ERKON Döküm dünyanın her yerinde

Erkon Döküm İşletmecisi Ramazan Erkuş'la ERKON Döküm'ü konuştuk. 

Erkon Döküm’den bahseder misiniz?

25 yılı aşkın bir süredir Konya’da döküm alanında faaliyet gösteriyoruz. Erkon döküm olarak Alman ve Arap ortakları olan uluslararası bir şirketiz. Döküm sektöründe daha çok altyapı ürünleri üretiyoruz. Yağmur suyu ızgaraları ve logar kapakları üretiyoruz.

Ürünlerinizi kimlere satıyorsunuz?

Bu ürünlerimizi iç piyasada belediyeler ile özel müteahhitlere satıyoruz.  İlk ihracat kapımız Ürdün oldu. Ondan sonraki süreç içerisinde Arap ülkeleri ile devam ticaretimize devam ettik. Daha sonra buna Avrupa ülkeleri de katıldı.

Avrupa ülkeleri ile iş yapmak size ne kazandırdı?

Avrupa ile birlikte de yüksek kalite standartlarına sahip bir üretim tesisine kavuştuk. Üretim makinelerimiz Türkiye’nin en kapasiteli ve teknolojik makineleridir. Üretim tesisimizde şu anda sadece logar kapakları ve yağmur suyu ızgaraları değil, otomotiv sektörüne de üretim yapabilen bir döküm tesisi oluşmuş oldu. Bizden sonrakilerde bu fabrikada otomotiv sektörüne istedikleri kalitede üretim yapabilirler.

Avrupa’da daha çok hangi ülkeler ile çalışıyorsunuz?

Erkon Döküm olarak yüzde 90 ihracata çalışıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin büyük bir kısmı da Avrupa ülkelerine gidiyor. Ağırlıklı olarak Almanya ve İtalya ile çalışıyoruz. Almanya ve İtalya’nın birçok şehrindeki kapakların üretimi Türkiye’den yapılıyor.

Konya’nın faaliyet gösterdiğiniz sektördeki yeri nedir?

Türkiye özellikle de Konya bu anlamda bir üretim üssü haline gelmiştir. Konya’da bu anlamda Türkiye’de KOBİ ölçeğinde en fazla döküm tesislerinin bulunduğu ildir. Konya döküm alanında yüksek teknoloji kullanımında da en önde gidiyor. Konya’da çok iyi döküm tesislerimiz var ve Konya dökümde söz sahibidir. Konya’nın ihracatta en fazla üçüncü kalemi de ana metal sanayisi olarak geçiyor. Bunun da temelinde döküm sektörü vardır.

Avrupa ülkelerine ürün göndermek zor değil mi?

Kalitede AB standartlarını yakaladıklarını ve bu nedenle de Avrupa’da aranan bir marka haline geldik. Eskiden Çin ve Hindistan’dan ürün alan Avrupa ülkeleri, istedikleri zamanda ve kalitede ürün alamayınca üretim ayaklarını Türkiye’ye kaydırarak, Konya’yı Avrupa’da bir üretim üssü olarak kullanıyorlar. Türkiye’yi bir Avrupa Birliği ülkesi olarak görüyorlar. Almanya bu işe başladığımızda bizim için zor bir ülke olarak görünüyordu. Çünkü Almanlar kaliteden kesinlikle ödün vermiyorlar. Kaliteyi de yakalayabilirsen senden vazgeçmiyorlar. İşlerini disiplinli bir şekilde yaptıklarından Almanların pazarlama ağı dünyada çok güçlü bir konumda bulunuyor. Almanya’ya ihracat yaparak kendi kalite çıtamızı da yükseltmeyi başardık. Hem firma hem de çalışanlar olarak tüm Avrupa’ya ürün satabilecek bir özgüvene kavuştuk.

Daha çok yurt dışına hangi ürünleri ihraç ediyorsunuz?

Erkon döküm imzasının dünyanın pek çok farklı yerinde görebilirsiniz. İtalya’nın rögar kapakları ile birlikte elektrik kapaklarını ve yağmur suyu ızgaralarını da biz üretiyoruz. Roma’nın kapaklarında Erkon Döküm’ün imzası vardır. Almanya’dan ürünlerimiz Fransa’ya gidiyor. Hatta Almanya’ya ürün verdiğimiz firma bu ürünleri ABD’ye satıyor.  Biz Kosova’ya ürün gönderemezken, Almanya’ya ürün gönderdiğimiz firma buradan Kosova’ya ürün yolluyor.

Avrupa’da da aynı isimle mi faaliyet gösteriyorsunuz?

Avrupa’da Hidrotek markası ile de faaliyet gösteriyoruz. Hidrotek firması da bizim Avrupa’da ortağımız ve partnerimiz. Avrupa’da Hidrotek markasını gördüğünüz zaman bu ürünler bilin ki Erkon Döküm tarafından üretilmiştir. Yurt dışına çıktığımızda kendi ürünlerimizi görmek bizi ayrıca memnun ediyor.” dedi.

Bir MÜSİAD üyesi olarak, MÜSİAD size ne ifade ediyor?

MÜSİAD’a üye olduğum günden beri MÜSİAD aşığıyım. MÜSİAD gerçek anlamda bir okul. Bu okuldan gerçek anlamda mezun olabildiyseniz dışarıda gerçekten çok güzel işler yapabilirsiniz. MÜSİAD iş aleminin bir eğitim yuvasıdır. İş adamlarının hepsinin MÜSİAD ile tanışmalarını, haşır neşir olmalarını, iş yapmalarını tavsiye ediyorum. MÜSİAD bünyesindeki genç iş adamlarımız burada aldıkları eğitimle ileriki yaşamlarında birçok başarılı işi gerçekleştirmektedirler. Endeksleri ve beyni ticarete çalışan bir iş adamı yetişmiş oluyor. Ülkemizin de buna fazlasıyla ihtiyacı var. Üretime ve ticarete dönük genç iş adamları yetiştiren bir yuvanın kendisine, ailesine ve topluma faydalı bir birey olacaktır.

İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ