Esra Doğan

Esra Doğan

Eylemleri güzel kılan söylemler

Eylemleri güzel kılan söylemler

Her gün, uyuduğumuz saatler dışında düzenli olarak ve hiç aksatmadan yaptığımız eylem, şüphesiz ki konuşmaktır. Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan bu eyleme hayatımız boyunca devam ederiz. Bazı yapılan araştırmaları sosyal medyada paylaşırız; işte kadınlar akşama kadar şu kadar, erkekler bu kadar kelime kullanıyormuş der, bu mevzu üzerine birçok yorum yaparız. Hatta kadınlar ve erkekler birbirlerine Konya tabiriyle üstağan gelmek için laf üretme konusunda yarışırlar.

Konuşma eylemi güzel de, söylediğimiz sözlerin mahiyetine bakıyor muyuz? Ne konuşuyoruz, niçin konuşuyoruz?

Eylemlerimizi güzel kılan söylemlerimizdir. Bir konuşmayı hayırlı kılan söylenen sözlerdir, sözün tesiri de gönülden söyleniyor olmasıdır. Konuşmanın hayrı mı? Çok uzağa gitmeyelim. Etrafımızda konuşmasından dolayı rahatsızlık duyduğumuz insanlara bakalım. Çok konuşmalarından rahatsızlık duyup şikayetleniyoruz. Bu arada çok konuşmak –her zaman – kötü değildir, çok ama dolu dolu konuşmak başka bir şeydir, karıştırmamak gerekir. Aslında çok konuşmalarından değil, boş konuşmalarından hoşlanmayız. Bir de yalan giriyorsa işin içine, ne söylenen ne de söyleyen dinlenir. Hayrı olana kulak verilir.

Çevremizde olup biteni konuşmak çok kolay, şimdi okları kendimize çevirelim. Başkasında gördüğümüz eksik yanları, acımasızca eleştirirken, kendi eksiklerimizi görebiliyor muyuz? Onun kızı şöyle, bunun gelini böyle diye koğuculuk yaparken, kendimiz ne âlemdeyiz? Kendimizle sık sık baş başa kalmamız, yaşantımızı sorgulamamız, halen hayattayken hesabımızı kendimiz görmemiz gerekir.

Boş konuşmak şimdilerde “geyik yapmak” oldu. Oysa bize “Ya hayır söyle ya da sus.” sözü Peygamber mirasıdır. Mirasa sahip çıkalım.

Sarfettiğimiz her sözden sorumlu olduğumuz bir gerçektir. Birinin bize söylediği güzel sözü de kötü sözü de unutamayız. Kötü sözü unutmak en zoru belki, ama unutmaya çalışmak en güzelidir. Bir tecrübe olur ve bize, karşımızdaki insana kötü söz söylememeyi öğretir. Ne sözler, şiirler yazılmıştır; “dil yarası en büyük yara imiş.” Söylediğimiz sözlere dikkat etmemiz ve ağzımızdan çıkanı kulağımızın duyması gerekir. “Ben sinirlenince gözüm bir şeyi görmez.” diyorsun ya kardeş, işte orası imtihanı kaybettiğin yer oluyor, hızla uzaklaşmalısın.

Konuşma eylemini layıkıyla gerçekleştirmek bir sanattır. Bu sanatı kim en iyi şekilde icra ederse, kurtuluşa erecektir. Konuşmaktan daha önemli ve kıymetli olan sanat ise, susmaktır. Söz gümüş ise, sükut altındır, demiş atalarımız. Önceden hocalar öğrencilerine susma eğitimi verirlermiş. Karşısındaki insan hakaret etse bile lal olur, tek kelime etmezlermiş. Terbiye etmek ve terbiye olmak böyle bir şeymiş. –miş demek de ne menem bir şeymiş.

Yunus Emre ne güzel der:

“Söz ola kese savaşı söz ola kestire başı

Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz.”

Güzel, doğru, kibar, kırmadan-dökmeden hayrı konuşabilmek, mükemmel bir erdemdir. Bu erdeme sahip olanlara selam ola.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esra Doğan Arşivi
SON YAZILAR