FETÖ'nün 'himmet' davasında ikinci duruşma görüldü

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ/PDY'nin dini duyguları istismar ederek topladığı "himmet" paralarıyla ilgili soruşturması kapsamında 4'ü tutuklu 12 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
FETÖ'nün 'himmet' davasında ikinci duruşma görüldü

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) dini duyguları istismar ederek topladığı "himmet" paralarıyla ilgili soruşturması kapsamında 4'ü tutuklu 12 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Asım Selçuk, Fevzi Umucu, Mikail Kılınç ve Hasan Hüseyin Zedef ile tutuksuz sanıklar Fatih Kaya, Rüstem Kahraman, Ekrem Bulut, Emin Aytaş ve avukatları katıldı.

Duruşmada, tanık olarak ifade veren Cemil Karataş, sanıklardan Asım Uçmaklı ile bir iftar yemeğinde tanıştığını, bir iki defa Çankaya'daki bir evde sohbet toplantılarına katıldığını, toplantıda dini sohbetler yapıldığını anlattı. Karataş, firari sanıklardan Oğuz Umucu'yu da öğretmen olarak bildiğini kaydetti.

"Las Vegas'a gittik"

Tanık İlhami Çıplak da sanıklardan sadece Asım Uçmaklı'yı tanıdığını söyledi. Bir alışveriş merkezinde kafesinin bulunduğunu belirten Çıplak, üye olduğu Aktif İşadamları Derneğinin düzenlediği ABD gezisine katıldığını anlattı. ABD'de gruptan ayrıldıklarını ve Las Vegas'a gittiklerini ifade eden Çıplak, ABD'de bulundukları sürede kendilerinden himmet veya başka isim altında para istenmediğini söyledi.

Ankara'ya geldiklerinde yemeğe davet edildiklerini belirten Çıplak, bu yemekte Mali'de okul yaptırılacağı anlatılarak kendilerinden 100-150 bin lira para talep edildiğini anlattı. Çıplak, bu olaydan sonra bir daha buraya gitmediğini, Aktif İş Adamları Derneğinden de Gezi olaylarından iki ay önce istifa ettiğini belirtti.

Çıplak, yaptırılacak okul için Mali'ye götürülmek istendiklerini ancak bunu da kabul etmediklerini sözlerine ekledi.

Tanık Okan Mumcu da bu sohbet toplantılarına birkaç kez katıldığını, toplantılarda yemek yediklerini, namaz kıldıklarını, CD'ler izlediklerini anlattı.

Derneğin düzenlediği ABD gezisine kendisinin de katıldığını söyleyen Mumcu, ABD'de Los Angeles'a gittiklerini, otelde yapılan bir toplantı dışında kimseyle görüşme olmadığını belirtti. Mumcu, katılımcıların masraflarını kendilerinin karşıladığını ifade ederek Oğuz Umucu'nun, Ankara'daki sohbet toplantılarında namaz kılınırken hocalık yaptığını ve vaaz verdiğini, Umucu'nun olmadığı zamanlarda ise Asım Uçmaklı'nın bu görevi yerine getirdiğini kaydetti.

"80 bin dolar ödemediğim için ailemle emniyete alındım"

Tanık Selahattin Pek de ABD gezisine katıldığını, orada kendilerinden herhangi bir yardım talebinde bulunulmadığını söyledi.

Çankaya'daki sohbet toplantılarına iki kez katıldığını anlatan Pek, kendisinden Afrika'daki bir okul için 100-150 bin lira para istenmesinin ardından toplantılara bir daha katılmadığını belirtti.

Pek, para istenmesiyle ilgili şikayette bulunduğunu ifade ederek bu nedenle Ankara Emniyetinde hakkında dosya olduğunu, kendisinden 80 bin dolar istendiğini ayrıca burs adı altında 150 bin lira daha talep edildiğini kaydetti.

Bu kişilerden şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirten Pek, şöyle konuştu:

"Benden himmet adı altında istenen 80 bin dolar parayı ödemediğim için bütün ailemle emniyete alındım. Şimdi o emniyet müdürleri de tutuklu. İstihbaratın arabasıyla evimden aldılar, Bestekar Sokak'ta bir yere götürdüler. Benden para istediler, hakkımda dosya olduğunu söylediler. Ben ödemeyeceğimi söyledim. Sonra, Sadık isimli kişi burs adı altında para istedi. Mehmet Ali Göktürk isimli mali şube komiserine 10 bin dolar vermem gerektiğini söylediler. Onu da vermedim. Mehmet Ali Göktürk, Sayın Cumhurbaşkanımıza suikast timi giderken telefonuna mesaj gelen kişidir. Şu anda tutukludur. Emniyeti arayarak şikayetçi oldum. Bana 'Seni ifadeye çağırırsak gelir misin' dediler. 'Gelirim' dedim. Benim dediklerim gözardı edildi. 17 Aralık operasyonundan sonra sabah 05.00'te bütün ailemi çete kurma suçundan topladılar, bu 80 bin doları vermedim diye. Bu süreçten sonra iş yapamadım. Dört evimi de sattım. Hayatımı bitirdi bu insanlar. İş sahamı öldürdüler, adım tefeci oldu. Alacaklı olan insanlara mali şubede baskı yapılmış insanlar bunu mahkemede belirttiler, nedense diğerleri sessiz kalıyor. Bu işin döneceğine inandıkları için susuyorlar."

Bu arada, duruşmada Maliye Hazinesi avukatları katılma talebine ilişkin dilekçe verdi.

Tahliye taleplerinin ardından mahkeme heyetinin açıkladığı ara karar göre, tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi. Maliye Bakanlığı ve Maliye Hazinesi avukatlarının katılma talebi kabul edildi.

Tüm sanıkların yurt dışına giriş çıkış kayıtlarının araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılması kararlaştırıldı.

İddianame

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir'in yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, sanıkların topladığı paraları Bank Asya üzerinden yurt dışındaki "Gülenist" kuruluşlara transfer ettiklerine yer verildi.

MASAK raporuna yer verilen iddianamede, sanıkların topladıkları paraları ABD merkezli Texas Gulf Foundation, Brooklyn Amity School, Pinnacle Education Services Inc, Metropolitan Education - Consulting Inc ve The Respect Institute Inc isimli kuruluşlara aktardıkları yer aldı.

İddianamede sanıkların, "sağlanan maddi kaynaklar ile Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirerek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini iş yapamaz hale getirmek, hükümeti düşürmek, meşru hükümete paralel bir devlet yapılanması oluşturmak amacında olan FETÖ/PDY örgütüne maddi kaynak sağlayarak, Terörizmin Finansmanı Kanunu'na muhalefet ettikleri" bildirildi.