Mustafa Çimen

Mustafa Çimen

GEÇMİŞTEN GELEN SPOR: BİNİCİLİK

GEÇMİŞTEN GELEN SPOR: BİNİCİLİK

Sevgili okuyucularım. Bu haftaki yazımızda sizlere geçmişten gelen önemli bir ata sporumuz olan binicilikten bahsedeceğiz. Binicilik en eski ata sporlarımızdan biridir. Türkler atı, yük taşımakta, araba çektirmekte, avda ve savaşta kullanmışlardır. Bilhassa harplerde kullanılan atlar özel bir eğitimle yetiştirilirlerdi. Orta Asya’daki Türklerden Osmanlılara gelinceye kadar bütün devletlerin vaz geçilmez harp vasıtalarından olmuştur. Türklerin terk etmedikleri üç hasletinden biri attır. Darbımesel olarak dillerde dolaşan, “At, avrat, silah bırakılmaz.” sözü hala kullanılmaktadır. Günümüzde Anadolu köy düğünlerinde oynanan cirit, oğlak gibi oyunlar, Türklerin çok eskiden beri yaptıkları atlı sporlardan bazılarıdır.

BİNİCİLİK SPORU NEDİR?

Binicilik, binici ve atının seviyesi ve tekniği bakımından sahip oldukları kabiliyeti ortaya koyan bir spor gösterisidir. Binicilik yarışmaları üçe ayrılır: Engelli yarışma: Gerek yürüyüş, gerek sıçrama yönünden çok dikkat ve kesinlik isteyen bir yarışmadır. Eğitim yarışması: Bu yarışmada atın eğitim durumu ölçülür. Piste giriş, hakemleri selamlama, yan, omuz içeri ve sağrı içeri yürüyüşler, “adeta”, “tırıs”, “dörtnala” stilindeki yürüyüşler, binicinin ayak değiştirmesi, yaslanma, mecburi geçişler ve sonunda bitiş duruşu gibi atın durumunu kontrol eden çalıştırma hareketleridir. Komple yarışma: Bu yarışmalarda, engel aşma, eğitim derecesi, binicinin ustalığı, yokuş tırmanış ve iniş, duvar, ağaç kütüklerini aşmalar yapılır. Yarışmalar komple spor gösterileri halinde olduğundan çok zevklidir. Bu yarışmalar için gerek at, gerekse binici yönünden çok yüksek niteliklere ihtiyaç vardır.

Jokey, jokey yamağı (aprnti), centilmen biniciye verilen isimlerdir. Jokey, para karşılığı ata binen; jokey yamağı, at sahibi veya antrenöre bağlı ve en az üç yıl süre sözleşmeli jokey adayı; centilmen, biniciliği meslek kabul etmemiş amatör kişidir.

Bedenleri küçük olan jokeyler, pantalon, çizme, bluza benzer jokey ceketi ve takviyeli miğfer taşırlar. Bunların rengi at sahibine ait renklere uyar. Eğerlerin ağırlıkları çok azdır (yaklaşık 1/2 kg). Üzengileri çok kısaltılmıştır. Bundaki gaye jokeylerin öne doğru eğilmelerine kolaylık içindir. Tozluk ve bandajlara izin verilir. Yarışta en geç 15 dakika evvel jokey (eğer, üzengi, kayışlar, örtü, kura ile seçilen numara örtüsü ve kurşunla takviye edilmiş ağırlık örtüsü) tartılır. Bundaki maksat, ilan edilen ağırlığa uyup uymadığının tespiti içindir.

Biniciliğin en önemli kaidesi ata binmesini bilmektir. Binicinin yapması gereken hareketleri kolaylıkla icra edebilmesi için ata çok iyi oturması lazımdır. Göğüs hafifçe öne eğik, baş dik, bel hafif çukur, bacaklar yere dik, dizler eğere yapışık, üzengilere sağlam basması gereken ayaklarının topukları ise atın karnına yapışık olmalıdır. Binici, dizgin, ağırlık ve baldırları sayesinde ata yardımcı olacak bazı hareketler yapar. Mesela sola dönüş yaparken binici ağırlığını sol yana vererek ata yardımcı olur. Kırbaç ve mahmuz yardımıyla da at istenildiği yönde hareket ettirilir. Gereksiz, kırbaç, dizgin ve mahmuz darbeleri atı huysuzlaştırır ki, bu da istenmeyen durumlar meydana getirir.

Değerli okurlarım. Bu hafta sizlere eski bir spor dalı olan binicilikten bahsettim. Gelecek hafta farklı bir branşta görüşmek dileğiyle sağlıklı ve zinde kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa Çimen Arşivi
SON YAZILAR