Hanım hafızlar icazet aldı

Konya İl Müftülüğü tarafından organize edilen hafızlık icazet programında; Meram, Karatay ve Selçuklu İlçe Müftülüklerine bağlı Kur’an kurslarında hafızlığını tamamlayan 320 öğrenciye “Hafızlık İcazet Merasimi” yapıldı.
Hanım hafızlar icazet aldı

Mevlana Kültür Merkezi Sema Salonundaki programa, Konya Valisi Yakup Canbolat, Konya İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu, AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir,  Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı bazı protokol üyeleri, il müftü yardımcıları, ilçe müftüleri, vaizler, Kur’an kursu öğreticileri, öğrenciler ve aileleri ile davetliler katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu yaptı.  Konuşmalarında, Kur’an kurslarının inşasından eğitimine varana kadar maddi ve manevi destek veren hayır sahiplerinin yanı sıra, hafızların yetişmesinde emeği geçen Kur’an kursu öğreticilerine de teşekkür eden Poçanoğlu “ Hafızlarımızın annelerine, babalarına ve velilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Onlarda büyük gayretlerle ve fedakârlıklarla çocuklarını Allah yolunda, Allah için Kur’an-ı Kerim-i hıfz etmek üzere Kur’an kurslarımıza gönderdiler. Bu sebeple hafızlarımızın ailelerine teşekkür ederken bütün bu yükü çekerek Allah yolunda sabrederek emeklerinin karşılığını alan hafızlarımıza huzurlarınız da teşekkür ediyorum” dedi.

ahmet-pocanoglu-003.jpg

“GÜNEŞTEN DAHA PARLAK OLACAK”

Hafızların ümmetin en şerefli evlatları olduğunu vurgulayan Poçanoğlu, “Bu sebeple hafızlarımız bu ümmetin en önemli evlatlarıdır. Hafızlarımız İslami ilimleri kuşanmak suretiyle tefsir, hadis, fıkıh gibi Kur-an’ın ahlakına da bürünerek yürüyen ve yaşayan hafızlar olacaklardır. Yürüyen ve yaşayan hafızlar oldu mu, ümmet yeniden dirilecektir. Bu ümmet yeniden adaleti ve hakkı bütün dünyaya ve insanların kalbine yeniden yazacaktır. Hafızlarımızı yetiştiren hocalarımıza, annelerine ve babalarına tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Onlar Rasulullah’ın müjdesiyle öyle bir taç giyecekler ki, o tacın nuru güneşten daha parlak olacak” diye konuştu.

img_1259.jpg

“HAFIZLIK ÇOK BÜYÜK BİR NİMETTİR”

Hafızların yetişmesinde emeği geçen Kur’an kursu öğreticilerine ve ailelerine teşekkür eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, “Burası Kur-an’ın sofrası, berekete geldiniz. Burası Kur-an’ın daveti, rahmete geldiniz. Burası Kur-an’ın toplantısı, muhabbete gelsin. Rabbim bu birlikteliğinizi rahmetin, huzurun, bereketin ve merhametin birlikteliği etsin. Hafızlık çok büyük bir nimettir. İnsan hafız olduğu zaman çok büyük bir nimete kavuşur ve hayatı boyunca da büyük bir imtihan taşır. Bu imtihanın temelinde aslında Kur-an’a dost olmak vardık. Rabbimiz hepimizin Kur-an’la dost olmamızı ister. Hayatında Kur-an’a yer açan, seven ve Kur-an’ın dediği yoldan giden insan Kur-an’ın bir dostudur. Ancak hayatında Kur-an’a yer vermeyen insan ve sözlerine kulağını kapatan insan maalesef Kur-an ile dost olamaz” şeklinde konuştu.

huriye-marti.jpg

“KUR-AN, MUTLU BİR HAYATIN REÇETESİDİR”

Allah’ın bu dünyada doğru ve güzel olanı Kur-an’la öğrettiğine dikkat çeken Martı, “Neler yanlıştır, kötüdür, yanlıştır ve neler bizi felakete sürükler Kur-an’da anlatılmıştır. Onun için bu dünya da mutlu bir hayatın reçetesi ve rehberi Kur-an’dır. Sadece bu dünyada değil ahret için de Kur-an bizim en büyük rehberimizdir. Kur-an bize, ahretteki sonsuz mutluluğu öğretir. İşte bundan dolayı Kur-an’a dost olmak gerekir. Kur-an’a dost olan insandan Kur-an 3 şey bekler; İlki Kur-an’ı okumaktır. Allah Kur-an’ı, okuyalım diye göndermiştir. İkincisi ise Kur-an’ı anlamaktır. Sadece okuyup da içerisindekini anlamayan insan, Kur-an’la konuşamaz ve Kur-an’ın kendisinden ne istediğini bilemez. Son olarak ise Kur-an’ı yaşamak gerekir. Kur-an’la dost olan insan önce onu okur, sonra ne dediğini anlar, kendinden istediklerini bilir ve onu yaşar. Sadece okuyan, okuyup da rafa kaldıran ve bildiği gibi yaşayan Kur-an’a dost olamaz” dedi.

img_1283.jpg

“ZORLUĞU VE SEVİNCİ GÖRDÜK”

Bir buçuk yıl boyunca hafızlık eğitimi aldığını ifade eden Halime Nur Yavuz, “Bu süreç içerisinde zorluğu da gördük sevinci de. En güzeli de yaşanılan gurur bence. Hamd olsun Rabbime, bize bu şerefi nail etti. Bu süreçte gerek annem gerek babam gerekse amcalarım hem maddi hem manevi çok destek gösterdi. Ayrıca icazet için çok heyecanlıyım. İnşallah cennette de bu şekilde oluruz” dedi.  9 yaşından itibaren 4 yıl boyunca hafızlık eğitimi aldığını aktaran Meryem Nur Armutçu ise “2 yılda da hafızlık eğitimimi bitirdim. Hafızlığa kendi isteğimle başladım zaten. Zorlandığım ve ağladığım günlerim oldu. Ama şükürler olsun sonunda bitti. Babam da hafız olduğu için benim başlamamda en büyük destekçim ailem oldu. Her zaman onlara güveniyordum. Bu yüzden zorlanmadım” diyerek sözlerine son verdi.

meryem-nur-armutcu.jpg

“HAFIZLIK ZOR ANCAK MEYVESİ TATLI”

Okulla birlikte hafızlık eğitimi birlikte götürdükleri için zorlandıklarını belirten Meryem Süheda Çiftçi; “Başlangıçta çok zorlandık. Daha sonraları okulumuza ara verip hafızlığa ağırlık verdik. Sonradan 1 yıl boyunca hafızlık sınavına hazırlandık. Böylelikle belgemizi aldık. Ayrıca ailemiz bırakmak istediğimizde bize çok destek verdiler. Bırakmak istediğimizde arkamızda durdular ve eğitimimizi çok şükür bitirdik. Hafızlığın zor ancak meyvesinin tatlı olduğunu söyleyen Hümeyra Gülaçar ise “Hafızlık eğitimini tamamlayıp icazet almaya gelmek kadar güzel bir duygu yok, çok heyecanlıyım” diye konuştu. •YİĞİT BERKAY ÇOPUR

halime-nur-yavuz.jpg

humeyra-gulacar,-meryem-suheda-ciftci,-sumeyye-ceyhan.jpg

img_1289.jpg