'FETÖ ABD’de dahi demokrasiye tehdit oluşturabilir'

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "FETÖ, ABD’de dahi demokrasiye tehdit oluşturabilir çünkü kendi özel gündemleri var." dedi.
'FETÖ ABD’de dahi demokrasiye tehdit oluşturabilir'

Başbakan Yardımcısı Numan KurtulmuşFETÖ terör örgütünün ABD'nin de içinde olduğu 170'ten fazla ülkede faaliyette olduğunu belirterek, örgütün hem ABD hem de diğer ülkelerde demokrasiye tehdit oluşturabileceği uyarısı yaptı.

Kurtulmuş, New York temasları kapsamında Asya Cemiyeti (Asia Society) adlı düşünce kuruluşunun üyelerine, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki gelişmeler ile Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin bilgi verdi.

Dünya sisteminin "sorunları çözme yeteneğini neredeyse kaybettiğini" ifade eden Kurtulmuş, Ukrayna ve Suriye’deki krizleri buna örnek gösterdi.

Suriye sorunun bir iç problem olarak başladığını ancak bir kaç yıl içinde vekalet savaşlarına döndüğünü dile getiren Kurtulmuş, dünya düzeninin Suriye’ye adil ve yapıcı bir çözüm bulamadığını, BM ve diğer uluslararası kurumların da bu yeterliliği gösteremediğini anlattı. 

Fırat Kalkanı harekatına ilişkin de bilgi veren Kurtulmuş, Türkiye’nin DAEŞ’in sınırdan uzaklaşarak güneye gitmesini, PYD’nin de Fırat’ın doğusuna çekilmesini sağlamak istediğini belirtti.

FETÖ terör örgütü ile mücadele 

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Türk halkının tanklara ve savaş uçaklarına karşı kendini siper ettiğini anlatan Kurtulmuş, toplumun tüm kesimleriyle bir araya geldiğini kaydederek, “Halk, Türk siyasi hayatında benzeri olmayan bir zafer elde etti.” dedi. 

FETÖ terör örgütü liderinin ABD’de yaşadığını hatırlatan Kurtulmuş, “Bu eski imam kendisini kainat imamı, ruhani lider olarak adlandırıyor. Bir tür mesihlik paranoyası içinde. ” diye konuştu.

Bu örgütün Türkiye’de otokratik bir dini devlet kurmayı amaçladığını ifade eden Kurtulmuş, mensuplarının son 40 yıldır devlet kademelerine sızdığını kaydetti. 

"ABD demokrasisi için de tehlike"

Kurtulmuş, FETÖ terör örgütünün sadece Türkiye için tehdit oluşturmadığını da anlatarak, “FETÖ ABD’nin aralarında olduğu 170’ten fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Bunların iki yüzü var. Bir yüzünde okullar dernekler, yardım kuruluşları var ama diğer yüzde demokratik olarak seçilmiş hükümetleri kontrol etme amacı var. FETÖ, ABD’de dahi demokrasiye tehdit oluşturabilir çünkü kendi özel gündemleri var.” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, FETÖ’nün devlet hiyerarşisinden temizlenmesi için ciddi biçimde mücadeleye devam edeceklerini, aynı zamanda hukukun üstünlüğü, demokratik prensipler ve sivil özgürlüklerin korunmasına da her zaman saygı göstereceklerini vurguladı.

Türkiye’nin ABD’ye Fetullah Gülen’in terör örgütü lideri olduğunu ve darbeyle bağlantısını gösteren bir çok delil gönderdiğini kaydeden Kurtulmuş, ABD’li yöneticilerden Gülen’in iadesi konusunda samimi niyet görmek istediklerini belirterek, “ABD’li yetkililerden Gülen’i ya iade etmelerini ya da hukuki süreç tamamlana kadar tutuklamalarını istiyoruz.” dedi.

"Amerika tercih yapmak zorunda"

Asya Cemiyeti'nde yaptığı toplantının ardından ABD'deki temaslarını TRT'ye değerlendiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, ABD'nin PYD ve FETÖ konusunda bir tercih yapmak zorunda olduğunu söyledi.

Kurtulmuş şöyle devam etti:

"Amerikalılar şu tercihi yapacaklar: FETÖ konusunda 79 milyon milletimizi mi yoksa buradaki bir meczup ve onun etrafındaki ağ mı? Nasıl bu tercihi yapmak durumundalar ise aynı şekilde Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler konusunda Türkiye'nin ulusal güvenliği mi, uzun yıllar NATO çerçevesinde işbirliği yaptığı Türkiye mi, yoksa şimdilik var olan belki yarın olmayacak olan ve şu anda Amerika'nın işine yarayan küçük bir terör örgütü mü? Bu tercihleri de akılcı bir şekilde yapacak olurlarsa, hiç şüphesiz ki Türkiye'yi tercih edecekleri açıktır. Bunları da bu netlikte anlatıyoruz. Biz dostluk ilişkimize dikkat ederiz. Doğrudur. Aynı şekilde ulusal menfaatleri herşeyin üzerinde tutarız. PYD'nin bu bölgede Türkiye'ye zarar verecek şekilde PKK'ya lojistik destek sağlamasını ve o bölgeden Türkiye'ye tehdit oluşturacak faaliyetlerde bulunmasına müsade etmeyeceğimizi açıklıkla söyledik."