GRAFİKLİ - ABD Kongresinin Kaşıkçı ısrarı, Trump'ın inadını kıramadı

ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisinden geçen ve Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesinden Suudi Arabistan Veliaht Prensini sorumlu tutan yasa tasarıları, Beyaz Saray engeline takıldı- ABD Başkanı Donald Trump, "Suudi Arabistan'ı kaybetmemek" üzerine kurulu yakl
GRAFİKLİ - ABD Kongresinin Kaşıkçı ısrarı, Trump'ın inadını kıramadı

WASHINGTON (AA) - HAKAN ÇOPUR - ABD Kongresi'nde kabul edilen ve Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesiyle ilgili Suudi Arabistan'ı ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı (MBS) sorumlu tutan yasa tasarıları, Beyaz Saray engelini aşamadı.

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda 2 Ekim 2018'de katledilen gazeteci Kaşıkçı, ölümünün 1. yılında anılırken, cinayetle ilgili soru işaretleri Suudi yönetimi tarafından halen cevaplanmış değil.

Aynı zamanda ABD'de kalıcı oturma iznine sahip olan ve Washington Post gazetesinde yazarlık yapan Kaşıkçı'nın katli, özellikle Amerikan medyasında ve Kongrede geniş şekilde yankılandı.

Cinayetin dehşet verici şekli ve bir diplomatik misyonda gerçekleşmesi tepkileri artırırken, cinayetle ilgili sessiz kalan Trump yönetimine en somut tepki Kongreden geldi.

Geçen bir yıllık sürede, ABD Senatosunda ve Temsilciler Meclisinde çok sayıda yasa tasarısı oylanıp kabul edildi. Ancak Kaşıkçı'nın katillerinin ve azmettiricilerinin hesap vermesini talep eden tüm bu yasal girişimler Beyaz Saraya takıldı.

- "Magnitsky" çağrısı karşılıksız kaldı

Kongre üyeleri, yönetimi, Kaşıkçı konusunda adım atmaya çağırırken, en somut çıkış 10 Ekim 2018'de Senato Dış İlişkiler Komitesinden geldi.

Komite, Trump yönetimine, Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında "Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası" kapsamında soruşturma açması ve 120 günde Kongreye dönüş yapması talebinde bulundu.

Ancak Beyaz Saray, 4 aylık sürenin sonunda Şubat 2019'da "Trump'ın bu mektuba cevap vermeyeceğini" belirterek, Senatonun çabasını boşa çıkardı.

Benzer bir girişimi 21 Kasım'da ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesinin o günkü başkanı Cumhuriyetçi Bob Corker ile komitenin kıdemli üyesi Demokrat Bob Menendez ortaya koydu.

Trump'a yeni bir Kaşıkçı mektubu gönderen senatörler, cinayetten MBS'nin sorumlu olup olmadığının Magnitsky Yasası kapsamında açıkça kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirtti.

Bu çağrıya da Beyaz Saray tarafından herhangi bir cevap verilmedi.

- CIA direktörü brifing verdi

Öte yandan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel'in 5 Aralık 2018'de Kongre üyelerini bilgilendiren bir brifingde, Kaşıkçı'nın son anlarını ve cinayetle ilgili bağlantıları anlatması gündeme bomba gibi düştü.

Brifingden çıkan senatörler, cinayetle ilgili kanaatlerinin pekiştiğini vurgulayarak, MBS'nin cinayete dahil olduğu konusunda daha emin olduklarını dile getirdi.

- Veliaht Prens sorumlu tutuldu

Bir grup Amerikalı senatörün 6 Aralık 2018'de Senatoya sunduğu ve MBS'nin Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutulmasını ve ABD'nin Yemen'de Riyad'a verdiği askeri desteği kesmesini öngören tasarı ise 13 Aralık'ta kabul edildi.

41 hayır oyuna karşı 56 evet oyuyla kabul edilen tasarı, Trump'ın savaş konusundaki başkanlık yetkilerini sorgulayan en net adımlardan biri oldu ancak o gün Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elinde tutan Cumhuriyetçiler tasarıyı bloke etti.

Kasım'daki Kongre ara seçimlerinde Temsilciler Meclisinde çoğunluğu ele geçiren Demokratlar, ocakta göreve başladıktan sonra yeni girişimler gündeme geldi.

Kaşıkçı'nın cinayete kurban gitmesinin 100'üncü gününde ABD Kongresinde anma etkinliği düzenlendi ve konu, güçlü şekilde yeniden gündeme geldi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump yönetiminin Suudi Arabistan'a yeterli ölçüde tepki göstermediğini vurgulayarak, "Ticari menfaatlerimizin, yaptığımız açıklamalar ve eylemlerimize üstün gelmesine karar verdiysek, tüm ahlaki olgunluğumuzu kaybetmişiz demektir." açıklamasını yaptı.

Takvimler 14 Şubat 2019'u gösterirken, ABD'nin Yemen'de devam eden savaşta Suudi Arabistan'a verdiği askeri desteği kesmesini öngören ayrı bir yasa tasarısı, Temsilciler Meclisinde kabul edildi.

Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda yapılan oylamada söz konusu tasarı, 177 hayır oyuna karşı 248 evet oyuyla onaylandı ancak tasarı akim kaldı.

- Trump veto etti

ABD yönetiminin, Yemen'de devam eden savaşa dahil olan ya da savaşı etkileyen tüm askeri unsurlarını 30 günde geri çekmesini öngören yeni bir yasa tasarısı, 13 Mart'ta Senatoda 46'ya karşı 54 oyla kabul edildi.

4 Nisan'da ise söz konusu tasarı, Temsilciler Meclisinde 175'e karşı 247 oyla kabul edilerek Beyaz Saray'a gönderildi. Ancak Trump, masasına gelen Yemen savaş tasarısını 16 Nisan'da veto ederek, bu konudaki çizgisini değiştirmeyeceği sinyalini verdi.

- Anma etkinliğine Hatice Cengiz katıldı

ABD Kongresinde düzenlenen "Cemal Kaşıkçı'yı anma etkinliğine" Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz de katıldı ve Kongre üyelerine yaşadıklarını anlattı.

Cengiz, söz konusu cinayette adaletin sağlanması için çaba gösteren ABD'li Kongre üyelerine teşekkür etti ve sorumluların cezalandırılması için Kongre ile Beyaz Saraya çağrıda bulundu.

- Silah satımını engelleyen tasarıyı veto etti

Trump'ın 24 Temmuz'da, ABD'nin Suudi Arabistan'a silah satışını engelleyen yasa tasarısını veto etmesi de Washington-Riyad ilişkilerinde önemli bir gün olarak kayıtlara geçti.

Suudi Arabistan'a silah satışı konusuna Kongreyi karıştırmayacağını ortaya koyan Trump, bu vetosuyla bir kez daha Suudi Arabistan konusunda Kongre ile ayrı düştü.

Son olarak 15 Temmuz'da Temsilciler Meclisinde 405 evet oyuyla kabul edilen ve Kaşıkçı cinayetinden MBS'yi sorumlu tutan yeni bir yasa tasarısı, 31 Temmuz'da Senatoya sunuldu. Ancak Trump'ın veto etmesine kesin gözüyle bakıldığı için tasarı akim kaldı.

Tüm bu yasal girişimlerin sonuçsuz kalması ve Riyad yönetimi üzerinde doğrudan bir yaptırıma dönüşememesi, MBS'yi Kaşıkçı cinayetine "karıştırmamaya" kararlı olan Trump'ın engellemesiyle mümkün oldu.

Bu süreçte kulaklarını Kongreden gelen çağrılara tıkayan Trump, Suudi Arabistan ve MBS ile olan ilişkilerini Kaşıkçı cinayetinden bağımsız sürdürmeye kararlı gözüktü.

Cinayetin üzerinden bir yıl geçtikten sonra da Trump bu çizgisini genel anlamda korumaya devam ediyor.

Kaynak: