"Güvenli liman arayışı dolar ve altın fiyatlarını yükseltti"

"Güvenli liman arayışı dolar ve altın fiyatlarını yükseltti"

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) İktisat Politikası Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Demirhan, İngiltere’deki referandumdan AB'den ayrılma yönünde karar çıkması sonrası piyasalarda yaşanan dalgalanmanın, uluslararası yatırımcıların güvenli liman arayışı doğrultusunda yatırımlarını altın ve dolara yönlendirmesinden kaynaklandığını söyledi.

Demirhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, referandumda AB’den çıkma yönünde alınan sonucun uluslararası piyasalarda ciddi etkilere neden olduğunu belirtti.

Kararın AB ekonomisini etkileyeceğini dile getiren Demirhan, şöyle devam etti:

"Britanya, Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesi çerçevesinde AB ile müzakere sürecine girecek, en az 2 yıl sonra da resmi olarak tamamen çıkmış olacak. AB ekonomisi 19 trilyon dolarlık büyük bir ekonomi. Toplam nüfus 509 milyon civarında, kişi başına düşen milli gelir yaklaşık 36 bin dolar. Britanya ise 3 trilyon dolarlık bir ekonomi. Bu çerçevede İngiltere'nin ayrılması sonucunda, AB ekonomisi yüzde 16 küçülmüş oluyor. Kıyaslama amacıyla belirtelim ki AB'nin dinamosu Almanya'nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası 4 trilyon dolar civarında. Nereden bakarsanız bakın Britanya'nın AB'den ayrılması, birlik açısından önemli bir yaradır."

- "İlk şokun etkisi zamanla zayıflayacak"

Demirhan, Britanya'nın AB kararı sonucunda ilk günlerde Türkiye'de borsa, dolar ve altın cephesinde beklenen gelişmelerin yaşandığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Finansal piyasalardaki ilk şokun etkisi zamanla zayıflayacak. Finansal piyasalardaki olumsuz gelişmenin arkasında, dünya ekonomisine ilişkin belirsizliklere bağlı olarak, uluslararası yatırımcıların güvenli limanlara yönelmeleri yatıyor. Bu limanların başında da altın ve dolar geliyor. Dolar ve altına yönelim bu enstrümanların fiyatını yükseltiyor. Yükselişin ne kadar süreceği, İngiltere'nin ayrılması sonucunda ortaya çıkan belirsizliğin orta ve uzun vadedeki etkilerine bağlı. Ayrılma yanlıları kararın olumsuz etkilerini gördü ve sorgulamaya başladı. Bu durum ilerleyen günlerde daha da artabilir. Zayıf bir olasılık ama tekrar bir referandum dahi gündeme gelebilir."

Türkiye'nin AB sürecinin gel gitlerle dolu olduğunu ifade eden Demirhan, İngiltere'nin kararı sonucunda Türkiye-AB ilişkilerinde çok radikal değişikliklerin ortaya çıkacağını beklemenin yanlış olacağını söyledi.

Demirhan, Britanya ile AB arasında uygulanabilecek özel statünün Türkiye'nin üyeliği için de bir model oluşturabileceğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu durumda Türkiye-AB ilişkilerinin farklı bir süreçte ilerlemesi söz konusu. İngiltere’nin AB’den çıkması, diğer ülkeleri kapsayan bir domino etkisinin oluşması durumunda AB’nin ekonomik ve siyasi gücünde değişmeler görülebilir. Bu değişikliklerin yönü, domino etkisinin hangi ülke kaynaklı olacağına bağlıdır. Ekonomisi zayıf ülkelerde ulusalcı akımlarla beraber birlikten çıkma yönünde eğilimin hızlanması AB’yi güçlendirebilir de. Bu durum AB’nin genişleme politikasında daha hassas davranmasına neden olabilir."

- Türkiye’nin ihracatına etkileri

Türkiye’nin 2015 yılında AB ülkelerine yaptığı 64 milyar dolarlık ihracatın, toplam ihracatın yüzde 45’ini oluşturduğuna dikkati çeken Demirhan, şunları ifade etti:

"İngiltere’nin ayrılmasıyla yaşanacak bir durgunluk AB’ye ihracatımızı olumsuz etkiler. Bu noktada Avrupa Merkez Bankasının politika tepkisi önemli. Bankanın genişleme programına devam etmesi ve bunu daha da uzun döneme yayması durumunda ekonomik durgunluğun etkileri minimize edilebilir. Böylece ihracatımız daha az etkilenir. Britanya ülke bazında Türkiye’nin ihracatında önemli paya sahip. 2015'te bu ülkeye 10,5 milyar dolar ihracat yapmışız. İlk sıradaki Almanya’ya ise 13,4 milyar dolar ihracatımız var. İki ülke arasında yeni bir serbest ticaret anlaşmasının tesis edilmesi bu olumsuz etkilerin önüne geçer. Avrupa Merkez Bankasının politika tepkisi, kur üzerinden de Türkiye’nin ihracatına etkide bulunabilir. Her şeyden önce İngiltere’nin AB’den ayrılması sonucunda ortaya çıkan belirsizlik avro/dolar paritesini düşürür. Diğer yandan genişletici politikalar paritenin daha da düşmesine neden olabilir. FED’in faiz artırımına gitmeyeceği varsayımı altında bu düşüş özellikle AB pazarına ihracat yapan işletmelerin ihracatını olumsuz etkiler."