Gine'de ezberbozan Büyükelçi 'Nur Sağman'

Türkiye'nin Konakri Büyükelçisi Sağman, insani ilişkilerle diplomasiyi harmanlayan tarzı, devlet ve bürokrasiyle kurduğu yakın ilişkilerinin yanı sıra renkli kişiliğiyle de farklı bir diplomat imajı çiziyor.
Gine'de ezberbozan Büyükelçi 'Nur Sağman'

Dünyanın en fakir ve en zor coğrafyalarından Gine'de halkın düğünlerine, evlerine davet ettiği, yolda görenlerin peşinden "Anne" diyerek koştuğu, fotoğraf çeken, şiir yazan hatta bir dönem Susam Sokağı'nın yapımında yer alan Türkiye'nin Konakri Büyükelçisi Nur Sağman, alışılagelmişin dışında bir diplomat imajı çiziyor.

Tanıyanlar tarafından "ezber bozan" yakıştırması yapılan Sağman, AA muhabirine 25 yıllık meslek hayatını, kendi tabiriyle "Aşık olduğu Afrika'yı", bölgedeki yatırım imkanlarını, hedeflerini ve hayallerini anlattı.

Konakri'nin, Büyükelçi sıfatıyla ilk görev yeri olduğunu belirten Sağman, Fransa, Romanya, Estonya, Fas ve Ukrayna gibi ülkelerdeki diplomatlık görevinin ardından 1 Eylül 2015'te buraya atandığını söyledi.

Elektrik ve suya ulaşmanın adeta lüks sayıldığı Gine'de görev alan ikinci Türk Büyükelçi olduğunu kaydeden Sağman, ülkenin yaşamak için zor olduğunu ancak insanların mutlu ve barışçıl hallerine hayranlık duyduğunu söyledi.

Ülkedeki sefalete rağmen insanların mutlu olmasına başta şaşırdığını dile getiren Sağman, "İlk geldiğim haftalarda sokaklardaki çocukların haline çok ağlıyordum o sefaleti gördükçe. Fakat baktım ki onlar mutlular ve hayatlarından çok keyif alıyorlar." dedi.

"Halk sokakta beni tanıyor"

Mücadeleci yapısı dolayısıyla enerjisini ve motivasyonunu hep yüksek tutmayı başardığını söyleyen Sağman, Gine'de sefaletin yanında müthiş renkli bir görselin de bulunduğunu dile getirdi.

Profesyonel fotoğrafçı olduğunu, daha önce sergi açtığını anlatan Sağman, bu çok sevdiği hobisini halk tarafından tanındığı için Gine'de yapamadığını aktardı.

Büyükelçi Sağman, şöyle devam etti:

"Sokakta beni tanıyorlar, arkamdan bazen 'ekselans' bazen de anne (maman) diye bağırıyorlar. Burada 'maman' bir saygınlık ifadesi. İnsanlar Ebola'dan dolayı Gine halkından bir dönem uzak durmuş. Ben geldiğimde Ebola salgını devam ediyordu, insanlara sarılıp öpüyordum. Bu onların çok hoşuna gitti. Çünkü Ebola'dan dolayı bir dönem kimse ellerini dahi sıkmıyormuş."

Sosyal medyada da aktif

Sosyal medyada da aktif olduğunu kaydeden Sağman, Facebook ve Instagram'daki kişisel hesaplarından bazen ruh haline uygun bir şiir paylaştığını bazen de iş adamlarına yatırım çağrısında bulunduğunu söyledi.

Sağman, sosyal medyada çeşitli ülkelerden, farklı meslek dallarından takipçileri olduğunu belirtti.

Sosyal medyadan kolay ulaşılmanın bir Büyükelçi için avantaj sayılabileceğini vurgulayan Sağman, "Bence artık eski diplomasi bitti. 25 yıllık diplomatım, ilk günden beri hep böyleydim." ifadesini kullandı.

Nur Sağman, yerli halkın kendisini düğünlerine davet ettiğini, hatta Ukrayna'da Kırım sürecinde bir krize, sosyal medya sayesinde anında müdahale edebildiğini şöyle anlattı:

"Buranın Tarkan'ı sayılabilecek Kandia Kora bana sosyal medyadan ulaştı. Gine'nin geleneksel çalgısı olan Kora ile ilgili bir okul kurmak istiyormuş. Ulaşılabilir olmak işimi çok kolaylaştırıyor ve insanlar bunu görüyor. Çok güzel mesajlar alıyorum Gine halkından, 'Ülkemiz için yaptıklarınıza teşekkürler.' diyorlar oysa ben bunu kendi ülkem için de yapıyorum. Evet Büyükelçi olmak büyük sorumluluk ama insan tarafımızın da öne çıkması lazım. Bana Odessa'da görev yaparken Kırım kriziyle ilgili gece 00.03'te Facebook'tan ulaşan oldu. Numaram yokmuş. Bazı olaylara da o şekilde müdahale etme imkanım oldu."

Sağman, başlarda "Sen büyükelçisin, bu kadar paylaşım yapman doğru mu?" diyen bazı dostları tarafından eleştirildiğini ancak zamanla onların da alıştığını vurguladı.

Büyükelçi Sağman, "Bir zamanlar bir Türk'ün yanında çalışan Gineli beni düğününe davet etti, ben de gittim. Hem ben mutlu oldum hem de onlar çok mutlu oldu. Ben ne yapıyorsam hepsi ülkem, bayrağım için. Evlerine aslında beni değil Türkiye'yi davet ediyorlar."

"Gine'den ayrılacağımı gördüm, ağlayarak uyandım"

Sağman, ülkede şahit olduğu bazı durumlar karşısında çok üzüldüğünü ifade ederek, tek oksijen tüpü ve tek yeni doğan kuvözünün olduğu bir prematüre çocuk hastanesine gittiğinde günlerce ağladığını anlattı.

Hastanede yaşanan elektrik kesintisinin ardından 12 bebeğin öldüğünü, bunun üzerine hemen Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) hastaneye jeneratör hediye ettiğini aktaran Sağman, "Hastane müdürü 'kaç tane bebeğin hayatı kurtuldu bu jeneratörle' dedi. İşte o cümle her şeye değer ama yine de daha fazla şey yapmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Sağman, gittiği her ülkeyi sevse de Türkiye'yi de özlediğini ancak bu özlemin kendisine karmaşık duygular yaşattığını şu sözlerle anlattı:

"Gine'yi, insanını çok seviyorum ama elbette vatanımı çok özlüyorum. Ancak Türkiye'deyken de Gine'yi özlüyorum. Geçenlerde bir sağlık problemi yaşadım. Sonra bir kabus gördüm, sağlık sorunum nedeniyle Gine'den ayrılıyordum, ağlayarak uyandım. Burada daha yapacak işimiz çok. Halkın yaşantısına katkı sağlayacak şeyleri yapmayı hayal ediyorum, devletimizle iş adamlarımızla ama tabii Türkiye'ye dönme hayali de ayrı güzel."

Sağman, diplomasiden önce farklı alanlarda çalıştığını, iki sene boyunca 1980'lerin sonunda TRT kanalında yayınlanan çocuk programı Susam Sokağı'nın yönetmen ve yapım yardımcılığı görevi üstlendiğini söyledi.

Bir neslin yetişmesinde önemli rol alan bu programda çalıştığı için mutlu olduğunu belirten Sağman, en sevdiği karakterin ise "Kurabiye Canavarı" olduğunu kaydetti.

Son 1 yılda ilişkiler gelişti

Sağman, Gine halkını "insanın içinin ısınmaması imkansız" ifadeleriyle tanımlayarak Türklerin bölgede hem sevildiğini hem de son 1 yılda Türk yatırımlarına müthiş bir ilgi olduğunu aktardı.

Gine'nin Türk halkını az çok tanıdığını ancak asıl kırılmanın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2016'da ülkeyi ziyaretinde yaşandığını belirten Sağman, şunları kaydetti:

"Ben Eylül 2015'te göreve başladım. Zaten ilişkileri iyiydi ancak 3 Mart 2016'da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın birkaç saatlik ziyareti bu ülkenin kalbine öyle işledi ki... Çünkü samimi ve içten bir ziyaretti. Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde ile çok güzel diyalogları oldu. Kapılar zaten açıktı ama daha da açıldı. Benim en büyük şansım oldu. Türkiye'nin Gine'ye, Gine'nin Türkiye'ye ilgisi arttı. Her hafta Türkiye'den bir iş adamı heyeti geliyor. Birçok proje var. Kısacası 2 Cumhurbaşkanı arasındaki güçlü ilişki bize çok yardımcı oldu."

"15 Temmuz' da beni ilk arayan Gine Cumhurbaşkanı Conde oldu"

Sağman, Gine ile Türkiye arasındaki samimi ve yakın ilişkilerin neredeyse her alanda hissediliğini vurguladı.

Özellikle Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) mücadelede Gine'nin ilk andan itibaren Türkiye'nin yanında olduğunu belirten Sağman, gerek okulların kapatılması gerekse Türk Maarif Vakfının okulları devralması sürecinde benzerine az rastlanır bir dayanışma sergilendiğini dile getirdi.

Büyükelçi Sağman, "15 Temmuz gecesi tatil nedeniyle Türkiye'deydim. Beni o gece ilk arayan Cumhurbaşkanı Alpha Conde oldu ve üstelik bir toplantı için yurt dışındaydı. 'Ne oluyor, var mı yapabileceğimiz bir şey?' diye sordu. Çok etkilendim. Genelkurmay Başkanları da ardından aradı. Hatta Conde ertesi gün yine aradı. Başından beri bize çok destek verdi ve sonrasında okulları devralması sürecinde de bize çok yardımcı oldu." diye konuştu.

Sağman, halkın ilk etapta okulların kapatılması nedeniyle bir süre eğitimin duraksamasına tepki gösterdiğini ancak Conde'nin de bu süreçte eleştirilere rağmen kararından hiç taviz vermediğini ifade etti.

"Conde, Erdoğan'dan 'Kardeşim' diye bahseder"

İki ülke arasında hem resmi ziyaretler hem de iş adamları heyeti noktasında aralıksız bir gidiş gelişin olduğunu belirten Sağman, Conde'nin Türkiye'yi çok yakından takip ettiğini hatta kendisini bizzat arayarak Dışişleri Bakanlığına gönderilen her notanın bir örneğini istediğini aktardı.

Türkiye'de yapılan tüm uluslararası kongrelere Gine'den üst düzey katılım olduğunu dile getiren Sağman, "Cumhurbaşkanı Conde, 'Türkiye'de bir toplantı varsa bileyim ki ben hemen bir bakanımı yollayayım' diyerek beni daima arar." ifadelerini kullandı.

Sağman, nisan ayında Antalya'da yapılan 1. Türkiye-Afrika Tarım Bakanları Konferansı'na Türkiye'nin, Afrika Birliği dönem başkanlığını da yürüten Conde'yi de davet ettiğini, katılım davetine yarım saatte cevap geldiğini vurgulayarak Conde'nin 'Ben kardeşimin davetini reddedemem ki' yanıtı verdiğini söyledi.

Bu yanıta şaşırmadığını dile getiren Sağman, "Cumhurbaşkanı Conde'nin, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a büyük sevgisi var, kendisinden daima 'Kardeşim' diye bahseder" dedi.

Sağman, Büyükelçi olarak bu ilişkilerin kendisini çok cesaretlendirdiğini anlattı.

Conde'nin kendisi için "En sevdiğim büyükelçi" dediğini aktaran Sağman, bu noktada kendisini çok şanslı hissettiğini dile getirdi.

Sağman, Gine'nin zengin yer altı kaynakları olduğunu ve özellikle Ebola salgınının sona ermesiyle bu potansiyeli kullanmak isteyen ülkenin ayağa kalktığını ifade etti.

Türk iş adamlarına seslenen Sağman, "İş adamlarımızı buraya davet ediyorum. Bir gelip baksınlar. Burada yapılacak iş çok ve Gine makamlarıyla halkının bizlere bakışı çok olumlu." değerlendirmelerinde bulundu.