GRAFİKLİ - Arakanlı Müslümanların geleceği karanlık

Myanmar'da yıllardır maruz kaldıkları zulüm ve etnik temizlikten kaçarak Bangladeş'e sığınan Arakanlıların geleceği belirsizliğini koruyor- Arakanlı Müslümanlar, kendileri için "sonradan vatandaşlık kazanmış kişiler" tanımlaması yapmayı planlayan Myanmar
GRAFİKLİ - Arakanlı Müslümanların geleceği karanlık

ANKARA (AA) - ZUHAL DEMİRCİ - Myanmar'da yıllardır maruz kaldıkları zulüm ve etnik temizlikten kaçarak Bangladeş'e sığınan ve burada zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Arakanlı Müslümanların geleceği belirsizliğini koruyor.

Ülkelerindeki baskı ve etnik temizlikten kaçarak Bangladeş'e sığınan Arakanlıların evlerine dönmeleri birçok nedenden ötürü kısa vadede mümkün görünmüyor.

Bu kapsamda, AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre Arakan meselesine ilişkin 7 soru ve yanıtları şöyle:

- Arakanlı Müslümanların Myanmar'daki konumu nedir?

Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "dünyada en fazla zulüm gören azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, ülkede hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.

Myanmar'ın Bangladeş sınırı yakınlarındaki Arakan eyaletinde yaşayan Müslüman azınlık, ülkede bugüne kadarki yönetimler tarafından "Bangladeş'ten gelen göçmenler" olarak görülüyor ve resmi belgelerde "Bengalli" olarak adlandırılıyor.

Hala 135 ayrı etnik grubun resmi olarak tanındığı Myanmar'da, radikal milliyetçi Budistler, Arakanlı Müslümanların resmen tanınmasına karşı çıkıyor.

- Arakanlı Müslümanlara yönelik baskı ve etnik temizlik nasıl başladı?

Myanmar'ın güneybatısındaki Arakan'da yaşayan, kendi dilleri ve özgün kültürleri olan Arakanlı Müslümanlar, ülkenin 1948'de İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasından itibaren zulüm görmeye başladı.

Ülkede yönetimi 1962'de darbeyle ele geçiren askeri yönetim, aynı yıl "Ejderha Kral" ismindeki operasyonla Arakanlı Müslümanları hedef aldı.

Askerlerin tecavüzü, evleri ve köyleri yakarak yok etmesi ile toplu tutuklamalar, Arakanlı Müslümanların kitleler halinde Bangladeş'e sığınmasını tetikledi.

Myanmar'da 1970'lerden bu yana zulüm ve sistematik baskıya uğrayan Arakanlı Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu, topraklarını terk ederek bölge ülkelere göç etti.

Arakanlılar, 1990'lar boyunca da baskı görmeye devam etti ve bu sürede en az 200 bin Müslüman daha komşu ülkeye göç etti.

- Arakanlılara yönelik zulüm ne zaman doruk noktasına ulaştı?

Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çıkan çatışmalar, Arakanlı Müslümanların dramını tekrar gözler önüne serdi. Olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi vahşice katledildi, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verildi.

Arakanlı Müslümanlar, Ekim 2016'da eyaletteki bazı polis kontrol noktalarına yapılan saldırıların ardından Myanmar ordusunun başlattığı operasyonlarda şiddete ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldı. Operasyonların ana hedefi yine siviller oldu.

Arakanlı Müslümanlar açısından dönüm noktası olan 25 Ağustos 2017'de ise Arakan'daki sınır karakollarına düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler bu tarihte kitlesel şiddet eylemlerini başlattı ve binlerce Arakanlı katledildi.

Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 350'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.

- Arakanlı Müslümanlar ülkelerine geri dönebiliyor mu?

Myanmar ile yaptığı "geri dönüş" anlaşması hayata geçemeyen Bangladeş, bu yılın başlarında kampların getirdiği ekonomik yükü daha fazla kaldıramadığını bildirerek, artık sığınmacı kabul etmeyeceğini duyurdu.

Dakka yönetimi, diğer yandan geri dönüşlerin isteğe bağlı olduğunu, Arakanlıları Myanmar'a geri dönmeye zorlamayacağını açıkladı.

Buna karşılık, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.

Myanmar'ın vatandaşlık vermeyi reddettiği, sadece hareket özgürlüğü sağlayan kimlik kartı vermeyi kabul ettiği Arakanlı Müslümanlar, bu kartın kendilerini "yasa dışı göçmen" olarak tanımladığını belirterek geri dönmek istemiyor.

Arakanlı Müslümanlar, kendileri için "sonradan vatandaşlık kazanmış kişiler" tanımlaması yapmayı planlayan Myanmar hükümetinden tam vatandaşlık ve etnik haklarının tanınmasını talep ederken uluslararası toplumdan da kendilerini korumasını istiyor.

- Myanmar hükümeti bugüne kadar kaç Arakanlının geri dönüşünü onayladı?

Kasım 2018'de 2 bin civarında Arakanlı Müslüman'ın Myanmar'a dönüş planı, BM koruması olmadan geri dönmek istemedikleri için askıya alındı.

Son olarak, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinden (BMMYK) 16 Ağustos'ta yapılan açıklamada, Bangladeş tarafından 22 binden fazla mültecinin isminin Myanmar'a gönderildiği, Myanmar hükümetinin ilk aşamada bunlardan 3 bin 500 kadarının geri dönmesini onayladığı ifade edilmişti. Fakat Myanmar'ın geçen ay geri dönüşüne izin verdiği Arakanlı Müslümanların hiçbiri geri dönmek istemedi.

İnsan hakları örgütleri de Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizlik girişimine yol açacağı endişesini dile getiriyor.

- Türkiye Arakan meselesinin çözümünde ne gibi çabalar ortaya koydu?

Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı zulmün dünyaya duyurulması ve uluslararası toplumun harekete geçirilmesi için yoğun çaba sarf eden Türkiye, hem sahada hem de masada yürüttüğü aktif ve güçlü diplomasiyle Arakanlılara yönelik destek faaliyetlerine öncülük ediyor.

Buradaki Müslüman azınlığın yaşadığı dramı dünyaya duyurmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere üst düzey Türk yetkililer, birçok ülke lideri, bakan ve uluslararası örgütlerin temsilcileriyle şiddetin başladığı 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda telefon görüşmesi yaptı.

Türkiye, BM Genel Kurulu dahil birçok uluslararası toplantıda Arakan meselesinin ele alınmasına öncülük etti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki heyet, Bangladeş'i ziyaret etti ve ihtiyaç sahibi Arakanlı Müslümanlara yardım dağıttı.

İlk günden bu yana Arakanlı Müslümanların yanında olan Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Türk Kızılay, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) gibi çok sayıda kuruluş, Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanlara el uzattı ve uzatmaya da devam ediyor. Bu kuruluşlar aracılığıyla hem Myanmar'daki saldırılardan kaçarak Bangladeş'e sığınan hem de Myanmar içinde kalan Arakanlı Müslümanlara başta gıda olmak üzere yardımlar ulaştırılıyor.

Öte yandan, TDV, insani yardımların yanı sıra Arakanlı Müslümanların Bangladeş'e geçiş mücadelesini ve kamplardaki zorlu yaşam koşullarını anlatan "Hayatta Kal" isimli bir belgesel hazırladı.

- Uluslararası toplumun Arakan meselesine ilişkin tutumu ne yönde?

Sistematik insan hakları ihlalinin kurbanı olan Arakanlı Müslümanların yaşadığı zulüm, zaman zaman çeşitli uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına yansıyor.

Son olarak Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), yayımladığı raporda, Myanmar ordusunu, Arakan eyaletinde düzenlediği yeni askeri operasyonlarla savaş suçları ve insan hakları ihlalleriyle itham etti.

BM'nin kurduğu Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonunun, geçen yıl eylülden bu yana Myanmar'daki bulgularını içeren yeni raporunda da "Arakan Müslümanlarının (Rohingya) durumu, misyon için ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor." ifadesi yer aldı.

BM, Myanmar hükümetinin Arakanlılara karşı şiddet eylemlerinin "soykırım niyetiyle" yapıldığının yeni delillerle pekiştiği ve hükümetin Müslümanlara karşı "sistematik ve geniş çaplı insanlık dışı eylem ve zulmünün" sürdüğünü duyurdu.

Fransa'nın Strazburg kentinde Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda 94 "hayır" ve 12 çekimser oya karşı 546 "evet" oyuyla kabul edilen kararda da Arakanlı Müslümanların haklarının ihlal edilmesi kınandı. Kararda, Arakanlı Müslümanların haklarını ihlal etmemesi için Myanmar hükümetine çağrıda bulunuldu. Ayrıca kararda, Bangladeş hükümetinden, Arakanlı mültecileri, Myanmar'a göndermemesi istendi.

ABD yönetimi de Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanları hedef alan "etnik temizlik" girişiminin 2. yılında, ordunun ciddi hak ihlallerine devam ettiği uyarısında bulundu.


Kaynak: