Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Ev Hanımlarına da Maaş Bağlansın

Ev Hanımlarına da Maaş Bağlansın

Tuik’in 2018 yılında yaptığı aile araştırma sonuçları açıklandı. Bu sonuçlara göre, Türkiye’de evlilikler azalıyor, boşanmalar artıyor. Boşanmaların temel sebepleri arasında ailede şiddetin artması gösteriliyor.Şiddetin sebebi olarak dakarı-kocanın statülerinde altüst oluşlar, ekonomik nedenler ve diğer nedenler..

Ülkemizde evlilik yaşlarında artışlar var. Gençlerimiz evlilikten kaçıyor.Gençlerin yuva kurmaktan uzak durmalarında yeni yasada yer alan boşanma esnasında sürekli nafaka ve evden uzaklaştırma kararları büyük rol oynuyor.

Bütün bunlara nasıl bir çözüm bulabiliriz?

Bilindiği gibi ülkemizde kadınlar iki sınıfa ayrılıyor: Ev kadını, çalışan kadın. Çalışan kadından maksat ya resmi bir kurumda memurdur ya da özel her hangi bir iş sektöründe çalışmaktadır. Bu ya işçi statüsünde ya da kendi işini kurduysa işveren statüsünde olmaktadır. Bunlara bir diyecek yok.

Asıl mesele, ev kadını statüsünde bulunan kadın profiliyle ilgilidir. Artık evlilik tercihlerinde çalışan kadına öncelik veriliyor. Kapitalizm öylesine bizi her alanda esir almış ki, “tek maaşla geçinilemez, mutlaka kadınlar da iş hayatına katılmalıdır” mesajı veriliyor ve buna da zorlanıyor. Sanki ev kadınları iş hayatının dışındaymış gibi… Kendi ayakları üzerinde duran kadın figürü köpürtülüyor. Aksine çalışmayan kadın ise, kocasının sırtında bir kambur, bir yükmüş gibi telakki ediliyor.

Diğer yandan, “güçlü kadın” olmak pompalanıyor. Feminizm rüzgârları çalışan kadınları, “senin maaşın var, erkeğinin kölesi değilsin” telkinleriyle erkek düşmanı haline getiriyor. Bununla da kalınmıyor, ufak bir anlaşmazlık karşısında bu anlaşmazlıklar mobing olarak yorumlanıyor, sonuç ta eş, mahkeme kararıyla evden uzaklaştırılma cezası alıyor. Bu durum pireyi deve yapıyor, az da olsa varolan karı-koca arasındaki köprüler tamamen atılıyor.Maalesef akraba bağları zayıfladığı için anlaşmazlıkları uzlaştırma görevi de ihmal ediliyor.Üften-püften meselelerden dolayı boşanmalar baş gösteriyor, istenmeyen olaylar yaşanıyor.

Bütün bu sorunların çözümüne katkı sağlayacağı varsayımından hareketle “ev kadını” statüsünü değiştirmeliyiz. Ev kadını dediğimiz hanımlarımız sabahtan akşama kadar ev işleriyle uğraşıyor. Ayrıca çocuklarının bakımı ve yetiştirilmeleri doğal olarak ev hanımlarına ihale edildiği için bu fedakârlıklar da çalışma kapsamı içerisinde yer alıyor.Nasıl ki bugün ev hanımı olmasına rağmen ev ya da iş yerlerinde temizlik yaparak geçimini sağlayan kadınlarımıza sigorta yaptırma mecburiyeti getirilerek onlar sosyal güvence altına alınmışsa aynı şekilde devlet de ev kadınlarımıza sigorta yaptırmak suretiyle onların haklarını güvence altına almalıdır. Artık ev kadını yok, çalışan kadın var. Dolayısıyla ev kadınlarımız da çalışan kadınlar statüsünde değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak,  iktidarlar ev kadınlarımızı sosyal güvence altına almalı ve onlara asgari ücret de olsa bir maaş bağlamalıdırlar. Eğer bu yapılırsa, Türkiye’de işsizlik oranları düşecek, karı-koca arasında anlaşmazlık sebepleri de azalacaktır. Böylece Tuik’in yaptığı aile araştırması sonuçları tersine dönecek,  istediğimiz mutlu ve huzurlu aile yapılarımız oluşacaktır. Özetle tüm siyasi partilerimize çağrımız,  evinde çalışan ev kadınlarımıza da maaşın bağlanmasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Arşivi
SON YAZILAR