FETÖ'nün Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi davası

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe teşebbüsünde, Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi ve burada çıkan olaylarda 2 kişinin şehit edilmesine ilişkin 159 sanığın yargılanmasına devam edildi
FETÖ'nün Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi davası

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe teşebbüsünde, Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi ve burada çıkan olaylarda 2 kişinin şehit edilmesine ilişkin 159 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanları alındı.

Tutuklu sanıklardan olay tarihinde Zırhlı Mühimmat Aracı (ZMA) sürücüsü olan eski uzman çavuş Zafer Tulunay hakkındaki iddiaları reddettiği savunmasında, darbe girişimi faaliyetlerine katılmadığını, FETÖ diye bir örgüt olduğunu cezaevinde girdikten sonra öğrendiğini ileri sürdü.

Tulunay, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullanmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Bilgim ve iradem dışı olaylardan dolayı karşınızda vatan haini olarak yargılanıyorum. FETÖ/PDY ile hiçbir bağlantı olmadığı gibi gönül bağım da yoktur. Bu örgüte ait ne varsa hiçbirini kullanmadım. Ast rütbeli, evini geçindirmeye çalışan bir askerim. Başıma gelen olaylardan dolayı 35 aydır tutukluyum. Komutanlarımız her zaman bizim tugayımızın polis ve askerin yetersiz kaldığı durumlarda yardımcı olacağımızı söylerdi. Götürüldüğüm Atatürk Havalimanı'nda hain bir kalkışma içinde olduğumuzu öğrenince asla destek vermedim. Askerleri toplayıp kışlaya dönmek üzere hareket ettim."

Eski Kurmay Albay Barbaros Akça ise savunmasında, darbe girişimi öncesi 14 Temmuz 2016'da darbeye ilişkin yapılan hazırlık toplantısına katılmadığını sıklıkla dile getirdi.

Sanık Akça, bazı sanıklar ve tanıkların toplantıya katıldığını ve içeride kaldığı süreyi dahi söyleseler de ifadeler ile kamera kayıtları arasında tutarsızlıklar olduğunu öne sürdü.

Olay tarihinde kurmay başkanlığını yaptığı Hava Harp Okuluna sıkı yönetim mesajı gelmediğini savunan Akça, Atatürk Havalimanı'na bombalı araç saldırısı olacağı mesajı geldiğini, bunun üzerine tedbirleri aldıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Mesajda, jandarma, polis aracı, ambulans aracı olabileceği belirtiliyordu. Hem genel hem de özel emir vardı. Havuzlu kavşakta bekleyen araçları orada durmamaları için ikaz ettim. Askerler yeni ve acemiydi. Limanda su bile bulamadık. Hazırlıklı olsak kumanyamız, suyumuz yanımızda olmaz mıydı? Darbe planlı yapılan bir şeydir. Biz Kazlıçeşme'de yakalandık, orada ilk istediğim şey suydu. Limanda vatandaşları terör saldırısı olabileceğine dair uyardım ve dağılmalarını söyledim. İnsanlar azaldı, araçlar da azaldı. Orada bir kez şahsım tarafından havaya kuru sıkı silahtan ateş edilmiştir. Ancak bir ateş farklı tanıklarca duyulmuş. Bu tek el, 5 elmiş ve bir gruba karşı sıkılmış gibi iddia ediliyor. Bu gruptaki 3-4 kişi terörist kılıklı, çimlere basan, sırt çantalı ve aldıkları ikazlara karşı tepki vermeyen kişilerdi. Nitekim silah atışı caydırıcı olmuş ve gruptakiler kaçmışlardır."

Duruşmaya yarın sanık Akça'nın esasa ilişkin savunmasının alınmasıyla devam edilecek.




Kaynak: