FETÖ’nün insana bakışı: Parasız adam, gereksiz adam”

Yıllarca FETÖ’ye hizmet etmiş, sınırsız ekonomik yardımda bulunmuş FY ve abisi, işleri kötü gidince hemen FETÖ tarafından ötekileştirilmiş ve kendilerine şöyle denmiş: Parasız adam, gereksiz adam”
FETÖ’nün insana bakışı: Parasız adam, gereksiz adam”

FETÖ operasyonu sürerken önceki yıllarda örgütle ilgili ifade verenlerin bilgileri tek tek ortaya çıkıyor. İşte Konya’da önemli işadamlarından FY’nin örgütün yapısı ile ilgili yeni ipuçları:

“Bu gün Türkiye gündeminde Fetullahçı Terör örgütü olarak adlandırılan yapıyı ben yaklaşık 1985 yılından beri bilir ve tanırım, o dönem Fetullah GÜLEN cemaati olan hizmet hareketini Konya da ilk kurucusu ve bu cemaate ilk evini açan kişi Abdullah AYMAZ isimli şahıstır, ilk geldiği günden beri bu şahsı tanırım ve kendisinin düzenlemiş olduğu sohbetlere zaman zaman bende iştirak etmişimdir, ben o dönemler milliyetçi bir kişiliğe yani ülkücü bir görüşe sahiptim ve halende bu doğrultuda bulunmaktayım, ilk hizmet hareketinin toplantılarına ve sohbetlerine katılmamdaki sebeplerimin en önemlisi neslin düzgün yetişmesi için Müslüman ve ahlaklı bir gençliğin oluşmasıdır diye düşünmemdir ve bu nedenle de bu cemaatin böyle bir nesil yetiştirmek için çaba sarf ettiğini düşünüyordum, bu doğrultuda yaklaşık 18-20 yıl kadar Konya daki Fetullah GÜLEN cemaati içerisinde bulundum ve her türlü sohbet ile toplantılarına katılmaya çalıştım, hatta tüm çocuklarımı da bu cemaatin okullarına ve dershanelerine göndererek İslam dinine bağlı yetişmelerini hedefledim”

FY ifadesinde işleri iyi giderken örgütün tavrı ile işleri bozulunca kendilerini nasıl dışladıklarını ibretlik cümlelerle anlatıyor:

“1985-2005 yılları arasında maddi durumumuz iyi olduğu için yüzlerce burs bedeli, yüzlerce kurban bağış bedeli adı altında maddi yardımlarımız olmuştur, ağabeyim o dönem mütevelli heyetinde olduğu için cemaat kendisine yıllık olarak burs, kurban, himmet ve benzeri isimler adı altında hedefler belirleyerek bağış toplaması için görevlendiriyordu, mesela ağabeyim yıllık 150 burs, 150 kurban bağış bedeli toplama hedefi var ise bunları sözümüz geçen hatırımızı sayan iş yeri sahiplerine Allah rızası için teklifte bulunup verebildiği kadar kurban, burs, zekât ve himmet bedeli olan sayıları verir cemaatin belirlediği bağış sayısından eksik kalan kısmını ise şirket olarak biz tamamlardık, yani 150 kurban bağış bedelinin 130 unu başka şirketlerden karşılamış isek geriye kalan 20 kurban bağış bedelini de şirket olarak biz üstleniyorduk.

2005 yılında bin hizmet hareketinden yavaş yavaş soğumaya başladım çünkü ilk başlarda Allah rızası olan işlerin tamamen parasal harekete dönüştüğünü görmeye başladım yani cemaatte “DİNİKÜM PARA, İMANİKÜM PARA” ANLAYIŞI HÜKÜM SÜRMEYE BAŞLADI ve o dönemler Konya da farklı isimler ile anılan ve gayrimeşru ticaretleri herkesçe bilinen birçok isminde cemaate girmesi, cemaat içerisinde kısa sürede yükselerek itibar görmeye başlamaları üzerine cemaat üzerindeki bakış açımız tamamen değişti, 2007 yılında da çok büyük bir ekonomik krize girmemiz sonucunda bu cemaatten hiçbir destek göremememiz üzerine hatta bize “PARASIZ ADAM GEREKSİZ ADAM” DİYEREK BİZİ ÖTELEŞTİRDİKLERİ İÇİN 2008 YILINDA TAMAMEN BU CEMAAT İLE BAĞLARIMIZI KOPARDIK, yani bağ derken organik bağımız zaten yoktu, bulunan gönül bağımızı da kopardık, 2008 yılından sonra ekonomik olarak çok zor günler geçirdik, 2011 yılına kadar sadece ayakta kalmak adına mücadelemiz devam ederken cemaatin hiçbir mensubu bize gelipte hiçbir yardım talebinde bulunmadılar.”

Örgütün ana yapısını oluşturan isimleri de anlatan FY ifadelerinde bunlardan şöyle bahsediyor:

“ 2011 yılı ile birlikte ekonomik olarak düzlüğe çıkmaya başladığımız zamanlarda özellikle 2012-2013 yılı içerisinde tekrar çevremde bulunan Fetullah GÜLEN cemaati içerisindeki esnaflar ve ismini bilmediğim cemaat içerisinde imam olarak adlandırılan kişiler gelip tekrar yardım istemeye başladılar bende kendilerini kesin bir dille her seferinde geri çevirdim, benden yardım almak için her türlü yolu denedilerse de yardımda bulunmadım, ben yaklaşık 19 sene Konya da bu cemaat içerisinde bulunduğum için Konya'daki birçok cemaatçiyi tanırım, şu an aklıma gelen isimler şunlardır, Hidromas Yaşar dedikleri Mehmet Yaşar GÜL, eczacı Ali AKIN ,avukat Abidin GÜRSOY yine Avukat Memduh OĞUZ, İbrahim KARADAYI, yine sanayici  Bahattin CANBİLEN, Rahim FINDIK, sanayici Mehmet ÖZDEMİR (MORÇELİK), tekstilci Naim ÇITIR, Özcan DOLAPOĞLU, çocuk doktoru Prof. Doktor İbrahim ERKUL isimli şahıslar Konya'da Fetullah GÜLEN cemaatinin içerisinde yer alan şahıslardır.

İçlerinde kaldığım 19 yıl içerisinde de şu gerçeği de öğrendim, diyelim ki her hangi bir sohbette Ali isminde bir şahısla tanıştırılıyorsun, bu şahsın gerçek isminin Ali değil de farklı bir isim olduğunu düşünüyorum yani eğer cemaat içerisinde en alt tabakada isen bir üst tabakadaki hiç kimseyi tanıma şansın zordur, gizli tutulur yani toplantılara katıldığın esnaf camiasını bilirsin ancak bu toplantılara gelen cemaatin idareci kısmını gerçek isimleri ile bilemezsin, benim cemaat içerisinde kaldığım yıllarda Konya imamı olarak bildiğim birkaç isim vardır, bunlardan ikisi yukarıda belirttiğim Abdullah AYMAZ ve Latif ERDOĞAN’dır, diğer 3. Bir şahıs ise halen STV (Samanyolu televizyon kanalında) yapımcı olarak çalıştığını bildiğim Rıdvan ismindeki şahıstır