Erdoğan, yabancı medya mensuplarının sorularını yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (4)- "Bizim bütün probleminiz 120 saattir. Bu iş hallolmuş olursa biz işimizi bitiririz, ama bizim oradan çekilmemiz değil, harekatı durdurmamız anlamında. Güvenliği temin edeceğiz. Güvenlik temin edilmeden çekilmek söz
Erdoğan, yabancı medya mensuplarının sorularını yanıtladı

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim bütün probleminiz 120 saattir. Bu iş hallolmuş olursa biz işimizi bitiririz, ama bizim oradan çekilmemiz değil, harekatı durdurmamız anlamında. Güvenliği temin edeceğiz. Güvenlik temin edilmeden çekilmek söz konusu olamaz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde yabancı medya temsilcileriyle bir araya gelerek, sorularını yanıtladı.

"Rejiminin bulunduğu yerlere de Suriyeli mülteciler yerleştirilecek mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Biz burada yapacağımız anlaşmalar neticesinde, hele hele Kamışlı bölgesi civarı Rusya'nın da bulunduğu bir bölge. Bu mutabakatta yapacağımız görüşmelerde uluslararası donörler toplantısına, onların da katkısı neticesinde işimiz daha da kolaylaşacaktır." diye konuştu.

Suriyeli vatandaşların Türkiye'ye rejimden kaçıp geldiklerini söyleyen bir gazeteciye Erdoğan, "Rejimden kaçmadılar, rejimden korktular. Çünkü o varil bombaları bu insanların üzerine yağdı. Bu bombaların yağması neticesinde hala herhalde ölümü bekleyecek halleri yoktu. Kendimizi onların yerine koyalım. Böyle bir durum olsa acaba biz ne yapardık? Suriye 3 milyon 650 bin insanı mı öldürecek? O dünyaya savaş açmaktır. Harp ilan etmektir. İlk önce karşılarında bizi bulurlar. Bizler bu insanlara kapımızı açtık, sahiplendik. Bundan sonraki süreçte biz ABD ile Rusya ile diğer koalisyon güçleriyle görüşmelerimizi yapacağız, adımlarımızı da ona göre atacağız." karşılığını verdi.

- "Terör örgütleri bu sınırların dışına çıktığından itibaren harekatı durduracağımızı ilan ettik"

Erdoğan, "5. günün sonunda Türkiye çıkıldığına ikna olursa, harekat sona erer diyebilir miyiz?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bunu ben baştan beri arkadaşlara söylüyorum zaten. Şu anda hallolduğu andan itibaren, terör örgütleri bu sınırların dışına çıktığından itibaren harekatı durduracağımızı dün akşam ki görüşmede de ilan ettik. Basın açıklaması yapan Dışişleri Bakanım da ilan etti. Dolayasıyla bizim bütün probleminiz 120 saattir. Bu iş hallolmuş olursa biz işimizi bitiririz, ama bizim oradan çekilmemiz değil, harekatı durdurmamız anlamında. Güvenliği temin edeceğiz. Güvenlik temin edilmeden çekilmek söz konusu olamaz. Biz bunu ABD ile Rusya ile rejimle tüm bunların hepsi görüşülecek. Soçi mutabakatı olan İran'la görüşmek suretiyle bu adımlarımızı atmış olacağız. Ay sonundaki Cenevre o da önem arz ediyor."

Oradaki halkın ve Türkiye'deki 3 milyon 650 bin Suriyeli'nin kararlarının önemini vurgulayan Erdoğan, "Bizim görüşmeleri sürdürdüğümüz müttefiklerimizin kanaatleri çok çok önemli. Biz orada kalmak niyetinde değiliz. Böyle bir şey söz konusu değildir. Cerablus'ta bir çalışma yapıyoruz. Cerablus halkına sorun 'Burada ne kadar Türk var?' Biz Cerablus'a 10 binlerce insanla girmedik. Biz sadece Cerablus'un şu anda alt yapısı, yönetimi bunlarla ilgileniyoruz. El Bab'a, Afrin'e sorun. Ne kadar Türk var burada? Biz, alt yapı, okul, hastane bunlarla uğraşıyoruz Yaptığımız iş bu. Hizmet bizden efendilik onlardan." ifadelerini kullandı.

- "Güvenli bölgenin lojistiğini temin etmek durumundayız"

Erdoğan, "Siz ve ABD güvenli bölgenin nasıl olacağı konusunda aynı anlayışa sahip misiniz? Farklı ölçeklerde güvenli belgeden bahsedildi. O alandan YPG'yi temizleyebilecekler mi?" sorusunu ise şöyle cevapladı:

"444 kilometreyi hep andık, hep söyledik. Sayın Trump'ın ifadesiyle 20 mil 32 kilometre yapıyor. Bu alan güvenli bölgedir. Bu güvenli bölgede müşterek çalışmayı teklif ediyoruz, arzu ediyoruz. Ortaklarımız bu konuda ne derler? Başta bunları konuştuk. 20 mili ifade eden Trump'ın kendisi olmuştur. Daha sonra en batından en doğuya bunu teklif eden de biz olduk. Olumsuz bir cevap gelmiş değil. Eğer burayı biz halleder temizlersek, o zaman bu 1 milyon insan güvenli bölgeye yerleştirilebilir. Güvenli bölgenin lojistiğini başta ABD olmak üzere temin etmek durumundayız. Hatta hatta Fırat'ın batısında da Rusya'nın başı çekmesi gerekir ki bölgenin tamamında huzuru sağlayalım. İdlib'te huzur var mı? hala yok. Orada da sıkıntılar var. Soçi mutabakatıyla da İdlib'in sıkıntısını gidermeye çalışıyoruz. Bu konudaki görüşmelerimizi 13 Kasım ziyaretimizde ikili görüşmelerde bunları enine boyuna ele alma imkanımız olacak. Şu andaki ABD'li muhataplarıyla görüşmelerini bu noktada kararlılıkla devam ettirecekler. Temenni ediyorum ki dün akşam ki başarılı çalışmayı aynen devam ettiririz. Tabii Sayın Trump'ın bu olumlu yaklaşımına çerçevesindekilerin de olumlu cevap vermesi işimizi kolaylaştıracaktır."

"Güvenli bölgedeki devriye Türk ordusu tarafından mı sağlanacak?" sorusuna Erdoğan, "Güvenli bölgede özellikle ABD ile beraber. Ama birinci derecede biz bunu üstlenmeye hazırız." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Milli Ordusu'na yönelik iddiaları da şöyle değerlendirdi:

"Bırakın geleneksel ordu tipini her ülkenin kendi milli ordusu içerisinde buna benzer birçok suistimalleri yapanlar var. ABD'de polis icabında bir ABD'li vatandaşı döverek, kurşun sıkarak öldürüyor. sonra da serbest bırakılıyor. Bunların hepsinin bizde belgeleri var. Bunları konuşmuyoruz. Ama Suriye'de şimdi milli ordunun bu tür yanlışı yapanlar var. Arkadaşlar benim dinim asla buna müsaade etmez. Böyle bir eylemi yapanın da DEAŞ'lıdan farkı yoktur. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz. Konunun üzerinde ordumuz da çalışıyor, istihbarat bilgilerini de araştırmak suretiyle kimdir üzerine ayrıca arkadaşlarımız gideceklerdir."

(Sürecek)



Kaynak: