Gıda fiyatlarına sıkı denetim geliyor

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gıda enflasyonunu düşürecek ilave tedbirleri artıracaklarını belirtti. Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Ağaoğlu ise, fazla tüketilen 70 kalem gıdanın fiyatını Ramazan ayı boyunca takip edeceklerini açıkladı.
Gıda fiyatlarına sıkı denetim geliyor

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin geçen hafta bir dizi toplantı gerçekleştirdiğini belirterek, en son yapılan toplantıda bir süredir üzerinde çalışılan tedbirlerin ele alındığını söyledi. Söz konusu toplantıda tedbirlerin uygulanmasına ilişkin genel çerçevenin masaya yatırıldığını ve önemli kararlar alındığını anlatan Şimşek, bu çerçevede bir yandan orta ve uzun vadeli bakış açısıyla üretimi artırmayı, üretimde sürdürülebilirliği ve gıda arz zinciri üzerindeki yapısal sorunları gidermeyi hedeflediklerini, diğer yandan enflasyonda işlenmemiş gıda kaynaklı kısa vadeli risklere odaklandıklarını kaydetti.

"Üretim artışı hedefleyen projelerle riskler sınırlanacak"

Komitenin önem verdiği konuların başında tarımsal üretimde güçlü büyüme ve verimlilik artışları olduğuna işaret eden Şimşek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu doğrultuda uygulamaya koyduğu projelerin meyvelerini vermeye başladığını söyledi.

Şimşek, hububat ve kırmızı et üretiminde önemli artışlar görüldüğüne dikkati çekerek, bakliyat gibi talebin kısmen de olsa ithalat ile karşılandığı ürünlerde ise kapsamlı bir üretim planlaması yapıldığını ve bakliyat üretiminin yapılacağı havzaların belirlendiğini bildirdi.

Taze meyve-sebze üretimini teşvik eden uygulamaların da başta sera teşvikleri olmak üzere, yeni bir strateji çerçevesinde devreye gireceğine işaret eden Şimşek, “Üretim artışı hedefleyen projeler sonuç verdikçe gıda enflasyonu kaynaklı risklerin de sınırlanması öngörülüyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Dış ticaret tedbirleri otomatik devreye girecek"

Komitede ele alınan diğer konunun ise üretimdeki dönemsel dalgalanmalar ve bunların neticesinde işlenmemiş gıda enflasyonunda gözlenen aşırı oynaklık olduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:

"Söz konusu dönemsel hareketlerin enflasyon üzerindeki kısa vadeli etkilerini ortadan kaldırmak üzere dış ticaret tedbirlerini otomatik devreye sokacak ihtiyatlı bir mekanizma tasarlandı. Bu mekanizma çerçevesinde belirli şartlar oluştuğunda dış ticaret tedbirleri geçici olarak devreye girecek ve aşırı fiyat hareketlerine izin verilmeyecek. Söz konusu mekanizma üretim maliyetlerini, bir önceki yıl piyasada oluşan fiyatları, uluslararası fiyatları ve cari yılda ürün bazlı rekolteye bağlı fiyat beklentilerini de dikkate alıyor. Böylelikle, oluşturulan model bir yandan üreticiyi korurken, diğer yandan spekülatif fiyat oluşumunu engelleyecek ve gıda enflasyonunu kontrol altında tutacak. Uygulanacak mekanizma dinamik olacak ve günün şartlarına göre güncellenecek."

"Lojistik süreçlere ilişkin tedbir ve teşvikler geliyor"

Şimşek, gıda arz zinciri üzerindeki yapısal sorunlara ilişkin çalışmalarda da hızlı ilerleme kaydedildiğini vurguladı.

Özellikle yaş meyve-sebze ürünlerinde hasattan tüketime kadar olan süreçte oluşan yüksek fireyi ortadan kaldırmak ve aracılık maliyetlerini makul düzeylere indirmek amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından lojistik süreçlere yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

"Söz konusu çalışmalar, ürünün hasat sonrasında ayıklanıp sınıflandırıldıktan sonra uygun şekilde paketlenerek nakliyesinin yapılmasını ve tüketiciye ulaşana kadar soğuk zincir içerisinde kalmasını hedefliyor. Uygulamaya ilişkin kurallar Avrupa standartlarında belirlendi ve piyasada bu standartlara uyum sağlanana kadar çeşitli teşvikler de sağlanacak. Üreticilerin üretim ve pazarlama kapasitelerini artırmak, bu sayede aracılık maliyetlerini düşürmek amacıyla üretici birliklerinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar da sürdürülüyor. Lojistik süreçlere ilişkin tedbir ve teşvikler üreticilerin örgütlenmesini de kolaylaştıracak ve tüccara bağımlılığı azaltacak."

Şimşek, Gıda Komitesinin ileriki dönemde de sık sık toplanarak gıda enflasyonundaki gelişmelerin ve risklerin takibini yapacağını, alınan kararlara yönelik uygulamaları gözden geçireceğini ve yapısal tedbirlere ilişkin çalışmaları sonuçlandırarak, yeni konuları gündemine alacağını dile getirdi.

Fazla tüketilen 70 kalem gıdanın fiyatını Ramazan ayı boyunca takip edeğiz

TBM Onursal Başkanı Ağaoğlu, et, peynir, zeytin ve bakliyat gibi fazla tüketilen 70 kalem gıdanın fiyatını Ramazan ayı boyunca takip edeceklerini belirtti. Ağaoğlu, anormal bir artış görülmesi durumunda konuyu duyuracaklarını söyledi.

Geçen yıllarda, Ramazan ayında temel gıda fiyatlarındaki artışlara karşı oluşturulan Piyasa İzleme Komitesi’nin çalışmalardan olumlu sonuçlar alındı. Bu yıl da benzer bir çalışma yaptıklarını, gıda spekülatörlerine fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Takip etmiş olduğumuz ürün fiyatlarında anormal veya spekülatif artışlar görülmedi. Ramazan boyunca yaygın mağaza ve şubeleriyle zincir halinde faaliyet gösteren marketlerde fiyatları takip ediyoruz. Komitemizce, büyük market zincirlerinde ramazan ayından 10 gün önce, en çok tüketilen 70 kalem gıdanın fiyatları listelendi. Kırmızı ve beyaz et, sucuk, peynir, zeytin, bakliyat ve yemeklik yağ çeşitleri gibi bu ürünlerin fiyatlarını takip edeceğiz. Ramazan boyunca bu zincir marketlerde satılan listemizdeki gıda maddelerinin fiyatlarında anormal bir artış görüldüğü takdirde, bunun makul gerekçesi bulunmuyorsa kimsenin kuşkusu olmasın TBM Piyasa İzleme Komitesi olarak durumu kamuoyuna açıklayacağız.

Geçtiğimiz yıl bunu göze alan market olmadı ve temel gıda ürünlerinde kayda değer bir fiyat artışıyla karşılaşmadık” diye konuştu. Ağaoğlu, ramazan ayında pek çok gıda maddesinin yanı sıra özellikle pide, pastırma, sucuk, hurma, zeytin, peynir, kuruyemiş ve tatlı çeşitlerindeki satışların diğer aylara oranla birkaç kat arttığına dikkati çekti. Son günlerde ekmeğe zam tartışmalarının da başladığını anımsatan Ağaoğlu, ramazana girerken ekmeğe zammın konuşulmasının pide fiyatlarını da tetikleyeceğini, bu ay içinde temel gıda maddelerine zammın akla dahi getirilmemesi gerektiğini vurguladı. Ağaoğlu, tüketicilerin de dikkatli olmalarını, makul nedene dayanmayan, anormal zam yapılan gıda satış noktalarının kendilerine bildirilmesini ve spekülatörlerle mücadelede destek verilmesini istedi. Bu yıl yaklaşık 5 milyon civarında ramazan kolisi dağıtılacağını tahmin ettiklerini belirten Ağaoğlu, bunun 350-400 milyon liralık bir pazar oluşturacağını öngördüklerini ifade etti.

Oruç ayının güzel bir klasiği haline gelen ramazan kolileri üzerinden haksız kazanç sağlamayı amaçlayan kişilerin, son tüketim tarihi geçmiş veya bozulmuş gıda ürünlerini bu dönemlerde piyasaya sürdüklerini geçmiş yıllarda tespit ettiklerine değinen Ağaoğlu, şunları kaydetti: “Geçen yıllarda bazı marketlerin kolilerinde bozulmaya yüz tutmuş gıda ürünlerine rastladık. Bu noktadaki en büyük sıkıntı, ramazan kolisini hediye veren yani parasını ödeyenler, genellikle kolideki ürünlerin sadece listesini görüyorlar. İçindeki gıda maddelerinin kalitesi veya son tüketim tarihi hakkında bilgileri bulunmuyor. Koliyi hediye alan kişi de eve gidip koliyi açtığında veya o gıda ürününü tüketeceği zaman durumun farkına varabiliyor. Ramazan kolisi alıp yoksul ailelere ulaştıranlar, tümünü kontrol edemeseler de örnekleme yöntemi ile bazılarının içeriğini dikkatle incelemelidirler. Hediye koliyi alan tüketici de herhangi bir sorun gördüğünde bunu utanma meselesi yapmamalı, kendisine koliyi veren kişi ve kurumlara durumu bildirmelidir.”   

Sucuk ve pastırmada sorun yok

Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Şaban Ünlü, pastırma ve sucuk piyasasının en durgun olduğu dönemin mayıs ve haziran ayları olduğunu ancak havaların serin gitmesinin ve ramazanın bu aylara denk gelmesinin piyasayı hareketlendirdiğini belirtti. Ramazanda genellikle pastırma ve sucuğun iftariyelik olarak tüketildiğini anlatan Ünlü, bunun ülke çapında da bir gelenek haline geldiğine dikkati çekti. Vatandaşın ramazanı huzur ve bereket içinde geçirmesini dilediklerini eden Ünlü, şöyle konuştu: “Kırmızı ete yapılan 10 liralık bir zam bizim mamule 14 lira olarak yansıyor. Ramazanda pastırma ve sucuğun fiyatında bir artış olmaz. Besiciler ellerindeki malları çıkarmak için ramazanı bekliyorlar. Ayrıca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının açıklamaları var, dışarıdan yapılan et ithalatına dair. En pahalı pastırma dediğimiz sırt, bonfile pastırmanın kilosu şu an 110 lira, but pastırma ise 75 lira. Yüzde 100 dana etinden yapılmış sucuğun kilosu 45-50 lira, sucuk içinin fiyatı da 45-50 arasında değişiyor.” 

Tüketimde artış yaşanmıyor

Geçen yıl ramazanda karkas etin fiyatının 25 lira civarında olduğunu hatırlatan Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, “Türkiye’de enflasyon yaklaşık yüzde 8. Bu yüzden her şeye zam gelirken ette belli miktarda fiyat artışı da normal. Etin kilogramı bu sene 27,5 lira olmuş çok mu? Ramazanda tüketim diğer aylara göre çok artmıyor, dolayısıyla fiyatların da bundan dolayı artmaması lazım. Görülen fiyat artışları tamamen fırsatçılıktan kaynaklanmaktadır. Vatandaşlar fiyatları araştırarak eti en ucuz olan yerden alsınlar” dedi. Kırmızı et üreticilerinin besin materyalleri konusunda sıkıntı yaşadığına işaret eden Tunç, bu ihtiyacın zamanında giderilmesiyle et fiyatlarının sabit kalabileceğinin altını çizdi. 

‘Fırsatçılar hayvan kesimi için bekledi'

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ ise Ramazan’da genel olarak et tüketiminin artmadığını ancak perakende satışların toptan satışlara göre artış gösterdiğini dile getirdi. Yalçındağ, Ramazan’da kasap ve marketlerde kırmızı et satışlarının önceki aylara göre 2’ye katlandığını bildirdi. Ramazan’da kırmızı et üreticilerinin fiyatı artırdığını anlatan Yalçındağ, “Kasaplar satışa başlamadan, üreticiler biraz talep artışı görünce ‘Ben bundan aşağı malımı kestirmem’ diyerek fiyatı yükseltiyor. Biz her sene olduğu gibi Ramazan’da fiyat artışlarını etikete yansıtmamak için elimizden geldiği kadar direneceğiz” diye konuştu. Yalçındağ, fiyatları artırmak için bazı fırsatçıların kesim süresi gelen hayvanlarını kestirmediğine dikkati çekerek, piyasaya sunulan etin talepten az olduğunda fiyatların doğal olarak artacağını söyledi. Türkiye’nin et üretim hızındaki artışın tüketim hızına yetişemediğine değinen Yalçındağ, özel sektörün de et ithalatı yapabilmesinin piyasaya faydalı olacağını kaydetti.