"FETÖ'cü iş adamlarıyla diğerleri arasında dağlar kadar fark oldu"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "FETÖ'cü ve onlara bağlı olanlar, onların kölesi olanlarla onların dışında kalan iş adamları arasında neredeyse dağlar kadar fark olmuştur." dedi.
"FETÖ'cü iş adamlarıyla diğerleri arasında dağlar kadar fark oldu"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi'nin açılışındaki konuşmasında, FETÖ ihanet şebekesinin, çetesinin Türkiye’ye ne büyük faturalar ödettiğinin herkesin malumu olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, PKK’ın hendek teröründeki hedefi neyse, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimindeki hedefinin de aynı olduğunu belirterek, "DEAŞ’in Türkiye’de yapmış olduğu kanlı eylemlerin arkasındaki hedefler, amaçlar neyse bu FETÖ’cü eşkıyaların hedefi ve amacı aynıdır. Bunları bu salonda olan herkes biliyor. Allah’ın izniyle, milletin cesareti, feraseti ve desteğiyle bu oyunları bozacağız, boşa çıkartacağız. Uzun uzun FETÖ’nün yaptıklarını anlatmaya gerek yok. Sizler de millet de bunu iyi biliyor." şeklinde konuştu.

İş dünyasıyla ilgili güven bakımından yapmış oldukları ağır suçların, cürümlerin, bu millete de çok büyük bedeller ödettiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Sözde iş adamı dernekleri sıfatıyla ortaya çıkan bu şebekenin sivil ayaklarından bir kısmı, Türkiye’de iş adamlarımıza hayatı çekilmez hale getirmiş, maalesef içine sızdıkları devlet kurumlarının sahip olduğu birtakım imkanları da kullanarak, iş adamlarımızın arasında, kendilerinde olanların ve kendilerine köle olanların önünü açmışlardır. Bunları hepiniz yakinen biliyorsunuz. Normalde hiçbir şekilde o hızla yükselmesi mümkün olmayan, dünyadan bihaber iş adamlarının, bu şebekenin elinden tutmasıyla, devlet imkanlarıyla, bir şekilde onları güçlendirmesiyle ne kadar kısa sürede üst gruplara çıktıklarına hepiniz benden daha çok şahitsiniz."

 "Şimdi bu, bize büyük bir ders olsun"

İnsanlardan zorla himmet parası adı altında, mahalledeki esnaftan bile aldıkları desteklerle kanlı şebekenin mali ayağını ne kadar kuvvetlendirdiğine herkesin şahit olduğunu ifade eden Kurtulmuş, salonda bulunanlara şöyle seslendi:

"Sadece Türkiye'nin iş adamları için değil ya da sadece Türkiye'deki ekonomik faaliyetlerle ilgili değil, dünyanın dört bir tarafındaki ihalelere, iş dünyasının hareketliliklerine doğrudan müdahale ederek, hatta yabancı birtakım şirketleri dahi buralara yönlendirerek ya da buralara erişimini önleyerek ne kadar çok serbest pazar ekonomisinin mantığının ayaklar altına alındığına yine siz benden daha çok vakıfsınız. Böylece iş dünyası içerisinde en küçük birimlerden, en küçük şirketlerden en güçlü şirketlere kadar nasıl bir korkunun hakim olduğunu, nasıl korku düzeninin egemen kılındığını hepiniz biliyorsunuz. Şimdi isimlerini söylemeyeyim ama yıllar boyunca bu ülkenin de çok büyük iş adamlarının Pensilvanya turlarıyla gidip, oradaki eşkıya başının önünde diz çökerek, onun yönlendirdiği birtakım ekonomik mekanizmalarla dünyanın dört bir tarafında nasıl ihaleler aldıkları, nasıl iş hayatında önlerinin açıldığını hepiniz biliyorsunuz. Bu, iş hayatında güveni sarsan son 10 yılların belki en önemli meselelerinden biri olmuştur. FETÖ'cü ve onlara bağlı olanlar, onların kölesi olanlarla onların dışında kalan iş adamları arasında neredeyse dağlar kadar fark olmuştur. Birisinin eriştiğine, sizin de temsil ettiğiniz Anadolu'nun ruhunu temsil eden, o milli, manevi değerlerimize bağlı, Türkiye'nin istiklaline ve istikbaline bağlı o iş adamlarımız maalesef ulaşamamıştır, ulaşmayı bırakın önlerine bin tane engel çıkartılmıştır."

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Şimdi bu, bize büyük bir ders olsun. Dini ya da seküler hiçbir grubun toplumsal hayatın içerisinde insanları birbirinden ayırt edecek, kimine imtiyaz sağlayacak kimini ise engelleyecek bir güce kavuşmasını önlemek mecburiyetindeyiz. Eğer iş dünyasında güvenden bahsedeceksek, en önemli şey, herkesin hiçbir engelle karşılaşmadan bu hayatın içerisine girmesi, rekabetin, eşit ve gerçekten adil aktörleri olarak bu rekabetin içerisine katılmasıdır. Bunları sağlayacağız." dedi.