Gülen ve teröristleri! Sizi bu topraklara gömeceğiz!

Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, bugünkü yazısında Gülen ve çetesine büyük tepki gösterdi. Karagül "Gülen ve teröristleri! Sizi bu topraklara gömeceğiz!" başlığıyla kritik mesajlar verdi.
Gülen ve teröristleri! Sizi bu topraklara gömeceğiz!

Karagül'ün yazısından bir bölüm şöyle: 

Türkiye tarihinin en alçakça, en çirkin, en büyük saldırısına uğradı.


Ülkemiz, milletimiz, devletimiz, değerlerimiz, vatanseverliğimiz, tarih yapıcı kadrolarımız, Türkiye tarihini yeniden şekillendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve temsil ettiği siyasi akıl, o büyük yürüyüş çok ağır bir tehdit atlattı.

Ülkemizi, milletimizi yok etmeye, parçalamaya, sokakları kan gölüne döndürmeye, iç savaş çıkarmaya, milletimizi bir daha bir araya gelemeyecek hale getirmeye, Türkiye'yi örgüt devletine dönüştürmeye dönük bir plan, boşa çıkarıldı.

Gülen ve teröristleri, hainliğin en iğrenç hali

Türkiye'nin en büyük düşmanı Gülen ve teröristleri, o yabancı istihbarat ağının Türkiye'deki uzantıları, Anadolu'ya geldiğimizden bu yana, bin yıldan bu yana görmediğimiz türde bir vatan hainliğin en iğrenç halini sergiledi.

Milletin tanklarını, silahlarını millete çevirdi. Sokaklarda insanlarıkurşun yağmuruna tuttu. Milletin sesi olan Meclisi bombaladı. Tarihte ilk kez Türkiye'nin savaş uçakları Türkiye'ye karşı kullanıldı.Milleti bombaladı, şehirleri bombaladı, köprüleri kapattı, kalabalıklar üzerine kurşun yağdırdı, sivil katliam yaptı.

Cumhurbaşkanı'nı öldürmeye teşebbüs etti

O terör patronu, Pensilvanya'dan verdiği talimatlarla Türkiye'yi işgale kalkıştı. O şizofren ruh haliyle bütün ülkeyi kan gölüne çevirmeye çalıştı. Doğrudan Cumhurbaşkanı'nı öldürmeyeteşebbüs etti. Genelkurmay Başkanı'nı rehin alıp Akıncı askeri üssüne kapattı.

O terör patronunun yıllardır yetiştirdiği intihar bombacılarısokaklara salındı, her biri kendini her an patlatacak birer bomba halini aldı. Onu yetiştirenler ve onun yetiştirdikleri bu büyük millete açık savaş açtı, Türkiye'ye savaş açtı.

Bu alçaklar, bu vatan hainleri, bizim hiç tanık olmadığımız, bu topraklarda asla yeri olmayan bu insan müsveddeleri insan ırkının in çirkin halini sergiledi.

Darbe girişimi değil, büyük terör saldırısı

Bu bir darbe girişimi değil. Dünyanın her yerine yayılan, Türkiye'nin sinir uçlarına kadar giden, dünyanın en büyük terör örgütünün Türkiye'ye karşı tarihin en büyük terör saldırısıdır. Mısır'da yaptıkları gibi yapacaklardı. Hükümeti devirecekler, binlerce insanı içeri alacaklar, darağaçları kuracaklar, düzmece mahkemeler ayarlayacaklar, ülke genelinde tasfiyelere başlayacaklardı.

Türkiye'yi bu noktalara getiren kadrolar, çevredeler tasfiye edilip hapislere doldurulacaktı. İdam cezasını bile yeniden getireceklerdi. Şu an sessiz görünen ya da çekincen açıklamalar yapan birçok Batılı ülke o zaman onları alkışlayacaktı.

Türkiye bir kaleydi ve devrilecekti. Sadece terör patronu Gülenve teröristlerinin değil, onların patronlarının hedefi Türkiye'ydi. Bu ülkedenklemden çıkarılmalıydı. Hemen ardından bütün bölge için hazırladıkları harita taslakları masaya serilecekti. Arık Türkiyevesayet altında olacak, bir iradesi kalmayacak, direnci veya itirazı olamayacaktı.

Milyonlar dün gece kurtuluş savaşı verdi

Ama milletimiz vardı, direndi. Sokaklara akın eden milyonlarımız vardı. Büyük bir öfke ve nefretle bu terör unsurlarının üzerine yürüdü. Herkes elinden geleni yaptı.

Silahı yoktu ama iradeleri ve öfkeleri vardı. Yaşlı teyzeler bile sokaklara çıktı, bazı bölgelerde bütün halk sokaklara çıktı, tankların geçişini engellemeye çalıştı. Kamyonlarla, traktörlerle yollar kapatıldı. Şehitler verdi.

Türkiye'nin ana omurgası yine direndi. Hep olduğu gibi yine ülkesini kurtardı. Bir kurtuluş savaşı verdik. Biz, bir gecede bir Kurtuluş Savaşı için organize olduk.

Türkiye işgalden kurtarıldı

Gezi isyanında olduğu gibi, 17 Aralık'ta olduğu gibi, PKK terörüne karşı olduğu gibi. O tarih yapıcı irade, güç, damar dimdik ayaktadurdu. Yüzlerce yıl direndiği gibi girendi. Tankların üzerine çıktı, tankları rehin alanları dışarı çıkardı, linç etmek istedi. Onlar nereyi işgal etmeye girişse binlerce insan oraya akın etti. Kurşunlara siper oldu, canlarını verdi, kanlarını akıttı.

Şükürler olsun. Şükürler olsun. Türkiye kurtarıldı. O alçaklar da, efendileri de milletimizden çok ağır bir cevap aradı.

Bu ülke, bu millet büyük bir planı, kumpası, oyunu bozdu. Hep birlikte direndi; siyasetçisiyle, gazetecisiyle, polisiyle, öğrencisiyle, kadınıyla, erkeğiyle direndi.

Hesabı tek tek sorulmalı

Bir çokuluslu müdahalede daha başarısız oldu. Plan yapanlar kendi pisliklerinde boğuldu. Yüzlercesi şimdi toplanıyor. Bütün vatan hainleri toplanıyor. Bu ülke bu satılmışlardan temizleniyor. Bu ülkesini satmışlardan, bu tarihe ihanet edenlerden, bu Türkiye'yi yakıp yıkmak isteyenlerden kurtuluyor.

Hepsi toplanmalı, hepsi bedelini ödemeli, bir kişi bile ihmal edilmemeli.

Elleri kelepçeli subay müsveddelerine bakıyorum. Yüzlerine… Nasıl bir satılmışlık, nasıl bir kişiliksizlik, nasıl bir kimliksizlik, nasıl bir ülke ve millet düşmanlığı. Gülen nasıl başkalarının kölesiyse onlar da Gülen'in köleleri, efendilerini memnun etmek için, kendilerini patlatmak için kurulmuşlar.

Bu ülke size dar edilecek

Asla başaramazsınız. Asla bu ülkeye diz çöktüremezsiniz. Asla o ana omurgayı zayıflatamazsınız. Asla Türkiye'nin büyük yürüyüşünü durduramazsınız, yavaşlatamazsınız bile. Asla bir başka ülke için bu ülkeye operasyon yapamazsınız. Yaparsanız böyle rezil olursunuz, tükenirsiniz, bitersiniz.

Biteceksiniz de..

Sizi çok geniş bir tasfiye bekliyor. Bu ülke size dar edilecek. Bu hainliğin cezası çok ağır olacak. Sizi efendileriniz bile kurtaramayacak. Artık bundan sonra hiçbir şey yapamazsınız. Her ayağa kalktığınızda milletimizi, hepimizi karşınızda bulacaksınız. 78 milyon insanı karşınızda bulacaksınız. Lanetlenecek, aşağılanacaksınız, yüzünüze tükürülecek.

Yeni Şafak'ın bir şehidi var

Şahitlerimiz var. Ülkesi için meydanlara koşup hayatlarını kaybedenlerimiz var. İçlerinde yakın tanıdıklarımız, dostlarımızvar. Sadece Köprü üzerinde onlarca kişi hayatını kaybetti. Yeni Şafak'ta beraber çalıştığımız kardeşim Mustafa Cambaz var. Erol Olçak var, 16 yaşındaki oğlu var. Daha birçok tanıdık, arkadaşlarımızın yakınları var.

Bu kan sizi tutacak, boğacak. Pensilvanya'daki o şizofreni de boğacak. Bu ülkede sokaklardan kovulacaksınız, selam bile alamayacaksınız. Çünkü siz, yüzlerce yıldır hiç görmediğimiz, tanık olmadığımız bir ahlaksızlığa imza attınız. Bu, asla unutulmayacak, affedilmeyecek.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN