Ömer İnal

Ömer İnal

Halktan Kopuk Vekil Adayları…

Halktan Kopuk Vekil Adayları…

Yaklaşan 7 Haziran seçimleriyle birlikte, seçim takvimi hızlar ilerliyor. Ak Partide aday adayları için temayül yoklamalarından sonra mülakat görüşmeleri başladı… Bu süreçte, adayları tanıtmak için elimizden geleni yapmaya çalıştık, lakin başvuru sayısının fazlalığı nedeniyle her ismi zikretmek haliyle mümkün olmadı… 2011 yılında Konya’dan Ak partiye yapılan milletvekili aday adaylık başvuru sayısı 165 iken, bu sayı 2015 seçimleri için 206’yı buldu… Birbirinden değerli isimlerin listede olduğu söz konusu bu durum, Konyamız adına gurur verici bir gelişme olması sebebiyle sevinmemize vesile oldu…

Adaylık sürecinin çok kısa bir zamana sıkıştırılması nedeniyle, kendini yeterince anlatma fırsatı bulamadı çoğu aday… Belki ilerleyen zamanda bu sistem değişerek daha uzun bir zamana yayılan bir aday belirleme süreci söz konusu olur... Hatta adayların belirlenme sürecinde halkın daha etkili olduğu bir sistem olabilir…

Aday adayları bu kısa zamana rağmen kendilerini anlatabilmek için üstün çaba sarf etti, Basın toplantıları, nezaket ziyaretleri, tanıtım faaliyetleri vs… Bazı aday adaylarından ise, bu yönde hiçbir çaba emaresi görülmedi… Ben, buradan şu sonucu çıkarıyorum:

 Çaba göstermeyen bu kişiler kendilerini, kesin aday listesinde en makul yerde görüyorlar;  ya da

Yenilgiyi baştan kabullenip, CV’lerine Ak Parti milletvekili aday adayı ibaresinin eklenmesini, ömür boyu isimlerinin başında zikredilecek unvan olması sebebiyle milletvekilliği kadar değerli kabul ediyorlar…

Milletvekili Aday adaylarını tanıtmak için yazılar kaleme alıyoruz… Adaylardan bir kısmı; görevleri, konumları gereği tanınan isimler olması sebebiyle bilgilerine ulaşmak ve paylaşmak kolay, lakin bazı adaylar hakkında elimizde bilgi yok, internetten araştırma yaptığımızda da kendisine ait en ufak bir bilginin olmaması bana çok tuhaf geliyor… Zira bu insan milletvekili olmak için bir yola çıkıyor, yani milletin vekili olmak istiyor ama halkın kendisi hakkındaki bilgilere ulaşılabileceği bir tanıtım mekanizması yok… Mademki Vekil olmak için bu yola çıkıyorsun, yaşadığımız bilgi çağının gereği olarak, en azından kendini internet ortamında tanıtacağın bir siteyi zamanında yaptırman gerekir… Bunun maddiyatla da ilgisi yok, çünkü halk arasındaki bir tabirle ‘’atla, deve değil!’’

Bazı aday adaylarının bu şekilde davranmaları da, kendilerini teşkilatlara tanıtmanın yeterli olacağı kanaatinde olmalarından kaynaklanıyor sanırım… Lakin bu iş, temayül yoklamasından ibaret değil, mülakat görüşmelerinden sonra, anket çalışmaları da yapılacak, yani bazı isimlerin halktaki karşılığı sorgulanacak…

Aslında bu durum, mülakat görüşmelerinde de gündeme gelmesi gerekir… Aday adaylarına, ‘’Vekili olmak istediğiniz halka, kendinizi tanıtmak için neler yaptınız?’’ şeklindeki bir soru, adayın siyaset kelimesinden ne anladığı ve ne beklediğiyle beraber, siyasi becerisi ve kapasitesi hakkında geniş bilgi verecektir… Halktan kopuk olan, milletvekilliğini sadece kariyer basamağı olarak gören bir zihniyetin ne ülkeye ne partiye katacağı bir şey olabilir, bu sebeple adaylarda öncelikle ülkesine hizmet için ‘’adanmışlık’’ ruhu aranmalıdır…

Bulunduğu makama, kariyerine ve popülerliğine güvenmek suretiyle, vekili olmak istediği şehrin insanına yakınlaşmak yerine Ankara’dan ‘’olur’’ gözlemek en başta bu şehrin insanına olan güvensizliğin bir ifadesidir…

Selam ve Dua ile Hoşça kalın… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi
SON YAZILAR