Hayırda "Hayır" var

Hayırda "Hayır" var

İngiltere’deki referandumda AB’ye hayır çıkmasının Türkiye için yeni bir dönüm noktası olduğunu, Türkiye’nin AB üyeliğini gözden geçirmesi gerektiğini  ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın, AB’nin bundan sonra çözülmesini hızlanacağını belirterek ileriki dönemde Yeni bir Alman İmparatorluğunun kurulabileceğini söyledi.

Birleşik Krallık’ta yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumunun resmi sonuçları açıklandı. İngiltere'nin Manchester kentindeki belediye binasında kamuoyuna duyurulan resmi sonuca göre, yüzde 72 katılımlı referandumda, 17 milyon 410 bin 742 kişi AB'den çıkılması yönünde oy verirken, 16 milyon 141 bin 241 seçmen de AB'de kalınması yönünde oy kullandı. Buna göre halkın yüzde 52'si AB'den çıkılması, yüzde 48'i AB'de kalınması yönünde oy verdi.

yusuf-sayin.jpg

TÜRKİYE İÇİN DÖNÜM NOKTASI

Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın referandumu Yeni Haber’e değerlendirdi. İngiltere’deki referandumda AB’ye hayır çıkmasının Türkiye için yeni bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Yusuf Sayın, kararın AB’ye katılım müzakereleri noktasında sancılı günler yaşayan Türkiye için Yeni bir karar eşiği olacağını söyledi.  Bu sonuca götüren nedenlere bakıldığı zaman 3 başlık altında bunu neticelendirebileceğini belirten Sayın, “Birincisi egemenlik sorunu, ikincisi göç sorunu üçüncüsü ise para sorunu. Egemenlik meselesi İngiliz halkının geleceğine dair kararları AB kurumlarında değil de yine İngiliz ve Britanya kurumlarında alınması gerektiğini ifade etmeleri. İkincisi Suriye savaşına müteakip Avrupa’ya hâlihazırda devam etmekte olan göç meselesi. Üçüncüsü para meselesi ise İngiltere yılda 19 milyon sterlin civarında AB’ye ödeme yapıyor. Bu ödemede zaten zor zamanlar yaşayan Avrupa ekonomisi İngiliz ekonomisini biraz zora sokan bir etmendi. AB’nin egemenlik, para ve göç konusunda izlemiş olduğu politika birçok AB ülkesinde olduğu gibi İngiltere de de halkın tepkisine yol açan sebepler oldu.  Göçün yola çıktığı sadece insani sebeplerin yanında ekonomik ve mali sebepler ve bunu izleyen finansal krizinde bu kararın ortaya çıkışında etkin olduğunu görmekteyiz” dedi.  

İNGİLİZ KAMUOYU RAHATSIZ

Alman modelinin bütün AB’ye dikte edildiğinin ifade edilmiş olmasının İngiliz kamuoyunda sıkça tartışılan bir mesele olduğunu vurgulayan Sayın, “Bu Almam modeliyle ifade edilen şey zaten birliğin kurucu üyesi olan Almanya’nın ekonomik, ticari, siyasi, kültürel, ve diplomatik olarak AB’de ortaya çıkan kararlarda çoğunlukla etki sahibi olması İngiliz kamuoyundan da tepki alıyordu” diye konuştu.

AB’NİN ÇÖZÜLMESİ HIZLANACAK

Türkiye’yi ilgilendiren en önemli noktanın AB’den ayrılma taraftarlarıyla AB’de kalma taraftarları arasında en önemli tartışma konusunun Türkiye’nin birliğe üye olması olduğunu belirten Yusuf Sayın, “İstifa edeceğini açıklayan İngiltere Başbakanı David Cameron yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin 3 bin yıl bile sonra AB’ye giremeyeceğini ifade etmişti. Cameron’un bu açıklamasında 3 gün sonra görevi bırakacağını açıklamasının da manidar olduğunu düşünüyorum.  AB’nin zaten 2010 Arap ayaklanmaları sonrasında başlayan çözülmesini hızlandıracaktır. Bu AB’nin dağılışı anlamına geliyor. Ayrıca yeni bir Alman İmparatorluğunun doğacağının işareti olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada Polonya’nın, Hırvatistan’ın, Macaristan’ın, Avusturya’nın bir Alman Birliği çatısı altında bir araya geleceğini öngörüyorum” diye konuştu.

HOLLANDA VE FRANSA’DA DA REFERANDUM OLABİLİR

Bu durum domino etkisine yol açacağını ifade eden Sayın, “Hollanda ve Fransa’daki aşırı sağcılar yaptığı açıklamalarda AB’den ayrılma referandumunun da yapılması gerektiğini ifade ettiler.  Büyük ekonomik finansal dalgalanmaların yaşanacağını ifade ediyorum.  Türkiye açısında önemli gördüğüm husus Türkiye AB üyeliğini gözden geçirecektir ki sanıyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda gerekirse bizde halk oylamasına gider katılım müzakerelerini sonlandırabiliriz demesi de hem bir öngörüyü içinde barındırıyor hem de Türkiye’nin yeni bir mecraya doğru yürüyebileceğinin işareti arasında”şeklinde konuştu.

FRANSA İLE İNGİLTERE SAVAŞABİLİR

İlerleyen dönemde Fransa ile İngiltere arasında savaşa varabilecek ciddi bir çatışma sürecinin başlayabileceğinin altını çizen Sayın, “Bunu da Alman gücünün yeniden tırmanışa geçmesi olarak kabul ediyorum.  Bu sonuç Türkiye olan ihtiyacı da ortaya çıkarmıştır. Türkiye’nin üyeliğine olan ihtiyacın ortaya çıktığını görmekteyiz. Türkiye’nin yaşanan bu krizi fırsata dönüştürmesi mümkün görünüyor.  Britanya, İskoçya, Kuzey İrlanda ve İngiltere ve Galler demektir. Bugün İngiltere ve Galler ayrılıktan yana oy kullandı. İskoçya ve Kuzey İrlanda kalmaktan yana oy kullandı. Bu arada yaklaşan bir İskoçya referandumu var. Yüzde 90 oranında İskoçya’nın ayrılacağı ifade ediliyor. Dolayısıyla sadece AB genelinde değil Britanya özelinde de ciddi ayrılıkların yaşanacağını tahmin ediyorum. Avrupa’da yeni dönemde aşırı sağ ve milliyetçi kesim güçlenecek. İlk seferde ayrılıkların olmayabilir ama derin çatlakların oluşacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE İÇİN YENİDEN GELİŞME FIRSATI

ABD, Çin ve Rusya ‘ya ek olarak İngiltere’nin uluslararası sistemde yeniden bir dünya gücü olarak ortaya çıkabileceğini ifade eden Sayın, “Cameron yaptığı açıklamada ayrılma sürecinin yeni bir Başbakan ile olması gerektiğini ifade etti. Eğer İskoçya ayrılırsa AB üyesi olabilir. Bunu da Galler’in takip edebileceğini düşünüyorum.  Bu ortaya çıkan sebep göstermektedir ki ülkemiz kendine yeni bir yol aramalıdır. Geçmişten başlayan batıya yöneliş politikasının gözden geçirilmesi için fırsat sunulabilir. Bu iyi bir fırsat. Son dönemde İŞID ve PKK gibi Avrupa’nın körüklemesiyle yüzlerce insanımızın hayatına mal olan bu sorunlar göz önüne alındığında en az 3 sene AB’nin kendi derdine düşeceği için bu Türkiye için yeniden gelişme fırsatı olarak görülebilir” dedi.

İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ