FETÖ'nün suikast timi davasında 5 günde 18 tanık dinlendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davasının 5 gün süren ikinci duruşmasında 18 tanık dinlendi, dosyaya gönderilen deliller değerlendirilip ifadeler okundu.
FETÖ'nün suikast timi davasında 5 günde 18 tanık dinlendi

FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit olduğu saldırıya ilişkin 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmada 5 gün geride kaldı.

Duruşmanın ilk 4 gününde mahkeme heyeti ve tarafların talepleriyle önceden belirlenen 18 tanık dinlendi. Duruşmanın 5. gününde de dava dosyasına gönderilen deliller ve tanık ifadeleri okundu. 

Savcı Ali Cenk Düzgün, toplanan delillerin yeterince açıklığa kavuştuğunu belirterek, esas hakkındaki mütalaasını sundu. 

Mütalaasında eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in, Ankara'daki villada darbe planlarının hazırlandığı toplantıya katıldığına işaret eden Düzgün, sanığın bu toplantıda suikastı gerçekleştirmekle görevlendirildiğini belirtti.

Suikast girişimini planlamak ve yönetmekle suçladığı Sönmezateş'in operasyona katılacak ekibi belirlemek için sanıklardan eski Binbaşı Şükrü Seymen ve eski Binbaşı Taner Berber'e görev verdiğini kaydeden Düzgün, suikast girişimine katılan Özel Kuvvetler ekibini Seymen'in, Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibini ise Berber'in oluşturduğunu anlattı.

Davanın bir numaralı sanığı firari Fetullah Gülen ile diğer firari sanıklar Özcan Karacan ve Burkay Karatepe'nin dosyalarının, mahkemenin karar verme sürecini uzatacağı gerekçesiyle bu davadan ayrılmasını isteyen Düzgün, mütalaasında sanıklardan 43'ü için ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Öne çıkan deliller ve tanık ifadeleri

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, daha önce bilirkişiye çözümlenmesi için verilen suikast girişimi gecesi Marmaris'teki 112 Acil Servis hattına ait görüşme kayıtlarının saat 22.00 ile 03.00 arasındaki kısmının hazırlandığı kayıtları okudu.

Duruşmada okunan kayıtlara göre, bazı sanıkların iddialarının aksine bu saatler arasında Marmaris'te herhangi bir silahlı çatışma ve buna bağlı yaralanmayla ölüm olmadığı kaydedildi. Şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker ile ilgili ambulans kayıtlarında ise saat 03.56'da ambulansın istendiği, 04.35'te olay yerinden ayrılan ambulansın 04.40'ta hastaneye ulaştığı belirtildi.

Marmaris Emniyet Müdürlüğünün darbe girişimi gecesine ilişkin 155 Polis İmdat hattı kayıtlarının da okunduğu duruşmada, ihbarlara göre sanıkları taşıyan helikopterlerin saat 03.03'te Marmaris'e geldikleri, 03.10'da helikopterlerden ateş açılmaya başlandığı netleştirildi.

Kayıtlarda ihbarda bulunan bir vatandaşın, "Helikopterler Turban Otel'in orada, helikopterden inenler sivillere ateş ediyor. Helikopterlerden kimi görseler ateş ediyorlar. Burada hiçbir polis yok, helikopterle gelen askerler her tarafa ateş açıyor." şeklindeki sözleri dikkati çekti.

N.K. isimli askerin Kocaeli Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde verdiği ifadesi de duruşmada okundu. N.K'nin Marmaris'e giden timi yerde komuta eden sanıklardan Seymen ile ilgili "Devre arkadaşım olan Şükrü Seymen'in bu yapı içinde olduğunu biliyorum." şeklindeki beyanı kayıtlara geçirildi.

Bazı Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibi üyelerinin de okunan ifadelerinde, Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında FETÖ'nün sözde "üs imamı" olarak anılan "Paşa" lakaplı eski Başçavuş Zekeriya Kuzu'nun ekip üyeleri arasında gruplaşma yaptığı ve kendilerinden olmayanları aralarına almadıkları vurgulandı. Kuzu'nun aralarına katılmaya davet ettiği ekip üyelerine, "Aramıza gelirseniz tehlikeden uzak durursunuz." dediği de bildirildi.

"Adil Öksüz ile Sönmezateş'i villada birlikte gördüm" 

FETÖ'nün darbe girişimi soruşturmasında "Şapka" kod adıyla gizli tanıklık yapan ancak mahkeme sürecinde kimliğini açıklayan eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili Albay Hakan Bıyık, darbe girişiminin planlandığı Ankara'daki 3 katlı villada yapılan toplantıya Sönmezateş'in de katıldığını söyledi. 

Villada Sönmezateş'i gördüğünü anlatan Bıyık, "Adil Öksüz ile Sönmezateş, villanın mutfağındaki oturma grubunda sohbet ettiler." dedi. 

"Kuzgun" olarak ifade veren ve mahkemede kimliğini açıklayan tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız ise 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde kendisine verilen görevin tebliğ edilmesi için Ankara'ya çağrıldığını söyledi. 

Söz konusu villada 15 Temmuz'dan bir hafta önce 1,5 saat kadar kaldığını anlatan Yıldız, villanın tabelasında, "Danışmanlık Merkezi" yazdığını ve bütün odalarında çalışanlar olduğunu kaydetti. 

Yıldız, villadakilerin akşam namazını kılmak için toplandıklarını ifade ederek, "Bunun haricinde herkes odalarda çalışıyordu. Burada darbe planı ile ilgili çalışma yapılıyordu. Adil Öksüz de oradaydı." beyanında bulundu.

Adil Öksüz'ü daha önce hiç görmediğini ve ilk defa villada karşılaştığını iddia eden Yıldız, "Adil Öksüz villada bize namaz kıldırdı. Öğle yemeği esnasında 15 dakika görüştük. Bana verilen görevin tebliğ edilmesinin ardından villadan tekrar sorumlu bir şoför vasıtasıyla ayrıldık." diye konuştu.

Sönmezateş'in telefonla görüştüğü "Yarbay Hüseyin" bulunamadı

Sönmezateş'in darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerini öğrenmek amacıyla telefonla görüştüğü "Yarbay Hüseyin"in kim olduğunu tespit edebilmek amacıyla tutuklu yargılanan eski yarbaylar Hüseyin Tanju Taşkıran ve Hüseyin Polatcı'nın ifadeleri alındı. İki tanık da Sönmezateş'in ifadelerinde geçen "Yarbay Hüseyin"in kendileri olmadığını iddia etti. 

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'un, darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü'ndeki 143. Filo'nun istihbarat koridorunda bulunduğuna dair güvenlik kamerası kaydını hatırlatması üzerine Polatcı, görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu ancak kayıtların daha önceki tarihe ait olduğunu ileri sürdü. 

Akıncı Üssü'ne 15 Temmuz günü gittiğini kabul eden Polatcı ancak saat 16.00 sıralarında üsten ayrıldığını savundu. Polatcı, "Gündüz Akıncı Üssü'ne neden gitmiştiniz?" sorusuna ise Ankara'da hakkında hazırlanan iddianamenin kapsamına girdiği için cevap vermek istemediğini belirtti.

Sanık Sönmezateş de telefonda görüştüğü kişinin Taşkıran veya Polatcı olmadığını öne sürdü. 

Duruşmaya 4 Mayıs'a kadar ara verildi.