Fed'in gaza basma ihtimali volatiliteyi tırmandırıyor

Saxo Bank Makro Strateji Müdürü Koefoed, "Ne zaman Fed'in frene değil de gaza basması gündeme gelse küresel piyasalarda volatilitede tekrardan tırmanış oluyor" dedi.
Fed'in gaza basma ihtimali volatiliteyi tırmandırıyor

Saxo Bank Makro Strateji Müdürü Mads Koefoed, ABD ekonomisinin toparlanmaya başladığını ve gelecek yıl ülke büyümesinin yüzde 3'ün üzerine çıkmasını beklediklerini söyledi.

Koefoed, ABD'de tüketici harcamalarının tekrardan makul düzeye ulaştığına dikkati çekerek, kriz sonrası toparlanma sürecinin daha hızlı olmasını öngördüklerini ancak bunun sinyallerinin henüz yeni alındığını ifade etti.

ABD'de işgücü piyasasının da iyileşme kaydettiğini ve işsizliğin azaltılmasının özel sektör tüketimini pekiştirdiğini vurgulayan Koefoed, buna karşın yatırımların hala zayıf olduğunu dile getirdi.

Koefoed, ülkede kamu sektöründeki harcamaların düştüğünü belirterek, "İktisadi büyüme açısından 2009 yılına kadar kamu harcamalarının çok önemli bir etkisi oldu. Ancak bu yıl itibariyle kamu harcamalarının yatay seyretmesini bekliyoruz. Önümüzdeki yıl burada bir artış öngörüyoruz ama en azından büyüme sürecini yavaşlatma yerine pekiştirir nitelikte olacağını tahmin ediyoruz" diye konuştu.

Fed'in bu zamana kadar koruyucu politikalar izlediğini savunan Koefoed, şunları söyledi:

"İlk aşaması 2012 yılında başlayan parasal gevşeme, bu ay itibarıyla sonlanacak. Küresel piyasalarda yüksek düzeyde volatilitenin bulunması genellikle buna bağlanıyor. Ne zaman böyle bir sinyal olsa, yani Fed'in frene basması değil de tekrardan gaza basması gündeme gelse küresel piyasalarda volatilitede tekrardan tırmanış oluyor. Sonuçta 5. yıl sonrasında parasal gevşemenin 3. aşaması bitiyor ve  2015 Haziran itibarıyla da faizlerde ilk artışı yapacağını öngörüyoruz. Ancak faizler çok düşük seviyede ve biz bu artışın dik olmasını beklemiyoruz."

"ECB bilançosunda çok ciddi artış bekliyoruz"

Avro Bölgesi için bu yıla ilişkin büyüme beklentilerinin yüzde 0,5 düzeyinde bulunduğu bilgisini veren Koefoed, bölgenin borç yükünün hafifletilmesi konusunda ABD'yi 3 yıl geriden takip ettiğini aktardı.

Koefoed, bölgede işsizlikteki azalmanın zayıf gitmesine karşın ihracatta artık daha rekabetçi olunduğunu kaydederek, bunda dünya ekonomisindeki iyileşme ve alınan tedbirler sonucunda ithalatın gerilemesinin etkisinin bulunduğunu söyledi.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) son dönemde aldığı tedbir ve kararlara da değinen Koefoed, şunları ifade etti:

"Alınan son kararlar çerçevesinde ECB bilançosunda çok ciddi bir artış bekliyoruz. ECB'nin bilançosundaki artışın 2012'deki tavan oranlara geri döneceğini tahmin ediyoruz. Bunun için avro/dolar paritesi zayıflarken, avro karşılığındaki varlıklarda artış görüyoruz. Faiz oranlarına gelince, burada bir artış bekliyorum. Bunun yanında gelecek yıl Fed gibi Avrupa'da da parasal genişleme görülebilir.  ECB canlandırma paketini henüz bitirmiş değil. Avrupa ekonomisine tekrardan likidite pompalanıyor. Bu da tahvillere olan talebi artıracak ve tahvillerin getiriler açısından tekrardan en düşük seviyelere inmesi söz konusu olabilir."

"Türkiye'de büyümenin yavaş gideceğini öngörüyoruz"

Koefoed, Türkiye'de uzun vadede düşünülmesi durumunda, büyümenin nereden kaynaklandığına bakılması gerektiğini aktararak, "Kriz öncesinde Türkiye'deki ekonomik büyüme genellikle verimlilik artışından kaynaklanıyordu. Kriz sonrasında da büyüme iş gücü piyasasındaki gelişmelerden, yani işsizliğin azaltılmasından kaynaklandı. Kadın ve gençler daha fazla işgücü piyasaya girdi. Bu yapısal anlamda fevkalade olumlu bir gidişat. Ancak, ücretlerin artması lazım" şeklinde konuştu.

Enflasyonun hedefin üzerinde seyrettiğine dikkati çeken Koefoed, şu değerlendirmeleri yaptı:

"TL'nin düşük seyretmesi her ne kadar ihracatı desteklese de bu görünümü değiştirmiyor. Bence Türkiye'de tüketime dayalı büyüme devam ederse enflasyon yüksek seyreder. Bu olumsuz birşey değil. Çünkü istihdamdaki artıştan kaynaklanan büyümenin yaşanıyor olması da başlı başına olumlu değerlendirilebilir. Ayrıca, Türkiye'nin mali pozisyonu da çok güçlü.

Türkiye'de büyümenin bu yıl ve gelecek yıl birazcık daha yavaş gideceğini öngörüyoruz. 2016 yılı itibarıyla tekrardan hızlanacağını düşünüyoruz. Enflasyon yüksek gidebilir. Merkez Bankasının belirli bir tavrı var. TL'de de gidişat bu seviyede. Dolayısıyla Türkiye'de menkul kıymetler piyasasının çok daha fazla iyi gitmesi zor. Dolayısıyla biz uzun vadeli yatırım öngörüsünde bulunuyoruz. Aynı şey paritede de geçerli. Özellikle dolar karşısında değer kaybı gözlenebilir. Türkiye için bu yıla ilişkin dolar/TL öngörümüz 2,35 seviyesindeyken, gelecek yıl için 2,55 düzeyinde..."