durumu vesaire bunlarla ilgili tabii yasal durumlar söz konusu. Temenni ederim ki buradaki mağdurların, mazlumların bir defa her şeylerince tatmin olmasıdır. Onların durumu hepsinden öte bir durumdur. Bu süreci de tabii daha fazla da bizim elde tutmamızın bir anlamı yok ama yargının kararı esastır ve bu esasa da biz uyarız." diye konuştu.

- "FETÖ denilen adam benim milletimi böldü"

Erdoğan, FETÖ ile mücadelenin kararlı bir şekilde devam edeceğini vurgulayarak, "Benim buradan taviz vermem mümkün değil. Çünkü bu FETÖ denilen adam benim milletimi böldü, parçaladı. Ümmeti böldü, parçaladı. Anayı evladına, evladı anasına, aileyi kendi içinde parçaladı. Birçok bildiğim arkadaşlar var ki şu anda evlatlarından ayrı yaşar hale geldiler. Bunların müsebbibi bu adamdır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen'e ABD'nin sahip çıktığını kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Arkasında Amerika var. 400 dönümlük bir yerde bu adam orada paşa paşa yaşıyor. Yasaysa yasalar var. Verilmiş olan kararlar varsa yargının verdiği kararlar var. Tamam yani siz bizden kalkıp da Brunson'u istiyorsanız bu noktada atılan adımlara bakın. Şu anda FETÖ denilen adam orada yargılanmış değil. Ama bununla ilgili Türkiye'de mahkemelerin verdiği kararlar var. Ağırlaştırılmış müebbet verilen kararlar var. Siz bu kararları yok farz edeceksiniz ve bizden gayri kanuni bir talepte bulunacaksınız. Önce bir defa siz de şu anda bir suçluyu suçluların karşılıklı iadesi anlaşmasından hareketle deport etmenin yolu yok mu? Deport et bu adamı. Niye etmiyorsun? Sen aramızdaki anlaşmaya da sadık kalmıyorsun. Burada suçluların karşılıklı iadesi var ve bu adamların daha önce Türkiye'ye hangi paralar karşısında geldiği ortada. Bunun yanında Charter School'lardan bu adamların okullarında ne kadar bedel aldıkları FETÖ'nün ortada. Ya sizin kendi okullarınızda bunlara kendi bütçenizden Charter School'lara siz yılda yaklaşık 700-750 milyon dolar para ödüyorsunuz. Adeta terörü finanse ediyorsunuz. Daha sizinle biz neyi konuşacağız. Ondan sonra kalkıp bizden böyle böyle talepte bulunuyorsunuz. Bu nasıl bir stratejik ortaklıktır? Eğer bir adım atacaksak tamam siz üzerinize düşeni yapacaksınız biz de üzerimize düşeni yapacağız. Eğer hakikaten ittifaksak bu ittifakı da bu şekilde yerine getirmemiz lazım. Böyle bir mütekabiliyet var mı? Yok... Böyle bir mütekabiliyet olmadığı zaman da kusura bakmasınlar."

- "Gabon'dakileri eşleriyle beraber alıp geldik"

Şu an itibarıyla 83 FETÖ'cüyü Türkiye'ye getirdiklerini ve bu sürecin kararlılıkla devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların Türkiye'deki gözaltı ve yargı süreçlerinin ayrıca devam ettiğini belirtti.

"Milli İstihbarat Teşkilatımız bunları yerinde paketleyip alıp geliyor." diyen Erdoğan, bu konuda kararlı olduklarını vurguladı.

Erdoğan, "Kararlıyız. Nasıl 'PKK'lıların inlerine gireceğiz' dedik, bunların da gittikleri yerlerde inlerine girip güvenlik güçlerimizle, istihbarat örgütlerimizle alıp getireceğiz. Bu işin kaçışı yok. Mesela şimdi en son Gabon'da olanları eşleriyle beraber alıp geldik. Alıp geleceğiz. Çünkü biz bu şehitlerimizin ahından kurtulamayız. Bu gazilerimizin çektiği acıları dindiremeyiz." diye konuştu.

Bu makamda bulundukları sürece bunu yapmak zorunda olduklarını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz de o mağdurların ailelerinin yerinde olabilirdik. Onun için eğer acırsak acınacak hale geliriz. Şu anda mesela cezaevinde olanlar vesaire. Bütün bunların hepsi bunun bir örneği. Eğer bugün yani yüzlerce kişi ağırlaştırılmış müebbet bu cezalara çarptırıldıysa bunun bir sebebi var. Yargı herhalde durup dururken bunlara keyfi olarak bu cezaları vermiyor ki işledikleri suçun karşılığı bu olduğu için veriyor. Yakın takipçisiyiz. Hakikaten birçok avukat arkadaş bu mahkemeleri çok yakın takipte tutmak suretiyle devam ettiriyor.

Şunları özellikle söylemek istiyorum. Darbe girişimine yönelik şu ana kadar 285 dava açıldı. 137 davada karar verildi. 1433 sanığa hapis cezası verildi. Bunlardan 1433 sanığın 530'u müebbet, 399'u ağırlaştırılmış müebbet, 504'ü ise 1 yıl 2 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Bir diğer tarafta şu anda 19 değişik ülkeden biz 83 FETÖ yöneticisini getirdik. 10 ülkede FETÖ bağlantılı 76 okul kurduğumuz Maarif Vakfına devredildi. Bir tarafta yine 25 ülkede de FETÖ iltisaklı okulların devri veya yeni okulların açılması için protokollerde imzalandı. OHAL kapsamında yayınlanan KHK'larla 107 bin 175 kişi kamu görevinden ihraç edildi. FETÖ'nün birinci aşama mahrem ve kripto yapısına mensup Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de şu anda binlerce kişi deşifre edildi. Bunların da takipçisiyiz."

- "Kur faiz ilişkisini Batılılar gibi düşünmüyorum"

Ekonomiye değindiği konuşmasında Erdoğan, her şeyden önce kur meselesinde yerli ve milli parayı çok önemsediğini vurguladı.

İthalat ve ihracatta yerli ve milli paranın daha fazla kullanılmasıyla kur baskısından TL'yi kurtarmış olacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer bu işi altına endeksli olarak yaparsak o işimizi daha da kolaylaştırır ama olmadı o zaman mesela diyelim ki İran'la mı alışverişimiz var? İran tümeniyle TL karşılıklı olarak alışverişleri bu şekilde yapmak yani İranlı turist Türkiye'ye geldiği zaman burada rahatlıkla tümenle her türlü alışverişini yapacak. İran'a gittiği zaman Türkler aynı şekilde TL ile yapabilecek. Rusya ile ilgili olarak da aynı şekilde ruble-TL aramızda çalışabileceğiz. Aynı şekilde Çin'le bunu yapabileceğiz. Bunu tabii başka ülkelerle de aynı şekilde yapmamız mümkün. Ama en ideali bu arada altını devreye sokmaktır. Faiz meselesine gelince ben faiz-enflasyon ilişkisinde hep doğru orantıyı, yani faizi ne kadar yükseltirseniz enflasyon da o kadar yükselecektir. Faizi ne kadar düşürürseniz enflasyon o kadar düşecektir. Bunu biz göreve ilk geldiğimiz zaman da yaşadık, örneği ortada. Yüzde 63 o zamanlar faiz vardı, enflasyon 30'du o zamanlar. Biz faizi düşürdükçe enflasyon düştü. Hatırlarsanız Gezi olaylarında faiz 4,6'ydı. Enflasyon ciddi manada taban yapmıştı. Şimdi Gezi olayları oldu bir anda faiz ne yazık ki çift haneliye o dönemde çıktı. Ben aynı noktadayım. Değerlendirmem yine aynı. Biz faizi indirdiğimiz andan itibaren Başkanlık sistemi bunu da getirecek inşallah. Enflasyon da onunla beraber düşecektir. Ben kur-faiz ilişkisini şu anda Batılılar gibi düşünmüyorum. Burada bizim için kur noktasında en ideal olanı yerli ve milli para konusudur. Kesinlikle kur baskısını ortadan kaldırır. Faizi düşürdükçe o da kuru ciddi mana da aşağıya çekecektir. Kararlar noktasında ise Cumhurbaşkanlığının bu kararname çıkarma yetkisi bu işi kolay kılacaktır. Daha rahat adım atma noktasına getirecektir. Kurumlardaki çalışmalar bu noktada ilişkiler noktasında çok daha farklı olacaktır. Ona göre de adımlarımızı atarak çok seri karar alma noktasına ulaşacağız."

(Sürecek)

Kaynak: