Yaşadığımız bugünleri çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Çünkü ülkemiz hem psikolojik olarak hem de fiili olarak çatışma ortamına sürüklenmek suretiyle tarihi bir dönemeçten geçiyoruz.

Can Dündar olayında konsolosların adliyeye gelerek mahkemeyi baskı altına alma çabaları, basın özgürlüğünden ziyade, derin güçlerini muhafaza etme anlayışından ileri geliyor. Hükümetin dış politikasını menfaatlerine aykırı olduğu için değiştirmeye çalışanlar bunu başaramadıklarında, hükümeti baskı altına alacakları yollara tevessül ediyorlar.

Paralel yapı onlar için böyle durumlarda kullanacakları maşadan ibaret bir yapılanma. Hatta bu yapı bazı yönleriyle İŞİD ile benzerlik dahi gösteriyor. Nasıl ki İŞİD, güya İslami gözüküp batılı güçlere hizmet ediyorsa, bu paralel yapı da aynı şekilde İslami bir görüntü altında batılı güçlere hizmet eden bir paravan yapılanma olarak göze çarpıyor…

Ülkemizdeki yaşadığımız bugünkü sorunların altında yatan başlıca sebep ise biraz önce bahsettiğimiz gibi takiye yaparak ülkesinin aleyhinde işler yapan kişiler ve yapılanmalar geliyor…

ABD Eski Dışişleri Bakanı olan Henry Kissinger, of the record olarak yaptığı bir açıklamada  ‘’Bizler Amerika olarak neden çok güçlüyüz biliyor musunuz?’’ Diye soruyor ve ardından cevaplıyor:

‘’Bizler Amerika olarak aramızdaki vatan hainlerini çabuk öldürürüz. Dünyanın diğer birçok ülkesindeki vatan hainlerini ise kahramana dönüştürerek, ülkelerinde önemli yerlere getiririz…’’

Tam burada bir şeyi hatırlamakta fayda var diye düşünüyorum:

Ocak ayında Türkiye’ye ziyaret de bulunan ABD Başkan yardımcısı Joe Biden, , Can Dündar’ın oğluna ‘’Senin baban bir kahraman’’  diyor…

Sanırım ilave herhangi bir yoruma gerek yok…

Ülke olarak Güneydoğu cephesinde teröristlere karşı verdiğimiz mücadele yanında paralel yapının bin bir türlü desiseleri de bitmek bilmiyor…

‘’zırvasından zirvesine kadar’’ diyerek tüm halkın hedef alınmasının yanında, TSK’nın içindeki sızıntılarıyla darbe söylentileri yaptırarak psikolojik harp teknikleri kullanılıyor…

Elbette ciddiye alınması gereken iddialar. Ülke olarak refaha ve huzura ulaşmak istiyorsak devlet aleyhine çaba sarf edenlerin yargı önünde hesap vermesi gerekiyor…

Bu dönem birlik beraberlik olma dönemi. Ülkemize yönelen bu küresel kuşatmayı ancak birlik beraberlik sayesinde aşacağız.

Yaşadığımız bu süreç, bir bilek güreşi esasında, Hak ile batılın, Hilal ile Haç’ın mücadelesidir. Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti görüntüsünde hedef Türkiye iken, Türkiye görüntüsü altında hedef İslam’a yöneliktir.

Biliyorlar ki, daha önce Osmanlı nasıl İslam’ın mihmandarlığını yaptı ise, yine İslam dünyasını toparlayıp sancaktarı olabilecek potansiyele sahip tek ülke Türkiye’dir. İşte bu yüzden etrafımızı kuşatıp bizi sindirmek, küçültmek ve asimile etmek istiyorlar… Lakin onlar istemese de Allak nurunu tamamlayacaktır…

Rabbim devletimize zeval vermesin, Milletimize birlik ve beraberlik nasip etsin, ordumuzu muzaffer eylesin.

Selametle…