Gagauz Türkü müzisyenin Türkiye sevgisi

Türkiye'ye 26 yıl önce burs kazanarak gelen Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İvan Çelak, Türkiye'ye büyük sevgi duyuyor- Gagauz besteci ve akordeoncu Dr. İvan Çelak:- "Türkiye, kapılarını açtı, okuttu, imkanlar sağladı. Şahsım ve bütün Gagauzlar adın
Gagauz Türkü müzisyenin Türkiye sevgisi

ANKARA (AA) - DMITRI CHIRCIU - Türkiye'ye 26 yıl önce lisans bursu kazanarak gelen Gagauz Türkü müzisyen İvan Çelak, Türkiye'ye büyük sevgi besliyor.

Moldova'daki Gagauz Özerk Yeri'nin Çadır Lunga kentinde dünyaya gelen Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Dr. İvan Çelak, Türkiye'deki hayatını, eğitimini, sanatla ilgili deneyim ve çalışmalarını AA muhabirine anlattı.

Müziğe babası sayesinde yöneldiğini belirterek, "Babam akordeonu sevdiği için bana bir akordeon oyuncağı aldı. Biraz büyüyünce 'bebek' isimli küçük bir akordeon aldı, sonra daha büyük olanını aldı. En sonunda aldığı akordeonda hala çalıyorum." dedi.

Türkiye'den 1992’de lisans bursu kazanan Çelak, Moldova’da 10 yıldan fazla akordeon eğitimi gördüğünü ve bu alanda öğretmenlik yaptığını söyledi.

Çelak, bestecilik ve akordeon alanında başarılara imza attığını kaydederek, "Türkiye, kapılarını açtı, okuttu, imkanlar sağladı. Şahsım ve bütün Gagauzlar adına Türkiye'ye ve Türk milletine teşekkür ediyorum. Türkiye'ye bir vefa borcum var." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'de farklı bir dünyayla karşılaştım"

Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Moldova'da zor bir sürecin yaşandığını dile getiren Çelak, iş arayışı peşinde olan Gagauzların yurt dışına gittiğini belirtti.

Besteci Çelak, eğitim için Türkiye'ye gelmenin anlık bir karar olduğunu anlatarak, "Bir arkadaşım bana 'Türkiye'de okumak ister misin' diye sordu. Hiç düşünmeden 'evet' dedim. Aslında bu cevabın, ekonomik durumunun kötü olması, o zamanlar Gagauzlara köstek olunması, iş imkanların bulunmaması gibi birçok nedeni vardı." şeklinde konuştu.

Çelak, Türkiye'de farklı bir dünyayla karşılaştığını belirterek, "Burada benim için her şey değişikti. Sistem, dil, din, insan ve sosyal ortam gibi. Her şey 180 derece değişti." dedi.

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Ana Sanatı dalından mezun olduğunu dile getiren Çelak, Gagauz Türkçesinin Türkiye Türkçesine yakın olduğu için dil konusunda zorlanmadığını ifade etti.

Akordeoncu Çelak, üniversiteden hocası Türk besteci ve müzik eğitimci Muammer Sun'un hayatında önemli bir rol oynadığını ve her yönüyle kendisi için örnek olduğunu söyledi.

Bir milletten ilk tanıştığı insanın önemine işaret eden Çelak, "Şansım Sun ile tanışmak oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Çelak, Sun için şiir yazdığını belirterek, "Hocam, hayatımın her alanında etki yarattı, her şeyi mükemmel yapmamı öğretti. Babalık etti, hayatımdaki taşları kaldırdı. Tabii yürümek de benden oldu. Ona çok minnettarım." dedi.

- "Gagauz kültürünü yaşatmaya çalıyorum"

İvan Çelak, Türkiye'de piyano, senfoni orkestra ve soprano için beste yarışmalarında ödüller aldığını ve yaptığı bestelerle kitaplar bastırdığını belirtti.

Türkiye'de akordeon metodu geliştirdiğini dile getiren Çelak, "Yazdığım metot, akordeonun profesyonel bir yaklaşımla öğrenilmesini sağlar. Bu kitaptan Türkiye'deki bütün akordeon severler faydalanabilir. Böylelikle bir Gagauz olarak Türkiye'deki müzik alanına katkıda bulunmaya çalıştım." ifadelerini kullandı.

Çelak, bestecilik kimliğinin oluşturulmasının kolay olmadığını kaydederek, "Toprağını unutmazsan ancak kendini bulabilirsin. Ben de bir Gagauz Türkü olarak kendi toprağımdan hareket etmeye gayret ediyorum. Bestelediğim eserlerde Gagauz kültürünü yaşatmaya çalıyorum." diye konuştu.

Gagauz kültürünü evrensel boyuta taşımaya çalıştığını ifade eden Çelak, Gagauz türküleri üzerine bestelediği “Ballad” adlı eserinin uluslararası koro festivallerinde seslendirildiğini anlattı.

Çelak, "Gagauz Suiti" bestesinin ilk Gagauz senfonik eseri olma özelliğini taşıdığını ve çeşitli yarışmalarda ödüller aldığını söyledi.

- "Sanat toplum için önemli"

Sanatın toplum için önemli yere sahip olduğuna dikkati çeken Çelak, "Babam bana akordeon oyuncağı aldığı için müzisyen olabildim. Tabanca alsaydı kim bilir ne olurdum. Toplumun sağlıklı olmasını istiyorsanız hayatına sanatı dahil etmelisiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Müziğin kendisi için bir ifade biçimi olduğunu söyleyen Çelak, "Müzisyen olmasaydım her şey olabilirdim. Mühim olan yürüdüğün yolda mutlu olmak. Yürüdüğün yolda mutluysan, o halde bu senin yolundur." şeklinde konuştu.

Kaynak: