Başbakan Erdoğan, bir yandan paralelcilerle mücadeleye dikkat çekerken diğer yandan kendi çevresine de muhtıra verdi konuşmasının satır aralarında. Yerden göğe kadar haklıdır. Belki de benim yakın çevremle aylardır konuşup paylaştığım eyyamcılara açıkça muhtıra verdi başbakan.

Başbakan Erdoğan, paralel yapıya ilişkin olarak da "Karşımızda mertçe iddialarını ortaya koyan, silahlarını, araçlarını, hedeflerini mertçe sergileyen bir yapı yok. Bu öyle bir yapı ki sütün içine karışmış pis suya benziyor. 35 yıl boyunca o ak sütün içine sızmışlar, orada çok rahat şekilde her türlü hileyi kullanarak gizlenmişler. Dışarıdan baktığınızda nasıl ki sütün içindeki o pis su anlaşılamazsa, gözle görülemezse, bu yapı da maalesef bakmakla görülemiyor. Çünkü amaçları için her yol bunlara meşru" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Eğer bu ülkeye ihanet edenlerin bir görevden alınıp bir başka yere atanması cadı avıysa, evet biz bu cadı avını yapacağız" ifadelerini kullandı.

Paralel yapıya ilişkin, "Bu alçakça saldırıları nefes alıp verdiğim müddetçe unutmayacak ve affetmeyeceğim" diyen Başbakan Erdoğan, paralel yapıyla mücadeleye ilişkin olarak da şunları söyledi:

 "Bu mücadelede ihmalkâr davranan milletin emanetine haksızlık eder. Bu mücadelede geri adım atan, uzlaşmaya niyetlenen, yaşananları unutan, milletin emanetini yere düşürür. Bu mücadelede sessiz kalan, tepkisiz kalan, susan, tehdide, şantaja boyun eğen, fırsat kollayan da biliniz ki milletimizin nazarı dikkate kaçmaz ve tarihe de o şekilde kaydolur."

Bilenler bilir paralel yapılanmanın başkaldırması 17 Aralıktan daha önce sezilmişti. 17 Aralık ise hedefe çok yaklaştığını düşünen paralelcilerin final vuruşu olarak gördükleri bir devleti ele geçirme kalkışmasıdır. Eğer başbakan yiğitçe dik durmasa idi hedeflerine ulaşmış olacaklardı.

Attıkları her adım devlet aygıtını tümüyle ele geçirme adına yapıldığından operasyonların hedefi esasen millettir.

Başbakanın çok yakın çevresi de dâhil pek çok kişi ve kurum kalkışmanın ciddiyeti ve vahametini hakkıyla anlamamış gibi durmaktadır. Başbakanın isyanı biraz da bunadır. Paralel yapı hali hazırda dimdik ayaktadır ve yüksek yargı kurumlarından en küçük okul idarelerine kadar dişe diş mücadele etmektedir. 

Başbakanın sayesinde bulundukları koltuklarda rahatça görev icra eden bakanlardan, bürokratlara, milletvekillerinden, teşkilat mensuplarına kadar herkesin bu bilinçle hareket ederek işin ciddiyetinin gerektirdiği tavır ve tutum içinde olmaları gerekmektedir.

En lazım olduğu zaman ortalıktan sıvışan adamlara milletin ihtiyacı yoktur. Zaman o tarafı da idare edeyim, bu tarafı da idare edeyim denilecek zaman değildir. Hangi makam ve mevkide olurlarsa olsunlar böyle pısırık, eyyamcı adamlara milletin ihtiyacı yok. Derhal o makamları boşaltsınlar. O makamları hakkıyla dolduracak gerçek Anadolu çocukları vardır.

Paralel yapı tamamen ayakta, dipten ve derinden çok ciddi bir savaş yürütüyor. Eğer başbakan Tayyip Erdoğan değil de başka bir isim olsa idi olacakları düşünmek bile istemiyorum.

Cephe açılmış, seferberlik ilan edilmiş birileri ön saflarda canını dişine takmış devletin ve milletin ali menfaatlerini savunuyorken dalga geçip, günü kurtarmaya çalışan eyyamcıları,

Allah Affetmeyecek

Millet Affetmeyecek

Tarih Affetmeyecek