Sedat Dönmez

Sedat Dönmez

GELENEKSEL İLE DİJİTALİN KOALİSYONU

GELENEKSEL İLE DİJİTALİN KOALİSYONU

Bundan yıllar önce bir gazete reklamı vermek, açık hava reklamı yapmak müşterinizin dikkatini çekmek için yeterliydi. Anında hızlı satış geri dönüşleri alabiliyorduk. Bir de televizyona çıkacak bütçemiz varsa yeme de yanında yat misali firmanızı herkes tanıyordu. Sonra ise sosyal medya hayatımıza girdi. Tüm firmalar sosyal medya hesapları açtı, günlük paylaşımlarda bulundu. Yarışmalar düzenledi. Bugün geldiğimiz noktada maalesef artık tüketiciyi elde tutmak için bunlar da yetmiyor. Tüketiciler çok hızlı karar değiştiriyor ve aldığı mesajları kısa sürede unutmaya çok istekli. Markayla tüketici arasında artık uzun süreli ilişkiler kurulması şart. Artık onlar sizin için firmanızın sadece satın alıcısı değil, bir iş ortağı, bir dost, arkadaş, komşu. Adını ne koyarsanız. Gerçek olan şu ki satışlarınızın sürekliliğini sağlamak, sadık müşteri kitlesi oluşturmak ve korumak, firmadan marka aşamasına geçmek istiyorsanız müşteri gruplarınızla daha uzun süreli iletişim kurmanız şart. Kısaca sosyal medyada kandil ve bayram mesajları yayımlamak yetmiyor.

Açık bir ifadeyle artık üç beş mecrada birbiriyle aynı mesajı içeren reklam yayınlıyım da insanların aklında yer edeyim anlayışı tükendi. İnsanlar markalardan yakınlık, iletişim ve deneyim bekliyor. Koalisyon lafını çok duyduğumuz bugünlerde ben de dijital mecra ile geleneksel mecranın koalisyonundan bahsedeyim istedim. İnsanları yakalamak zorlaştı fakat imkânsız da değil. Hala yaşayan, nefes alan ve ihtiyacı olan insan toplulukları markanızın tüketici adayı. İster postmodernizm diyelim ister günümüz şartları artık geleneksel mecra ile dijital mecra birlikte hareket etmek zorunda. Dijital mecra artık tüketicilerin gününün birçoğunu kapsıyor. Trafikte giderken, restoranda yemek yerken, maç izlerken sürekli bir dijital etkileşim söz konusu. Bu da aslında firmalar için büyük bir iletişim fırsatı. Geleneksel mecra ile dijitalin etkileşimini sağlayabilen işletmeler tüketicilerle daha uzun süre iletişim kurabilir. Geleneksel mecralarda vereceğiniz mesajlarla tüketici dikkatini çekebilir, yapacağınız yönlendirmelerle insanları markanızla daha çok ilgilenmesini, vakit geçirmesini sağlayabilirsiniz. Bunun tam tersi olarak dijital mecrada başlattığınız bir akımı geleneksel mecraya da taşıyabilirsiniz.

Özellikle iletişimde hikâyeleştirme, sanal bir dünya oluşturarak daha uzun süreli ilişkiler geliştirmeye yönelik uygulamalar olarak karşımıza çıkıyor. Artık hangi mecranın daha önce kullanılacağı, hangi mecranın harekete geçireceği ya da deneyim sağlayacağı gibi keskin çizgiler ortadan kalktı. Pek tabi dijital mecrada başlattığınız bir hareket bir dergi ya da gazete sayfasında deneyim sağlayabiliyor. Geleneksel mecrada başlayan bir iletişim süreci dışarıda gerçekleşen bir etkinlikle kökleşerek buradan dijital dünyada görevini tamamlayabiliyor. Burada önemli olan markanızla özdeşleşebilecek bir deneyimi üretebilmek ve paylaşım değerini sağlayabilmek. İletişimin zorlaştığı söylense de güçlü geleneksel dijital koalisyonuyla eskisinden daha çok sadık müşteri elde etmek mümkün.

Gazete, dergi, televizyon gibi geleneksel mecralar hala ölmedi sadece koalisyonda yeni görevler üstleniyorlar. Bu görev bazen iktidar görevi olurken bazen destekleyici koalisyon ortağı olabiliyor. Unutmayalım ki insanlar hala günlerinin çoğunu televizyon başında geçiriyor, hala gazete okuyor, sokakta gezerken bir etkinliğe kafasını uzatıp bakıyor ve hatta bu etkinliğe dâhil oluyor. Bütün mesele fırsatı kaçırmayarak bu merakı harekete geçirebilmekte ve koalisyon ortaklarını doğru seçebilmekte. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sedat Dönmez Arşivi
SON YAZILAR